Kudüs’ten başka neyimiz var ki!

Kudüs’ten başka neyimiz var ki!
Abone Ol

Fadi Ebu Salah için…

Henüz 29 yaşında…

Lanetli İsrail’in 2014’teki Gazze katliamı sırasında yaralanmış, her iki bacağını kaybetmişti. Dünkü ABD-İsrail ortaklığındaki katliamda ise şehit düştü…

Adı: Fadi Ebu Salah…

Önden gidenler safına yazdırdı adını. Şefaat makamına oturdu.

Tıpkı…

Dün öfkeli tebessümüyle Hakk’a yürüyen 58 kardeşi gibi…

Onlara selam olsun…

Bakıp da görmeyenlere…

Görüp de kılı kıpırdamayanlara ise…

Veyl olsun!..

***

1.

Ey içimde büyüyen kadîm yara

And olsun ahdim var kuruyacaksın

Rüzgârlı kurşunlara dayanacaksın

Soğuk bir utançla ağıt yakacaksın

Bağrında tufanlar çoğaltacaksın

Kalbine Ramallah bastıracaksın…

2.

Kendi sesimin yankısından utanıyorum

Bir Haymatlos gibi burkuluyor yüreğim

Orada yani şehit zeytin ağaçlarının altında

Diken üstünde yatan annelerden utanıyorum

Taş yutan ağızlarından Süleyman torunlarının

Kudüs”ten ve öfkesinden Filistin semalarının

3.

Ey Filistin göğsünde özgürlüğün haritasını taşıyan

Yiğit Ramis nasıl sığındıysa kollarına

Mil çekilmiş gözlerimden

Öyle dökülüyor öksüz kentlerine ve kuyularına gözyaşım

Kulağımı yırtıyor Yafalı küçük kızın türküsü

Necef çölünde ağıta durmuş kum taneleri

Ben taşlarımı tanklara ayarlıyorum

Kızgın bakışlarımla üflüyorum Celile’ye Ramla’ya

Peygamber kokulu şiirler söylüyorum

Kapatmak için yüreğimin ağrılı kapılarını

Gaz fırınlı odalarda ölüm provasına yatıyorum

4.

Ey Kudüs

“Ey gökte yapılıp yere indirilen şehir”

Ey semasında Burak uçan

Ey Tevrat ey İncil ey Kur’an

Ve İbrahim ve Yakub ve Musa şehri

Ey annelerin acı tarlası

Kaldır ruhumuzdaki paslı ölüm kelepçesini

Taş atmayı öğret düşümdeki çocuklara

Yormadan kollarını

Ağlatmadan gözlerini

5.

Kenan ilinde tutulmuş kaçıncı ölüm mayasıdır bu

Kaçıncı zulüm dayandı Gazze’nin şakağına

Doymadı toprak kana

Uyumadı çetin imtihan

Öyle bir kumar ki bu kazananı hep siyon

Ve ağlayan savaş dileyen silah

6.

Bugün doğan Filistinli bebekler

Yeni bir Ortadoğu haritasına açtı gözlerini

Toprağa serilmiş kahraman babaları gibi baktılar dünyaya

Onurlu ve içli dudaklarıyla sarıldılar annelerinin göğüslerine

Ölüme ayarlı korkuları tanımadılar daha

Mayıs yüzleriyle dinlediler sessizce okunan ezanları

Mescid-i Aksa çizildi yüreklerine

Dağları aşan bulutlar gibi ağladılar

Yine de vazgeçmediler doğmak için Filistin’de

7.

Ey siyah gözlerinde miracı saklayan Kudüs

İkindi sıcaklarında önüme düşen gölgem

Ölümle dirim arasında bir sen olduğunu hatırlatıyor

Aceleyle havalanan kuş ve ayağından vurulan çocuk

Kalbinden sınanmış baba ve ezanı susmuş Mescid-i Ömer

Katil postalla ezilen çiçek ve ışığı söndürülmüş yıldız

Öyle öksüz ve şaşkın duruyor fotoğraflarda

8.

Şimdi söyle ey Kudüs

Dilimin pasını çözecekse haykırmak

Ve değiştirecekse tarihini Filistin’in

Doya doya ağlarım kanatarak gözyaşlarımı

Sen ağlama ey Gazze

Çılgın bir zafere hazırla dağlarını

Sevinçten günlerin renkli elbisesini giy eğnine

Unutma ey Filistin

Melekler seninle cennete kadar

……………..

(Not: Bu şiiri, 2010’da yazmış idim)