LGBT’nin siyasi temsilleri

Abone Ol

Küresel bir proje!

Azgın azınlık diye bildiklerimizden…

Ve Türkiye’de sesleri oldukça fazla çıkmaya başladı.

Peki biz, sessiz çoğunluk mu olacağız?

Asıl mesele bu!

*

Resmi olarak görevi dinin söylemini halka aktarmak olan, atanmış ve saygın bir kişilik olarak Diyanet İşleri Başkanı Sn. Ali Erbaş’a, onları görmezden gelmediği ve dinin söylemini halka aktardığı için nefret kustular. Dernek üzerinden suç duyurusunda bulundular.

Bakın burası hassas nokta!

Bu ifsad edici kesim; sivil toplumda mücadele ediyor.

Hukukta mücadele ediyor, yargıda savunucuları mevcut.

Medya, propaganda araçları olarak en etkin ve aktif oldukları alan…

Ve siyaset! İşte son hamle de buradan geliyor.

TÜRKİYE’DE LGBT FAALİYETLERİNİN DÖNÜM NOKTALARI

*LGBT 1990’lı yıllarda kamuoyunda görünürlük kazanmaya başladı. Medya ve sanat dünyasındaki rol modellerin sayısı arttı/arttırıldı. Ayrıca bu kesimin Batılı STK’larla iletişime geçmesi 90’lı yılların ilk dönemine denk geliyor.

*1993’te, ilk (sözde) onur yürüyüşü girişimi gerçekleşti.

*1996’da ilk olarak ODTÜ’de LGBT öğrenci inisiyatifi oluşturuldu.

*Siyaset alanındaki ilk girişim, 1999’da LGBT’li Demet Demir’in ÖDP’den yerel seçimlere katılmasıyla gerçekleşti. Demir daha sonra 2007 genel seçimlerinde aynı partiden milletvekili adayı olarak gösterildi.

*Bu kesimin akademik çalışmalarda yer bulmaya başlaması bazı makalelerin yayınlamasıyla birlikte 1996 olarak gösterilebilir.

*2000’li yıllarda ülkenin siyasi atmosferinde Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinin güçlü bir şekilde gündeme gelmesiyle birlikte LGBT, sivil toplumdaki faaliyetlerini artırdı.

*2007’de üniversite yönetimi tarafından tanınan ilk LGBT öğrenci kulübü, Bilgi Üniversitesi’nde kuruldu.

*2013 LGBT için bir dönüm noktasıdır, denebilir. Gezi süreci ile birlikte LGBT’nin toplumsal görünürlülüğü çok ileri bir aşamaya geçti.

* LGBT, 2014 Yerel Seçimleri’nde belediye meclis üyeliklerine aday olma stratejisini uyguladı. Bu kapsamda CHP, HDP, BDP ve TKP kadrolarında kendilerine yer buldular. Bu partilerden 40 belediye başkan adayı “LGBT dostu Belediyecilik Protokol Metni”ne imza attı.

*2015’teki genel seçimlerde; HDP, LGBT’ye her açıdan tam destek vereceğine dair ifadeleri seçim beyannamesinde belirtti.

*2019 Haziran’da, CHP’li belediyeler, LGBT’nin “Onur Haftası” adı altındaki etkinliklerini kutlama yarışına girdi. İzmir, Mersin, Eskişehir, Çanakkale, Edirne ve İstanbul’da Şişli, Kadıköy, Maltepe, Ataşehir ve Avcılar’ın da aralarında olduğu 33 belediye resmi sosyal medya hesaplarından LGBT’lilerin fotoğrafını paylaşıp destek mesajı yağdırdı. CHP’li belediyelere karşı AK Parti ve MHP’li belediyeler “AilemizHerŞeyimiz” etiketiyle tepki gösterdi.

* CHP’li Şişli ve Kadıköy Belediyesi bünyelerinde Kadıköy Kent Konseyi LGBT Meclisi ve Şişli LGBTİ Meclisi kuruldu.

23 Nisan 2020’de bu iki meclis sosyal medyadaki paylaşımında çocukları LGBT kapsamında değerlendirerek dehşet verici bir hatanın içine düşmüş, ayrıca da akademik çalışmalarda geniş yer ve kabul bulmuş ‘onarım terapisi’ne karşı suçlayıcı bir dil kullanarak insanların tedavi olma hakkını gasp etme girişiminde bulunmuştur.

*

Görüldüğü üzere LGBT lobisi ülkemizde hızla yaygınlaşıyor.

Şimdi en can alıcı soruya geliyorum.

Türkiye’de LGBT propagandasının karşıtları var mıdır? Vardır ama çok dağınık bir şekilde tepki veren bir kitle olarak…

Günümüzde organize olamayan hiçbir söylemin başarılı olma şansı yoktur.

LGBT karşıtları, argümanlarını netleştirerek acilen dernekleşmeye gitmeli.

Sivil toplum, LGBT’nin propagandasına ve norm oluşturma çabalarına karşın çapı yüksek bir akıl üretmeli.

Bu teklif; tedbir amaçlı, detay bir konu üzerine düşünülmüş bir öneri değil, bilakis geç kalmış ve acilin de acili “bana ne” diyemeyeceğimiz bir mevzudur.

Çocuklarımız için, milletimiz için, insanlık için…