Krizler geçiren değil, krizler geçirten devlet nereden, nereye?

Abone Ol

Cumhurbaşkanı, Başbakan’a kitapçık fırlatınca batma noktasına gelen ülkeden; Başbakan değişirken kılını kıpırdatmayan ekonomi, keyfine bozmayan millet, aksamadan işleri yürüyen devlet…

Kişilere değil, sisteme bağlı olan; kriz geçiren değil, kriz geçirten güçlü bir devlet… Milletini tehdit unsuru gören devlet zihniyetinden; kriz bekleyen, krizden medet uman yerli ve yabancı kerizlere kriz geçirten millet-devlet uyumu!..

Nereden, nereye?

Ülkemizin bu seviyeye gelmesinde emeği geçen herkesten Allah razı olsun…

İnsanların küçük menfaatler için birbirini yediği, küçük bir çıkar uğruna en yakınlarını satabildiği, önemsiz makam ve mevkiler için şahsiyetini, karakterini, onurunu ayaklar altına alabildiği bir dönemde başbakanlığı gözünü kırpmadan devredebilen, nefsini ayaklar altına alabilen Ahmet Davutoğlu Hocamızdan Allah razı olsun.

Bu ülke insanı da ülke ve millet için risk alabilen, doğru bildiği yoldan dönmeyen, vicdanının sesini dinleyen ve vicdanların sesi olan, varlığıyla millete güven veren bir Reis’i; makam ve mevkiyi elinin tersiyle itebilen, gözünü kırpmadan başbakanlığı devredebilen, nefsini ayaklar altına alabilen bir Hoca’yı hep minnetle anacaktır!..

Bir davası olan ve davasının da bir lideri olduğunu bilen bu millet; bağlı oldukları liderlerinin işaret ettiği, sözleriyle değil icraatlarıyla konuşan yeni Başbakan Binali Yıldırım’ı da bağrına basacaktır!..

Çünkü hayali bile kurulamayan, olmaz denen birçok şey oldu Ak Parti Dönemi’nde:

IMF’ye gidip ağlarken borç verecek seviyeye geldik…

80 yılda yapılan kara ve demiryolundan fazlası 13 yılda yapıldı…

Enflasyon makul seviyelerde seyrediyor. İmkânsız görülen paradan altı sıfır atma olayı gerçekleşti ve paramız itibar kazandı. (Gerçi söz verdiği hâlde birileri Taksim’de hâlâ anırmadı ama)…

Ülkemiz uçağını, gemisini, uçak gemisini, helikopterini, insansız hava aracını yaptı. Savunma sanayisi’nde dışa bağımlılık %80’lerden %30’lara indi…

Devlete ait olup da sürekli zarar eden kamu kuruluşları ıslah edilip kâr eder hâle getirildi. Merkez Bankası’nda 25 milyar dolar varken 150 milyar doları geçti.

Sağlıkta dünya standartlarını fersah fersah geçtik.

Depremi fırsat bilip vatandaşını soyan devlet, depremde yıkılan şehri bir yılda yeniden kuracak hâle geldi…

Adam yerine konulmayan devlet adamlarımıza dünyanın her yerinde en üst düzey protokol uygulanır oldu… Bunlar, daha saymakla bitmez…

Bunların hepsinin altında da bürokrat, bakan, başbakan olarak Ahmet Hoca’ların, Binali Yıldırım’ların, imzası var. Ancak asıl önemli olansa bu takımı kuran ve yönlendiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Dolayısıyla yeni dönemde oyuncularda bazı değişiklikler olsa da takımın patronu aynıdır.

Eksiklik yok mu? Tabii ki var ama eksiklikleri tamamlayacak kadro AK Parti kadrosu, ülkeyi felaha ulaştıracak tek lider Recep Tayyip Erdoğan’dır şu anda… Beğenseniz de beğenmeseniz de, hoşunuza gitse de gitmese de böyle…

Yeni dönemin ülkemiz, milletimiz ve Ümmet-i Muhammed için hayırlara vesile olması temennisiyle…