Şirketlerin veya bireylerin finansal hayatındaki en önemli konulardan birisidir krediler.
Son dönemlerde özellikle bireylerin kullanabileceği onlarca kredi türü piyasaya çıkmaya başladı.
Farklı isimlerle, farklı kullanım alanlarına yönelik türlü türlü kredi türleri işitmeye ve görmeye başladık.
İnsan hayatındaki ekonomik anlamdaki zorlukların çeşitleri değiştikçe ve çoğaldıkça kredi veren kurumlarında çeşitlerinde o derece bir artış yaşanmaya başladı.
Aslında çeşitlilik arttıkça alınabilecek kredilerin fazlalaşmasıyla birlikte ciddi bir maliyet artışı da ortaya çıkmakta.
Ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönemde kişilerin veya şirketlerin hemen başvurdukları en kestirme yol kredi alabilmek üzere harekete girişmeleridir.
Ama bu kestirme yolun aslında kimi zaman çıkmaza sürüklenen bir yol olabileceğini unutmaktadır insanoğlu.
Çıkmaza girmemek adına mümkün olduğunca bu yoldan uzak durulmalıdır hatta hiç bu yola başvurulmamalıdır.
Bu şekilde söylediğimizde olur mu hocam kredisiz iş hayatı olur mu? Veya maddi anlamda sıkıntı yaşanıldığında en basit borçlanma yolu kredi değildir de nedir? gibi sorularla çokça karşılaşıyoruz.
Ve bizim bu soruları soran arkadaşlarımıza verdiğimiz cevap çok basittir. Şöyle ki; evet kredi kullanmadan da iş hayatı olabilir ve en basit borçlanma yolu kredi değildir.
Verdiğimiz cevapları uygulayabilmenin ilk ve en önemli yolu krediyle kişinin kendi hayatına veya şirketin hayatına bir mesafe koymasıdır.
İlk adım her zaman önemli olduğundan bu adımı sağlam atabilmenin belirli ön koşullarını da yerine getirmekte fayda vardır.
Ön koşullardan ilki olarak kişi veya şirketin mali olarak belirli bir disiplinde hareket etmesi şartını tam anlamıyla uygulaması gelmektedir.
Mali anlamda belirli bir sınırın dışına çıkılarak hareket edildiğinde hareket alanı çok genişleyerek kontrol edilemez bir hal alabilir.
Kazanılandan fazlasını harcamamak krediyle araya konulacak mesafede ki bir diğer önemli ön koşuldur.
Kazandığınızdan fazlasını harcamazsanız bir kenarda birikim yapılabilecek ve borçlanma ihtiyacında bu biriktirilen miktar rahat bir şekilde kullanılabilecektir.
Bir diğer önemli koşul ise eğer ürettiğinden daha fazlasını tüketirsen elinde yedekte hiçbir şey kalmayacak ve sen daha da fazla borçlanmak zorunda kalacaksın sonucuyla karşılaşacaksın.
Şirketlerin krediye başvurmalarında ki en önemli etken karlılıklarının çok ama çok üzerinde yeni yatırımlara yönelmeleridir.
Karlılığın kat ve kat üzerinde yeni yatırımlara doğru bir yol alındığında krediye başvurulmakta sonrasında da ödeme gücünde bazı aksamalarla karşı karşıya kalınmaktadır.
Aile veya şirket bütçelerinin aktif ve pasif dengesini çok iyi ayarlamak kredilerle araya konulacak mesafedeki bir diğer önemli öğedir.
Gelirlerle giderler arasında uyumlu bir denge kurulmadığı taktirde bütçe açık verecek bu açığı kapatmak için de borçlanma yoluna gidilecektir.
Tüm bu koşullara uygun bir finansal hayat oluşturulduğunda krediyle konulacak mesafenin şirketleri ve kişileri rahat hayat sürebilecekleri bir ortama doğru sürükleyeceğinden kimsenin en ufak bir şüphesi olmamalıdır.
Kredilerin sadece finansal değil sosyal sonuçları da göz önüne alındığında uzak durulması gereken bir yöntem olduğu da herkes tarafından rahat bir şekilde anlaşılmış olacaktır.
Sonuçta ise krediyle konulacak mesafe demek o kadar huzur, bereket ve mutluluk demek anlamına gelecektir.