Ülkemizde özellikle de İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde bulunan icra dairelerinde neredeyse her gün yüzlerce icra takibi yapılıyor ve açılan bu icra takipleri sonucunda borçlu aleyhine haciz işlemleri yapılıyor. Yapılan bu icra takipleri sonucunda bazen gerçek anlamda borcu olmayan takip borçluları, haklarını korumak ve yapılan bu takiplere karşı yasal yollara başvurmak adına bir kısım dava açmaları gerekiyor. İşte borçlu tarafından açılması gereken bu davaya menfi tespit davası adı verilir.
Menfi tespit davası kısaca; aleyhine icra takibi yapılan borçlunun, borcu olmadığını ispat etmek ve borcu ödememek için açmış olduğu davadır. Hakkında icra takibi yapılan borçlunun menfi tespit davası açmaktaki amacı, borçlu olmadığını ve yapılan icra takibinin iptalini ispatlamaktır. Borçlunun, borcu olmadığını ispatlaması durumunda borçlu icra takibini iptal ettirebilir.
Menfi tespit davası 2 şekilde açılabilir. Menfi tespit davaları, borçlu aleyhine alacaklı tarafından icra takibi yapıldıktan sonra, borçlunun borcu olmadığını ispatlamak için açılabileceği gibi, borçlu tarafından icra takibi yapılmadan önce de açılabilir. İcra takibinden önce açılan Menfi Tespit Davası borçlu aleyhine icra takibi başlatılmasını engellemez ve bu dava icra takibini durdurmaz. İcra takibinden sonra açılan Menfi Tespit Davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına da karar verilemez.
Örnek vermek gerekirse; Bir çek ya da senedin icra takibine koyulmadan önce borçlu olunmadığının tespiti için Menfi Tespit Davası açılabileceği gibi; çek ya da senet icra takibine koyulduktan sonra da borçlu olunmadığının ispatı için de bu dava açılabilir.
İcra takibinden önce açılan ve icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; hakkında yapılan icra takibinin durdurulmasını isteyen borçlu tarafından, icra takip dosyasına %15 tutarında teminat yatırır ve hakkında yapılan icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir başvurusu yapılabilir ve Menfi Tespit Davası sonuçlanıncaya kadar bedelin alacaklıya verilmesini engelleyebilir.
Menfi tespit davası sonucunda alacaklı haklı çıkarsa mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı kalkar. Mahkeme tarafından verilen hükmün kesinleşmesi ile alacaklı, borçlu tarafından icranın durdurulması için alınan ihtiyati tedbir kararından dolayı (alacağını geç almış olacağından) kaynaklanan zararlarını borçlu tarafından (icranın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı ile gösterilen) teminat bedelinden alır.
Borçlu, alacaklı tarafından hakkında yapılan icra takibinin durdurulması için açmış olduğu menfi tespit davası sonucunda borçlu olmadığını ispatlayamadığı için alacaklının açmış olduğu takibi haksız olarak durdurduğundan dolayı borcunun %20’sinden az olmamak kaydı ile alacaklıya, icra inkar tazminatı da ödemek zorunda kalır.
Borçlu tarafından açılan Menfi Tespit Davası sonucunda, mahkeme kararının borçlu lehine hüküm doğurması ile alacaklı tarafından başlatılan icra takibi durur ve mahkeme tarafından icra takibinin iptaline karar verilir. Borçluyu menfi tespit davası açmak zorunda bırakan haksız ve kötü niyetli icra takibi yaptığı anlaşılan alacaklı aleyhine, borçlunun uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Borçlu lehine mahkeme tarafından hesaplanan söz konusu zarar, haksız olduğu anlaşılan takip konusu alacağın %20’sinden az olamaz.
Menfi Tespit Davası Nerede Açılır?
Menfi tespit davaları, icra takibinin başlatıldığı icra dairesinin, bulunduğu yerde bulunan mahkemelerde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
Menfi Tespit Davalarında görevli mahkemeler ise uyuşmazlığın kaynağına göre değişebileceği için Asliye Hukuk Mahkemesi ya da Asliye Ticaret Mahkemesi de olabilir.
Son olarak Menfi Tespit Davaları, borçlunun “borcunu ödemeden önce” borçlu olmadığının tespiti için açabileceği bir davadır. Burada önemli olan husus borçlu, borcunu ödendikten sonra artık menfi tespit davası açamayacağıdır.