Evde kalmaya devam ediyoruz. Ben de bu durum devam ettikçe sizlere evde okunacak kitap, izlenecek film ve dinlenecek müzikleri tavsiye edeceğimi belirtmiştim. Bu tavsiyelerden önce biraz geçmişe dönüp içsel bir mütalaa yapmanızı isteyeceğim.
Mehmet Âkif Ersoy ve Ömer Seyfettin. Türk edebiyatının ve kurtuluş mücadelemizin iki önemli neferi. İstiklâl marşımızın kabulünün ardından 99 yıl geçti. Bizler Âkif’in ardından konuşuyor, şükranlarımızı sunuyoruz. 27 Aralık 1936 yılında Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat eden Âkif’in cenazesinde bir devlet töreni yapılmamasının yanı sıra cenazesi adeta kaçırılmış. Bu devletin İstiklâl marşını yazan ve milli mücadelede en ön saflarda yer alan şairi herhangi bir salgın hastalık olmamasına rağmen yalnız bırakılmış. Ölene kadar da küstürülüp kaderine terk edilmiş.
Ömer Seyfettin ise milli lisan anlayışının en önemli isimlerinden. İçerisinde bulunduğumuz yıl vefatının 100. yılı. Dilimizin sadeleşmesi için mücadele verdi kalemi kılıçtan keskin cesur Ömer Seyfettin. Çocuklarımızın ve gençlerimizin Türk diline olan tanışıklıklarını perçinledi. Yunus Emre’nin damıttığı ve akıttığı arı ve duru dil ile hep daha iç içe oluşumuzun mimarı oldu. Biz bu önemli edebiyat mimarına ölümünde de sahip çıkamadık. Cenazesine kimse sahip çıkmayınca bedenini kadavra olarak kullandık. Yazdıkları ebediyen aramızda!
Kovid-19 virüsünden dolayı insanlar yaşamını yitiriyor, sokaklar ıssızlaşıyor. Daha aydın günlere çıkmak istiyoruz. Yalnız yüz yıl önce vefat eden milli şairlerimiz ve yazarlarımızı sanki salgın bir hastalık damarlarımızda dolaşıyormuşcasına yalnız bırakmışız. Ruhlarımızın tedavisini tamamlamadan sanırım başaramayacağız.
Oku, izle ve dinle – 2
Tirende Bir Keman
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın “evde kalın Mustafa Kutlu okuyun” tavsiyesi üzerine yazıyorum. Modern Türk öykücülüğünün kilometre taşlarından olan Mustafa Kutlu’nun ‘Tirende Bir Keman’ kitabını bir Yeşilçam filmi izler gibi okuyacaksınız. Türk toplumunun kültürünü öykülerine nakış nakış işleyen Kutlu’nun bu hikâyesi klişe olmadan klasikleşen bir yol hikayesi.
Bir Zamanlar Anadolu’da
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, bu filminde toplumsal gerçekçi bakış açısıyla bir cinayet hikayesini konu alıyor. Cannes’da Büyük Jüri Ödülü’nü de kazanan filmin başrollerinde Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan ve Taner Birsel yer alıyor. Senaryoda Ebru Ceylan ve Nuri Bilge Ceylan’ın yanı sıra Ercan Kesal’ın da imzası var. Ercan Kesal’ın senaryoda imzasının oluşu Kesal’ın öykülerini bilenler açısından çok renkli geçiyor.
Ali’yi Gördüm
Türkiye’de konservatuarlarda ‘caz müziğine giriş’ diye bir ders konulacak olsa Jazz Semai adlı albümü ve albümün yapılış sürecini mutlaka işlemek gerekir. Bu albümde öyle bir eser var ki daha önce Müzeyyen Senar ve Zeki Müren gibi önemli sanatçıların da seslendirdiği Ali’yi Gördüm Ali’yi adlı türkü. Eseri Zeki Müren’den dinlediğinizde tam anlamıyla duygulanıyor, Hz. İmam Ali’yi görmek istiyorsunuz. Erol Pekcan, Tuna Ötenel ve Kudret Öztoprak’ın Jazz Semai albümündeki halini dinlediğinizde ise ruhunuzda bir dinginlik hakim oluyor. Bu esere internetten de ulaşıp ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.