Koza İpek Medya Grubu’nun yazılı medyasından sorumlu kayyum Hasan Ölçer, Akın İpek’in sahibi olduğu firmalar hakkındaki soruşturmayla ilgili, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararının hiçbir açıklamaya gerek bırakmaksızın son derece net olduğunu söyledi.
Ölçer, mahkemenin, Fethullahçı Terör Örgütü-Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ-PDY) faaliyetlerine katılan, yardım ve yataklık yaptığı raporlarla belirtilen şirketlerin, sevk ve idaresini kayyumlara devrettiğini hatırlattı. Medya şirketlerine sorumlu olarak atanan kayyumların çok ciddi bir dirençle karşılaştığını dile getiren Ölçer, “Buradaki direniş, propaganda amaçlıydı. Yani kendilerini zorla gözaltına aldırmak, yerlerde sürükletmek, Türkiye’yi, dünya kamuoyu önünde küçük düşürmek, imajını zedelemek adına birtakım faaliyetlerin yapılacağı çok açık şekilde belliydi. Ankara’daki şirkette bu tür faaliyetlere izin verilmedi” diye konuştu.
Personelle tüm görüşmelerin sosyal medya aracılığıyla yayınlanmasına şaşırmadığını ifade eden Hasan Ölçer, “Yaptığımız görüşmeleri sosyal medyada paylaşanların sürekli yaptıkları iş, kişilerin özellerini deşifre etmek. Dışişleri Bakanlığı’ndaki gizli toplantıyı, MİT’in konuşmaları veya devletin çok gizli evraklarını kayıt altına alan adamların, bizim yaptığımız toplantıları çekip yayınlamaları çok anormal değildir” dedi.
BAZILARI ÇALIŞMAK İSTEMEDİ
Ölçer, Bugün ve Millet gazetelerinde çalışan bazı kişilerin iş akitlerinin, yeni gelen yönetim olarak kendileri tarafından feshedildiğini, kimi kişilerin ise “Biz sizinle çalışmak istemiyoruz” düşüncesiyle kendi rızalarıyla işten ayrıldığını belirtti. Ölçer, kendi istekleriyle işten ayrılanların daha sonra farklı beyanatlarda bulunduğunu gördüklerini bildirdi.
Ölçer, kayyum atanan tüm şirketlerin, kağıt üzerinde yazılı olan ortaklara ait olduğunu, hiçbir değişikliğin söz konusu olmadığının altını çizerek, “Yönetim kurulu başkanı veya hâkim ortak Akın İpek. Annesi Melek İpek, eşi ve kardeşleri de ortaklar. Şu an itibariyle ortaklık yapısında herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Biz sadece mahkeme tarafından süresi şu anda belli olmayacak şekilde şirketleri sevk ve idare etmekle görevlendirilmiş kişileriz. Buraya milletin malı gözüyle bakıyoruz” dedi.
MASUM ANADOLU HALKININ HİMMET PARALARI
Ölçer, şu bilgileri verdi:
“Halkımızdan kurban, zekât, fitre parası ve okullara, öğrencilere yardım şeklinde toplanan paralar, bu şirketler vasıtasıyla piyasaya sokulduğu ve aklandığı konusunda ciddi şüpheler var, diyor Cumhuriyet Başsavcılığı. Bu iddia sabit olursa, farklı yaptırımları olacak. Kuvvetli suç şüpheleri eğer sabit olursa, bu saf, temiz Anadolu insanın parasıdır.”
“İPEK BERAAT EDERSE HER KURUŞ ONUNDUR”
Hasan Ölçer, Ankara’daki holding merkezinde gerçekleştirdikleri görüşmede Melek İpek’e “Bu şirketlerin bir kuruşu bizim için namustur. Bu konuda herhangi bir endişeniz ve sıkıntınız olmasın. Biz bu paraların her kuruşunu korumak ve çarçur edilmesini önlemek için buradayız” dediğini söyledi. Ölçer, “Netice itibariyle şirketlerin sahipleri beraat ederse yine mal onlarındır” şeklinde konuştu.
MİLİTAN KADROLARA YÜKSEK ÜCRET
“Fakat şirketlerin kayıtlarını incelediğimizde sanki kendilerine çok ciddi ve özel imkanlar sağlandığı için bağırıyorlar diye bir kanaat bende oluştu” diyen Ölçer, şunları kaydetti:
“Bir yazar aylık 30-40 bin lira kadar bir ücret alıyor. Bir genel yayın yönetmeni, hem gazeteden maaş hem yazdığı için telif hem de televizyonda yaptığı program nedeniyle para alıyor. Ayrıca farklı şirketlerden şunu almış bunu almıştır. Bunları topladığınızda 30-40 bin lirayı buluyor. Aylık net 50 bin lira ücret alanlar bile var. Bunların brütlerini de hesaba kattığınızda aylık 60-70 ve 80 bine varan ücretler var. Ayrıca kadrolar da çok şişirilmiş. Ha bunlar niye? Medya kuruluşları, tamamıyla FETÖ ve PDY lehine propaganda yapsın diye kadrolar daha fazla abartılmıştır. Nazlı Ilıcak, Gültekin Avcı ve Orhan Kemal Cengiz telifle çalışmışlar. Bunlardan artık yazı talep etmediğimiz için sözleşmelerini iptal etmiş olduk.”