Türkiye’den Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Filistin’den Kudüs Açık Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği Filistin Meselesi ve Türkiye Uluslararası Kongresi dün Konya’da başladı.
Üç gün sürecek kongrenin oturumlarında Türk ve Arap akademisyenler Filistin davasıyla ilgili birçok konuyu masaya yatıracak.
İslam ülkelerinin her birinin başında uğraşması gereken bin türlü sorun olsa da Filistin meselesi ümmetin bir numaralı meselesidir ve -Allah’ın izniyle- Müslümanların ilk kıblesi işgalden kurtulana kadar da öyle kalacak.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan açılış programında ilk konuşmayı kongrenin organizatörlerinden Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Murat Çemrek yaptı.
Daha sonra kürsüye Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Muzaffer Şeker geldi.
Şeker, Filistin halkının verdiği mücadeleye dikkat çekerek, Filistinlilerin sabır ve direnişlerinin Filistin davasının korunmasında önemli rol oynadığını belirtti.
Türkiye – Filistin Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Milletvekili Hasan Turan ise konuşmasında özellikle Kudüs’e değindi.
Kudüs’ün sadece Filistinlilerin değil tüm Müslümanların davası olduğunu söyleyen Turan, “Herkes kendi eviyle ilgilenir gibi Kudüs’le ilgilenmeli” dedi.
Turan’dan sonra konuşan Başbakan eski Yardımcısı Emrullah İşler’in “Biz, Filistin topraklarına baktığımız zaman kendimizi görürüz” sözü oldukça anlamlıydı.
İşler ayrıca Türkiye’nin Filistinliler arasında ayrım yapmadığının ve herhangi bir grubu diğerine karşı desteklemediğinin altını çizdi.
Filistin Meselesi ve Türkiye Uluslararası Kongresi bugünkü oturumlarla devam edecek.
Üç gün boyunca “Fotoğraflar ve Arşiv Belgeleri İle Kudüs” ve “TKGM Kuyud-ı Kadim Belgelerinde Kudüs” sergileri de Konya Novotel’de ziyarete açık olacak.
Konya’da kongrenin katılımcılarından Filistin’i ve Kudüs’ü dinlerken bir yandan da kulağımız Hamas ve Fetih arasında imzalanan uzlaşı anlaşmasıyla ilgili gelişmelerde.
Kahire’de imzalanan anlaşmanın üzerinden günler geçmesine rağmen Mahmut Abbas başkanlığındaki yönetimin Gazze’ye uyguladığı yaptırımlar henüz kaldırılmış değil.
Bu arada Abbas’ın Gazze Şeridi’ndeki güvenlik birimlerinin yeniden yapılandırılması için asker ve polis alımı kararını imzaladığı bilgisi geldi.
Bu adımın Gazze Şeridi’ndeki güvenlik birimlerinin Batı Yakadakiler gibi tamamen Fetih’in kontrolüne alınmasını hedeflediğini söyleyebiliriz.
İsrailli gazeteciler, isimlerini açıklamadıkları Filistinli yetkililere dayandırarak, “Gazze Şeridi’nde Hamas’ın atadığı tüm memurlar gözden geçirilecek ve El-Kassam Tugayları’yla bağlantısı olanlar görevden uzaklaştırılacak” şeklinde haberler yapıyor.
Filistin İstihbaratı Direktörü Macid Ferec, Gazze’ye uygulanan yaptırımları kaldırmak için Abbas’ın Amerika’ya giden istihbarat heyetinin dönüşünü beklediğini ve yaptırımlar konusunda ABD’nin tavsiyelerine uygun bir karar alacağını açıkladı.
Washington’dan gelecek tavsiyelerin İsrail’in beklentilerini yansıtacağını tahmin etmek zor değil.
İsrail’in istekleri ise şunlar:
Hamas’ın silahsızlandırılması ve İsrail’i tanıdığını ilan etmesi, Gazze’de tutulan esir İsrail askerlerinin serbest bırakılması, Filistin hükümetinin kapılar dahil Gazze Şeridi’nin tümünde kontrolü tamamen sağlaması.
Filistin’in dününü konuşurken bunları bilmeye gerek yok.
Fakat bugününü ve geleceğini konuşurken sıcak gelişmeleri de dikkate almak gerekiyor…