Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici, “Türkiye’nin en güvenilen isimleri” diye bir araştırma yapmış ve araştırmasının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmış.
Listeye şöyle bir göz atınca benim aklıma gelen az çok basın dünyasını ve açıklanan listedekileri tanıyan herksin aklına gelmiştir muhtemelen: Araştırma sonuçlarını açıklarken başlıkta hata yapmışlar.
“Türkiye’nin en güvenilmeyen isimleri” başlığını atacakken yanlışlıkla olumsuzluk ekini unutmuşlar sanıyorum. Zira böyle bir listeyi benim dediğim başlıkla haber yapsalar birkaç kişi hariç kesinlikle çok daha inandırıcı olurdu ve kimse itiraz etmezdi.
Güvenilmezlerin yaptığı araştırmadan güvenilirlerin çıkması beklenemezdi!..
Sanki bozacılar, şahit olması için şıracı arayıp bulmuşlar gibi bir liste!..
Bir de Haluk Levent’in “gazeteci” sıfatıyla listeye sokulmuş olması da zaten araştırmanın ne kadar güvenilir(!) ve tutarlı(!) olduğunu ispatlıyor!..
Burada hemşehrim Haluk Levent’e güvenilirlik unvanını layık görmüyor değilim, çalışmalarını takdir ediyorum ve beğenerek takip ediyorum. Sorun, bulunduğu liste… Sırf ortaya karışık yaptıkları listeye meşruiyet kazandırmak için Haluk Levent’i ve birkaç ismi eklemişler. Ancak ilk dörde bakınca zaten trajikomik manzara hemen anlaşılıyor. Mizah ama kara mizah… Şaka ama ne şakası olduğunu söylemeyeceğim.
Listenin başını yıllardır milletin gözünü böcek avcılığı ve magazinsel olaylarla boyayan şahıs çekiyor. Hele cuma namazına giden öğrencileri ve öğretmenleri korku müziği eşliğinde haber yapması vardı ki unutulmazlar arasına gireli çok oldu. Üzerinden onlarca yıl geçse de unutulacak cinsten değil.
İki ve üç numaradaki isimleri konuşmaya bile gerek yok aslında… Biri, kadın hakları diye ortalığı yıkarken karısına en âlâsından şiddet uygulamış ve parasıyla olayı kapatmış kişi… Ruh ikizi ise PKK ve HDP güzellemeleriyle, terör örgütü savunuculuğu ile demokrasi nutukları çeken, devlet aleyhine yaptığı haberlerle meşhur olmuş biri… Bir de bunlar, seçim geceleri tarafsız(!) gazetecilik yaparken sonuçlar kendilerinin değil de milletin istediği gibi çıkınca suratları katrana dönen ikili…
Dördüncü sıradaki isme haksızlık edilmiş gibi geldi bana… Birinciliği vermediniz haydi, bari ikinciliğe koysaydınız. Dördüncü sıraya koymak da nasıl bir aymazlıktır!.. Hiçbir şeyine saygı duymuyorsanız 1881 kitabı 2500’e satmak gibi bir ekonomi dehası olmasına da mı saygı duymadınız? Millet topraktan, tarladan teknolojiden, bilgiden vb. geçinirken bu adam Atatürk’ten geçiniyor ve bir fabrikatörün yıllarca çalışıp kazanamayacağını 2500 kitaptan götürüyor. Lütfen emeğe değilse de zekâya, kıvraklığa saygı gösterin. Kısacası listenin gözden geçirilmesini talep ediyorum.
Fatih Altaylı gibi duayen birinin güvenilir olmaması ise zaten aklın, mantığın ve vicdanın kabul edemeyeceği bir şey. Her ne kadar ben onun bu ülkede bırak nasıl gazetecilik yaptığını, insan içine nasıl çıktığına hayret etsem de böyle bir listede olmaması büyük eksiklik olurdu.
Onuncu sıra onsuz olsa kimse SAYMAZ diyeceğimiz kişi de tabii ki listede… Her yerde olan bu adam, bu listede olmasa zaten liste kabul görmezdi. Bu listede onun ismini görmesek “SAYMAZ”dık bu listeyi… Bu adama nasıl güvenilmez ki? Deprem olur o konuşur, ekonomi olur o konuşur, salgın olur o konuşur, seçim olur o konuşur, eğitim olur o konuşur… Konuşur da konuşur…
Listede sanki onun için de haksızlık yapılmış. Ben olsam üçüncü sıraya koyardım.
Listedeki diğerlerine hiçbir sözüm yok!.. Benim için makbul olmasa da olabilirliği olan kişiler…
Ne demiş Atalarımız: Körler, sağırlar, birbirini ağırlar.
Bozacı geldi bozacı!.. Şıracı nerede kaldı!..