GÖKHAN EREK / ÖZEL HABER
İYİ Parti, kurulduğu dönemdeki kadro ve söylemleri ile milliyetçi kanattan beklenenden fazla oy alarak siyaset sahnesine giriş yaptı. Ancak son günlerde ardı ardına gelen istifalar, Genel Başkan Meral Akşener başta olmak üzere parti içinden ortaya atılan iddialar kamuoyu tarafından dikkatle takip ediliyor. İYİ Parti’de yaşanan savrulmaların gerekçeleri ise merak ediliyor.
Peki İYİ Parti’de yaşanan savrulmaların sebebi ne? Meral Akşener liderlik yapamıyor mu? Partideki karışıklık devam ederse, Akşener istifa eder mi? Yavuz Ağıralioğlu’nun kuracağı parti, milliyetçi seçmen için yeni bir çıkış kapısı olabilir mi?
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Diriliş Postası’na değerlendirdi.
İYİ PARTİ’NİN DOĞUŞU
Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, İYİ Parti’nin, 2015 yılında ikinci kez yapılan genel seçimlerde MHP’nin ciddi oy kaybı yaşaması sonrasında, parti içi muhalefet hareketinden doğduğunu hatırlattı. Bu noktada bazı hususlara dikkati çeken Prof. Dr. Akın, “2015 seçimlerinde MHP, bir muhalefet partisi olarak Haziran ayında %16,29 oranında oy alırken, Kasım ayında ise oy oranının %11,90’a düşmesinin ve milletvekili sayısının yarı yarıya azalmasının parti tabanında ve içinde tepki toplaması beklenebilir bir durumdur. Seçim sonrasında MHP’de parti içi muhalefetin genel başkanlık için olağanüstü kongre toplama çabası, bu tepki birikiminin bir sonucuydu. Sonuçta Devlet Bahçeli liderliğinde MHP’den ayrılmalar ve yeni parti kurma süreci hızlandı. Elbette bu ilk dönemde yeni bir söylem, az önce ifade ettiğim tepkiselliğin enerjisiyle İYİ Parti’nin önemli ve etkili bir muhalefet partisi olacağı, hatta MHP’den çok daha yüksek oy alacağı söylendi. Böyle bir kamuoyu oluştu. Tabanda il ve ilçe teşkilatlarında da ciddi bir kopuş süreci yaşandı.” ifadelerini kullandı.
CHP’YE YAKIN MİLLİYETÇİ TABANA HİTAP ETTİ
İYİ Parti’nin, girdiği iki genel ve bir yerel seçimde CHP’ye destek sağlarken siyasetten CHP kadar fayda elde edememesinin bugünkü savrulmada önemli etkileri olduğunu belirten Prof. Dr. Akın, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Milliyetçi tabanın kendi içinde homojen olmaması ve heterojen yapısı da bu durum açısından göz önünde bulundurulmalıdır. İYİ Parti, MHP’nin klasik, 1970’lerden itibaren oluşmuş muhafazakâr eğilimleri güçlü tabanından ziyade, CHP’ye yakın bir milliyetçi tabana hitap etmiştir."
Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde İYİ Parti’nin, MHP’den yüksek oy aldığını belirten Prof. Dr. Akın, “Ancak İYİ Parti, Millet İttifakı dâhilinde iddia ettiği sıçramayı yakalayamadığı gibi kendi içinde belli aralıklarla ayrılıklar ve istikrarsızlıklar yaşamaya devam etmiştir. Bu etkenler genel olarak düşünüldüğünde İYİ Parti’nin, bugün daha da belirgin hâle gelen savrulmaları daha iyi anlaşılabilir.” diye konuştu.
LİDERLİK SORGULANIYOR
İYİ Parti’de yaşanan olaylar, ortaya atılan iddiaların ardından Meral Akşener’in liderlik yönü tartışılmaya başlandı.
