Köşedeki çöplere bir baktım meğersem ben de oradaymışım

Abone Ol

Karagümrük’te akşamın bir vakti eve gidiyorum. Sokağın köşesi çöp yığınına dönmüş. Yaşı 60 civarında bir beyefendi çöpün olduğu yerden bana doğru geliyor. Birbirimize yaklaştığımızda, Ben “ne hale gelmiş sokak” dedim yüksek sesle. Beyefendi de duymuş olacak ki “Sorma, her taraf böyle” dedi. Böylece koyu bir sohbet başladı ayaküstü.

“Herhangi bir köşe de değil, birinin evinin önü, camının hemen dibi” dedim. Beyefendi anlatmaya başladı: “Cahillik, bu mahalle eğitimsiz bir mahalle. İki adım ötede konteyner var, oraya gitmeye üşeniyorlar. Bazıları elinde çöple önünden geçip gelip buraya atıyor. Camdan sokağa atanlar var. Kadın açıyor pencereyi atıyor sokağa.”

“Peki ne yapmalıyız” diye sordum. Eğitimden söz etti, ceza önlemleri ve belediyenin yapması gerekenleri anlattı. İslami bilgiler verdi. Öyle güzel anlattı ki, keşke Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir duysaydı anlattıklarını, canlı yayınlarda konuştursaydık bu beyi herkes duysaydı. O derece harika şeyler anlattı yani.

Fakat beyefendi yaklaşık 20 dakika boyunca yaptığı bu konuşma sırasında bir şeyden habersizdi. Önemli bir şeyden! Sizin de haberiniz yok çünkü size de söylemedim. Fotoğrafta direğin hemen dibindeki siyah kağıt torbalı çöpü bırakan kendisiydi ama benim onu gördüğümü bilmiyordu.

Müthiş tirat bitti ve ben dedim ki: “Abi siz de yarım saat önce oraya çöp koydunuz. Bu siyah torba sizin koyduğunuz çöp ve ben onu da çektim.”

“Hepsini ben atmadım. Baksana sokak ne hale gelmiş benimki mi fazla geldi” dedi.

“Herkes aynı sizin gibi düşündüğü için büyümüş işte, kötü olan her şey böyle büyümüyor mu” dedim.

“Memleketin derdi başını aşmış, Akepe koca ülkeyi satarak bitirdi sen geldin çöple uğraşıyorsun. Kendine gazeteci diyorsun, ayıp ayıp” dedi ve gitti.

Bizim hikayemizin önemli bir parçası tam da böyle gelişiyor her gün.

Sosyal medyada dünyanın en merhametli, en namuslu, en demokratik, en bilgili, en vicdanlı insanlarıyla dolu memleketim. Mevlana mertebesinin bir tık altındayız çoğu zaman, o da işe gitmek zorunda olduğumuz için. Yoksa dergaha kapansalar haftasına erecek milyonlarca insan var. Çöpçatanlık programlarından bu kadar çok şikayet edilip bu kadar çok reyting aldığı bir sosyoloji aslında çöp atan bu abi. Elimdeki çöpü kaldırıma bıraktım ve ben de eve gittim.

Hazreti Osman gibi konuşuyoruz, yan gel Osman gibi yaşıyoruz vesselam.

Erem Şentürk