Öyle bir illet ki geçmişi çok eski.
Bu illetin yaygınlaşması ayet ile sabittir ki; insanlığın helak olmasına neden olmuş.
İslam dininde net biçimde yasaklanmış bir fiil.
Neslin muhafazası bağlamında bu gibi sapkınlıklarla mücadele emredilmiş! Burası kritik önemi haiz bir husus… Onlardan olmamak yetmiyor, günahı teşvik edenlerle de mücadelede olmak farz kılınıyor. Olanları kenardan seyredeyim yok. Sessiz kalmak en büyük vebaldendir.
Bu anlamda halkımız ilk sınavı geçti. Oyunu kullanırken bu illetle mücadele sözü veren adayı destekledi. Şimdi olayları takip etmek, fikir üretmek, örgütlenmek, gerektiğinde legal alanda tepki vermek ve hak aramak zamanıdır!
Sanırım “illet” tabirimden kasıt anlaşılmıştır.
Dünya tarihinde LGBT’nin bu kadar cüretkâr davranabildiği bir dönem olmuş mudur acaba? Şu husus önemli; Sesinin çok çıkması, çok yaygın olduğu anlamına gelmiyor. Şükür ki hala azınlıktalar. Azınlık! Ama reklamı ve propagandası iyi yapılıyor. Köşe başlarını tutmuş, küresel sermayeyi cebine koymuş, akademiyi tekeline almış…
LGBT grupları, hukuku da boyunduruğu altına almaya çalışırken uluslararası kurumlarda da sürekli lobi faaliyeti yürütüyorlar.
Bu yapının ele geçiremediği iki olgu kaldı; devletler ve halklar. Batı’daki devletler LGBT’ye teslim ama Batı dışındaki devletlerde bir direnç söz konusu. Onca reklam ve propaganda çalışmasına rağmen ‘yozlaşmaya hayır’ diyen halklar, bu konuda ciddi bir bilinçlenme süreci yaşıyor. Halklar derken buna Batılı ülkeler de dâhil. Devletin dayatması sonucu okullarda gerçekleştirilen LGBT etkinliklerine karşı çıkıyor, gösteri yapıyorlar. Geçtiğimiz gün Washington DC’nin hemen dışındaki bir okulda Müslüman aileler LGBT/trans eğitim dayatmasına karşı protesto düzenlemiş “Çocuklarımızı koruyun” diye çağrıda bulunmuştu. Ülkemizde durum bu gibi vahim boyutlara gelmeden bilinci yükseltmeliyiz.
Son bir hafta içinde yaşanan iyi gelişmeleri aktarmak isterim.
Konya’da İşçi Partisi’nin binasına asılan LGBT bez parçası, değerleri savunan gençler tarafından indirildi.
ODTÜ Rektörlüğü, LGBT'nin kampüs içinde yürüyüş yapma talebine “kanunun aradığı şekil, şart ve usullere uygun olmadığı için yürüyüşe kesinlikle izin verilmemiştir” şeklinde red cevabı verdi. Bunun üzerine yürüyüşte ısrar eden gruba müdahale edildi ve güvenlik görevlileri, yasa dışı faaliyete geçit vermedi.
Algida isimli dondurma firmasının haziran ayında tüm dünyada eş zamanlı satışa sunduğu LGBT temalı ambalaja, Türkiye’de izin verilmedi.
Son bir gelişme ise “kamuya açık tuvaletler” başlığı altında gündeme geldi.
LGBT’li grupların “cinsiyetsiz tuvalet” adı altında kamuya açık tuvaletlerde sadece LGBT’lilerin kullanacağı bir alanın, üçüncü bir seçenek olarak hayata geçirilmesi talebi söz konusu. Böyle bir uygulama ile hem reklamlarını yapma hem de her alanda yaşam tarzlarının altını çizerek alan kazanmayı amaçlamaktalar.
Bu kapsamda İstanbul Şişli’deki Kanyon Alışveriş Merkezi'nde aşçılık eğitimi verilen bir restoranın olduğu kısımda LGBT'liler için tuvalet açıldığı ortaya çıktı. Üzerinde LGBT logosu olan tuvaleti kameraya çeken vatandaş, bu uygulamayı sosyal medyada paylaşarak gündem oluşturdu. Halktan gelen tepki üzerine, restoran yetkilileri özür dileyerek, yanlış anlaşıldıklarını ifade ettiler. Uygulamanın kaldırılıp kaldırılmadığı teyide muhtaç bir bilgi an itibarıyla.
Gelişmeler LGBT’nin alan kazanmak için sürekli bir adım attığını gösteriyor. Tepki gördüğündeyse geri çekiliyor. Ama bu geri çekilme, bir sonraki adım için anlık fırsat kollamaktan ibaret…
Son bir haftadaki gelişmeler, hem devlet kurumlarının hem de halkımızın bu illet karşısında teyakkuzda olduğunu gösteriyor.
Reflekslerimizi her daim diri tutmalıyız.
İyiler en az kötüler kadar cesur olmalı.