Prof. Dr. Akın, Türk siyasi tarihinde parti liderliğinin çok önemli ve merkezi bir konuma sahip olduğunu ifade ederek, “Bu nedenle yaşanan gerilimlerde gözlerin parti liderine çevrilmesi, işin doğası gereğidir. Meral Akşener, MHP’den kopuş sürecinde de öne çıkan ve potansiyel lider olabilecek isim olarak kabul edilmiştir. İYİ Parti’nin bir türlü beklediği yükselişi yaşayamaması, Millet İttifakı içindeki konumu ve istifa edenlerin ithamları, ister istemez liderin sorgulanmasına ve eleştirilmesine sebep olmuştur. Meral Hanım da kendi konumunu ve liderliğini korumak için buna göre siyaset izlemektedir.” şeklinde konuştu.
PEK ÇOK RİSK ORTADA
Meral Akşener’in, her şeye rağmen bu süreçten güçlenerek çıkma ihtimali olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Akın, sözlerini şu satırları ekledi, “Ancak yerel seçimler öncesinde parti içi gerilimin kamuoyuna yansımalarından kaynaklanan pek çok risk de ortadadır. Liderlik, biraz da bu tür durumlarda daha net bir şekilde kendisini gösterir. Meral Hanım, istifalara, eleştirilere ve ithamlara rağmen, daha az kayıpla ve iddialı bir şekilde süreçten çıkabilir mi? Kendisinin siyasi tecrübesi küçümsenmemelidir. Ancak işinin kolay olmadığı da açıkça ortadadır.”
İSTİFA OLUMSUZLUKLARI ÜSTLENME ANLAMINA GELİR
Prof. Dr. Akın, Meral Akşener’in, yakın dönemde yaşanan sürece bağlı olarak istifa etmesinin, olumsuz gidişatı ve mevcut durumu kabul ettiği anlamına geleceğini belirterek, “Hatta olası bir istifa, bu olumsuzlukların sorumluluğunu üstlenmesi olarak da yorumlanabilir. Kendisinin açıklamaları da istifa etmeyeceği ve ithamların üzerine gideceği yönündedir. Bu nedenle Meral Hanım’ın istifa etmeyeceği öngörülebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
RİSK DAHA DA BÜYÜYEBİLİR
İYİ Parti’de yaşanan kaotik sürecin devam etmesi ve yerel seçimlerde İYİ Parti’nin oy oranlarında ciddi bir yükseliş görülmemesi halinde hem İYİ Parti hem de Meral Akşener için riskin daha da büyüyeceğini dile getiren Prof. Dr. Akın, sözlerini şu şekilde devam ettirdi, “Böyle bir durumda genel başkan da istifa edebilir. Ancak bu şekilde gerçekleşecek bir istifa, daha farklı bir konjonktüre bağlı olacaktır.”
YENİ PARTİNİN ETKİSİ NE OLUR?
İYİ Parti’nin yürüttüğü politikalardan rahatsız olduğu gerekçesiyle istifa eden Yavuz Ağıralioğlu’nun, yeni bir parti kuracağına dair açıklamalarda bulunmasının ardından, milliyetçi seçmen için yeni bir çıkış kapısı olup olmayacağı da merak ediliyor.
Prof. Dr. Akın, Türkiye’de Türk milliyetçiliğinin farklı yorumlarına bağlı birkaç farklı partinin, siyaset sahnesinde olduğunu söyleyerek, “MHP ve İYİ Parti dışında BBP ve Zafer Partisi de Türk milliyetçiliğini temsil eden partilerdir. Bu partilerin tamamının MHP kökenli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.” diye konuştu.
KISA VADEDE ETKİLİ OLMAZ
Büyük Birlik Partisi (BBP) çizgisinden gelen ve milliyetçi camiada makbul bir isim olarak bilinen Yavuz Ağıralioğlu’nun, yeni bir parti kurmasının, var olan parti sayısını bir tane daha arttıracağını ifade eden Prof. Dr. Akın, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Farklı yorumları birleştirecek ya da milliyetçilere aradıkları ve bekledikleri alternatif siyaseti hayata geçirecek bir partinin ortaya çıkması zor gözükmektedir. Dolayısıyla Yavuz Bey, genel başkanlığında kurulacak partinin, oluşturacağı etkinin kısa vadede çok büyük olmayacağı tahmin edilebilir. Ancak böyle bir partinin, zamanla siyasette kendisine alan bulup bulmayacağı başka bir konudur.”