Kıdemli matbuat tutkunu ve amatör bir siyaset erbabı olarak bizatihi yazın hayatım 12 Eylül günlerinde -dönemin kudretli komutanlarından esinlenmiş olsam gerek- gerçekleştirme hayalleri kurduğum bir devrim sonrasında okunmak üzere Yüksek Devrim Komuta Konseyi bildirileri kaleme almakla başladı. Babam bu yönelimlerimi hoşlukla karşılarken, kardeşi Talat Aydemir vakasında ordudan atıldığı için derin üzüntülere gark olmuş anneciğim ise durumu vahim olarak gördüğünden askeri bir okula gitmemi asla istemiyordu ve onun dediği oldu.
Kurmay ergenlik günlerinde mektup denilen harika buluşla tanıştıktan sonra ise yazın hayatım artık sevgi dolu yeni bir boyuta geçmişti. Sonraki yıllarda konjonktüre bağlı olarak değişkenlikler gösteren yazma tutkum, ticari hayatta yer almamla birlikte bu kez katıldığım iş toplantılarında kendi kendimin ya da diğer arkadaşlarımızın konuşma metinlerini yazma şekline evrilerek devam ediyordu. Siyasi maceramın başlaması ardından ise artık daha ciddi konulara eğilmem ve çok daha etkili yazmam gerekecekti.
Daha sonraları Düzce’de yayınlanan bazı yerel gazetelerde sürdürdüğüm köşe yazarlığı dönemini bir yana koyarsak gerçek anlamda ve profesyonel olarak yazmaya başlamamın müsebbibi ise Hakan Albayrak’tır. 2012 yılında Eyüp Gökhan Özekin imtiyazıyla çıkardığımız ve müessese müdürlüğünü de yaptığım haftalık Sancaktar dergisiyle birlikte başlayan bu serüven, genel yayın yönetmenliğini yine Hakan Albayrak’ın yaptığı ve 28 Şubat 2015 tarihinden bu yana Türkiye basın tarihinde önemli bir boşluğu dolduran ve dünyanın en okunası keyifli günlük gazetesi Diriliş Postası’nda devam etmektedir.
Bu otobiyografik girizgâh, kısa zaman önce gazetemiz yöneticilerinin Diriliş Postası Ankara Bürosu’nu devreye sokma kararı almaları ve teveccüh göstererek ”temsilcilik” görevini şahsıma tevdi etmiş olmaları nedeniyledir. Resmi açılış törenimizi yapmamakla birlikte Ankara büromuzun devreye girdiğini gerek basın yayın camiasındaki refiklerimize gerekse muhterem okuyucumuza duyurmaya matuf bu yazı vesilesiyle büromuzun, ( AK Parti Düzce İl Başkanlığı ve yöneticiliği yaptığım dönemlerde sıklıkla gidip gelirdim) Ceyhun Atıf Kansu Caddesi’nde bulunan eski AK Parti Genel Merkezi çapraz karşısında olduğunu da belirtmek isterim.
Ağır sorumluluk içeren bu onurlu görevi 49 yıllık zatıma yükleyen başta Genel Yayın Yönetmenimiz Hakan Albayrak ve Genel Müdürümüz Orhan Pekçetin olmak üzere gazetemizin değerli patronlarına ve tüm çalışma arkadaşlarıma müteşekkir olduğumu vurgulamak isterim. Ayrıca Ankara bürosunda Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Fatih Mutlu, Kültür Sanat Editörü Selçuk Azmanoğlu ve Temsilci Asistanımız Selvi Selçuk hanım ve diğer yardımcı personelimizle şimdilik birlikte çalışacağımızı da meraklılarına duyurmuş olayım. Umarım yakında Hakan Albayrak ve diğer takım arkadaşlarımız da burada çalışmaya başlarlar.
Velhasılı kelam Ankara büromuz açıldı ve sahadayız netekim… Hayırlı olsun…
Selam ve duayla…