Direne direne gelen bir MİLLET var.
Milletin önünde dik duran LİDER var.
Sahada kazanan yüreğimiz – bileğimiz, masada da kazanan ‘siyasi aklı’mız var.
Yani inanç var, azim var, yürek var, dua var.
İşte tüm bunlarla oyunları bozan Milli İrade, Küresel güç ABD’ye geri adım attırdı.
PKK terör devleti hikâyesi suya düştü, Türkiye tarafından düşürüldü.
Derin güçlerin homurdanmaları, Türkiye karşıtı devletlerin manşetleri ülkemizin başarısını doğruluyor.
Uzun dönemdir Batı karşısında kaybetmeye alışık bilinçaltımız sevinmemize engel oluyor. Sevinci hamd ile taçlandırarak aynı yolda devam etmenin vaktidir.
BİZ NE ZAMAN KAZANMAYA BAŞLADIK?
70’lerde sistemin ötekisi olarak hak mücadelesi için siyasi arenaya girdiğimizde,
Partimiz kapatıldığında davaya ve devlete küsmeyerek yeni bir besmele ile yine bir parti kurduğumuzda,
Kapı kapı dolaşarak davayı anlattığımızda,
Ümmeti ve mazlumları dert edindiğimizde,
İktidar olunduğunda Türkiye’deki tüm ötekilere eşit mesafede olup hak tesliminde adil davranıldığında,
İktidarda iken tüm vesayet odaklarına karşı dik durulduğunda,
Mazlumlara verilen sözler tutulduğunda,
Din kılıfına bürünmüş 40 senelik örgüt deşifre edildiğinde,
Kanlı terör örgütüne karşı Türkü ve Kürdü kenetlendiğinde,
Darbeye KARŞI siyaset-medya ve halkım direndiğinde,
ABD ve derin güçlere hadleri bildirildiğinde,
Bir ve BİZ olunca tüm oyunların bozulduğunu gördüğümüzde,
Terör bataklığını kurutmak için sınır dışında da hamle yaptığımızda,
İlk SİHA’yı yaptığımızda, ilk mermiyi fırlattığımızda,
Tüm riskleri devlet ve millet el ele aldığında,
Operasyondaki askere bere ören ninemizle, çay ikram eden amcamızla birlikte, tankı çıplak eliyle durduran gencimizle, zalime “one minute” diye haykıran liderimizle birlikte,
KAZANMAYA BAŞLADIK.