Kusura bakmayın ama sorun bizde!

Abone Ol

DHKP-C’nin ve PKK’nın yıllardır çocuklara ve gençlere yönelik yaptıklarının ve sonrasında beyin yıkamaya kadar giden o trajik sürecin farkındayız. Farkındayız ama değişen bir şey oldu mu diye sormaya çalışsam da aslında olan net bir şey var; kimi zaman bu örgütler az kimi zaman çok sayıda gencin ömrünü ellerinden almaya devam ediyor. Edecekler de! 

Biz olup bitenlerin farkında olsak da toplumsal olarak bir tepkiden ziyade zaman zaman medyanın da desteği ile birkaç cılız sesten öteye geçmeyen grupsal tepkilerden başka ortaya bir şey koyamıyoruz. Örneğin her ilde tepkisel bir çaba gösterip milyonlarca insanın katılımı ile örgütlerin maskelerini indirecek bir girişimde bulanmaya bile burun kıvırdık.

Terör örgütlerinin ise yıllardır farklı basın ve yayın kuruluşları üzerinden dini hassasiyetleri gözeten bir neslin yetişmesini ellerinden geldiğince engellemesine ise çok fazla bir direnç gösterdiğimiz söylenemez. Her kültür ve inancın kendi istediği doğrultuda yetiştirmek istediği nesilleri yönlendirmede özgür olduğunu düşünen biri olarak bırakın seküler grupları bu duruma devletin bile karışma hakkının olduğunu düşünmüyorum. Ama terör örgütlerinin gençlere yönelik yaptığı hiçbir şeye ses çıkarmayan odakların muhafazakarların nesilleri yetiştirme şekline hadsizce dil uzatmasına ayar olmuyor da değilim.

Batı’nın güdümünde olan terör örgütlerine karşın ilk defa annelerin evlatlarına sahip çıkma adına başlattıkları bir eylem söz konusu. Ama toplumun genelinin bu eylemden haberdar olduğunu söylemek çok zor. Sanatçıları, entelektüelleri geçtim, umrumuzda olmamalı artık onlar, niyetleri de ne yaptıkları da artık herkesin malumu! Ya siyasiler, nerdeler? 

LGBT’lilerin eylemlerine destek veren onca vekile rağmen evlatlarını terör örgütünün ellerinden almak isteyen annelerin yanında kaç tane vekil, bürokrat var? Ben sayamadım. Zannedersem artık düğün, gezi, ziyaret şovlarını bir kenara bıraksınlar diye klişe yönlendirmelerde bulunsak da değişen zihniyet ve aidiyet olmadıkça pek sonuç alınamayacak gibi. Velhasıl kelam; kusura bakmayın ama sorun bizde, hep de öyleydi!