Yeni bir hayat, farklı muaşeret kuralları, sosyolojik olgular ve bireyin toplumdan uzaklaşması, evlerin hapishaneye dönüşmesi, özgürlük naralarından uzaklaşma, ilaçları Afrikalılarda deneme önerisi… Covit 19 yaklaşık dört ay önce Çin’de çıkan bir virüs olarak gündeme geldi. ABD’nin Çin ekonomisine yönelik planladığı bir biyolojik silah yorumları yapıldı fakat gelinen noktada Çin mücadelesini yaptı, çekildi kenara ve ABD’nin çaresizliğini izlemekte.
Mağrur Batı değerleri ve çaresizlik
Bölgesel savaşlara ne oldu? Rusya, ABD, İran, AB ülkeleri askeri karışıklıkların, terör eylemlerinin merkezi olarak ifade edilen bölgelerden uzaklaşacak belki de bu vesileyle. YPG, PYD ile poz veren Amerikalı askerler, objektiflerden uzak. Türkiye’ye karşı diplomatik nezaket kurallarını çiğneyerek “mahvederim sizi” diyen Trump, kısık ve çaresiz sesiyle ülkesindeki muhtemel ölü sayısını paylaşmakla meşgul.
Merhum Necmettin Erbakan’ın Hıristiyan kulübü olarak nitelediği ve yaklaşık 70 yıldır Türkiye’yi kapılarında bekleten Avrupa Birliği çoktan zihinlerde yıkıldı bile. İtalya perişan, İspanya çaresiz, Fransa virüs mücadelesinde yerlerde… Birleşik Krallık ya da Büyük Britanya gibi afili isimleriyle dünyaya yön veren devlet birden İngiltere oluverdi. Başbakanları hastanede ve bu sefer gerçekten Avrupa “Hasta Adam”
Avrupa ülkeleri birbirinin sipariş ettiği sağlık malzemelerini çalmakla ya da bu malzemelere el koymakla meşgul, eskilerde olsa bu fiile haydutluk denirdi. Morglar dolup taşmakta ve buz pateni pistleri morga çevrilmekte. Öğrencilere tarihi anlatırken salgın hasatlık varmış, kıtlık olmuş gibi durumları efsane gibi anlatıyordu eğitimciler, öğrenciler de yaşanan tarihi gerçeklikleri milattan önce olmuş, bir daha olmayacak olaylar olarak görmekteydi. Fakat tarih tekerrürden ibaret, bu kaide hiç değişmeyecek.
Koronavirüs öncesi, sonrası
Türk yaşam tarzına asla uymayan eve ayakkabı ile girilmeme kaidesi şu günlerde virüsten korunma kurallarının başında sayılıyor. Evlere dışarıda giyilen ayakkabı ile girilmezdi, yine eski olan fakat çok manalar barındıran eyleme dönülmüş oldu.
Eller her daim yıkanmalı sözü anlayana günde beş vakit abdest almayı hatırlattı belki de. Yani abdest sadece manevi temizlik değil, maddi temizlik bakımından da sahibini kirlerden, virüslerden korumaktadır. Yerlere tükürmemek, yiyeceklerin açıkta satılmaması, insanların ikili ilişkilerinde sınırı, haddi aşmaması gibi hususlar virüs sayesinde hayatımıza yeniden girmiş oldu.
Doğu toplumlarında, özellikle de Müslüman toplumlarda, ikili ilişliklerin, musafaha yapmanın, ikram etmenin, selamlaşmanın önemi büyüktür. Fakat koronavrüs sonrası yaşam tarzında bu samimi ilişkilere eskisi gibi yer verilmeyecek. İnsanlar; anne babasından, çocuğundan, eşinden sakınır oldu kendini. Ziyaretler durma noktasına geldi, düğünler, bayramlaşmalar, iftar programları, toplu ibadetler kısaca yüz yıllardır Türk halkının yaşam tarzını oluşturan bazı eylemler yeni dönemde kolay uygulanamayacak gibi gözüküyor.
İnsanlığın değişmeyen imtihanı
Birilerinin seküler hayat tarzını ısrarla dayattığı, manevi, İslami, milli yorumlamaların hor- hakir görülmeye çalışıldığı şu günlerde ben yaşanılan durumu bir sinekle bağıra bağıra can veren Nemrut’un yaşadığı olaya benzetiyorum. Yani uzay çağındaki kibirli insan birden bin yıllar öncesine dönüverdi. Teknolojiyle kendini dünyanın tanrısı gören cahil beyinler virüse teslim oldu ve ölüm korkusunu enselerinde hissetmekte.
Kıssadan hisse
Milyar dolarlık hava savunma sitemleri devre dışı, kapitalizmin başkenti New York hayalet şehir. Tüm yaşananlardan benim çıkardığım sonuç: İnsanlık ilmen, teknolojik açıdan ne kadar gelişirse gelişsin insan olduğunun farkında olmalı, zulmetmemeli, yeryüzünde kibirle dolaşmamalı, kendisine verilen nimetlerin şükrünü eda etmeli.