Bazen bir konuya giriş yaparken sonrasında neler olacağını kestiremiyorsunuz.
Bir önceki yazımda LGBT konusunu ele aldıktan sonra çok farklı yansımalarla karşılaştım.
Beni sarsan ve üzüntüye boğansa gençlerin “imdat” çığlıkları oldu. Sosyal medyadan hesabıma ulaşan bazı gençler hayat hikâyelerini aktardıktan sonra “Gerçekten bu konuda iyileşebilir miyiz?” sorusunu sordular.
Anladım ki insanımız bu konuda cahil ve yalnız bırakılmış, adeta LGBT lobisinin propagandasına teslim edilmiş…
Toplum olarak STK’ları, medyası ve siyasi kurumlarıyla bu insanları kurtarmak için ve yeni adayları toparlamak için ne yaptık? Bu sorunun cevabını size bırakıyorum.
Gençlerin sorduğu soruya gelelim. ‘Onarım Terapisi’ ve iyileşme… Bu alan LGBT lobisinin tiksindiği, üstünü örttüğü bir konu. Biz onlara takılmadan, yardım çığlıkları atanlar için yazacağız, yolumuza bakacağız.
Şu an masamda duran Onarım Terapisi isimli kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazarı alana dair yeni bir klinik yaklaşım ortaya koyan, akademisyen Dr. Joseph Nicolosi. ABD’de Eşcinsellik Üzerine Ulusal Araştırma ve Tedavi Birliği’nin (NARTH) uzun dönem başkanlığını yürüten Dr. Nicolosi, ‘onarım terapisi’ adını verdiği tedavi yaklaşımını uygulayarak eşcinsel eğilimlerinin üstesinden gelmek isteyen yüzlerce kişiye yardımcı olmuştur. Dr. Nicolosi, Anne Babalar İçin Gençlerde Homoseksüelliği Önleme Rehberi isimli kitabıyla da alana katkı sağlamıştır. Yazar kitaplarında, kendi durumundan rahatsız kişilerin, homoseksüel davranışın kapanından kurtulup özgürlüğe erişmesini sağlayacak onarıcı terapötik adımları detaylıca anlatmış.
Dr. Nicolosi’nin akademik yaklaşımı pek çok ülkede derde derman oluyor.
Bilim üstüne düşeni yapmış. Ülkelerse toplumlarının talepleri, değer ve normları gereği bu konuda farklı pozisyon alıyorlar. Onarım terapileri Çin, Rusya, İran, Mısır, Uganda, Jamaika ve Endonezya gibi ülkelerde uygulanıyor. LGBT lobisinin dayatmasıyla Arjantin, Brezilya, Malta ve Tayvan’da yasaklanmış durumda. Malezya’da ise devlet destekli olarak uygulanıyor.
NARTH BENZERİ BİR KURUM TÜRKİYE’DE DE OLMALI
Türkiye’ye geldiğimizde ise bu bilimsel yaklaşım, toplum tarafından bilinmiyor. Devlette ise en büyük eksiklerden biri NARTH benzeri bir kurumun olmaması.Bu yönde çalışacak bir kurumun olması elzem ve konuya hakim psikologları yetiştirmek şarttır.
Türkiye’deki boşluklardan cesaret alan LGBT lobisi ise bırakın kurum düzeyinde böyle bir yaklaşımı, kitap evlerinde satılan Onarım Terapisi kitabını bile içlerine sindiremiyor ve yasaklanmasını talep ediyor.
Adres soran gençlere gelirsek, cevap vermeden olmaz. Alanda çalışan Mustafa Merter, Nevzat Tarhan, Saliha Erdim gibi isimleri işaret edebilirim.
Ve son olarak ailelere bazı mesajlar vermek istiyorum.
Çocuklarımıza şartsız-koşulsuz sevgi verelim.Çocuklarımıza oldukça fazla zaman ayıralım.Babalık rolü çocuğun cinsel kimliğinin oturmasında çok önemlidir. Ev içi rolleri klasik-geleneksel çizgide tutmamız elzemdir.Evde baba yoksa erkek çocuk için onun yerini tutabilecek dede, dayı, amca gibi bir rol model olmalı.Sorun varsa lütfen görmezden gelmeyin. Suçlayıcı olmayın. Sevgi diliyle konuşun ve terapiye yönlendirin.