Ben bu yazıyı yazarken haberlerde, ayetlerle dalga geçen İslam düşmanı bir altı oklunun gözaltına alındığı geçiyor. Tweeti ben atmadım demiş. Yahu düşmansan delikanlı düşman ol. Kelepçeyi görünce kıvırma bari. Ebu Cehil sizden mertti. Geçelim.
Hayran oldukları Avrupalı ülkelerinde de olduğu gibi, devlet isteyen vatandaşların yardım edebileceğini söyledi. Delirdiler. Gâvurun devleti mi kardeşim? Senin milletinden isteyen insanlar, senin devletine, aynı zamanda milletine yardım ediyor. Buna da karşı çıkılır mı? Virüs bunlarda akıl da bırakmadı. Geçelim.
Komplo teoricileri var. Korku pompalıyorlar. İşi saptırıyorlar. Kanıt yok, delil yok, kendilerince teoriler atıyorlar ortaya. Dünyayı yönetenin Allah olduğunu unutuyorlar, birkaç gâvurun olağanüstü güçlü olduğunu söyleyip insanları korkutuyorlar. İlk başlarda çoğu ihtiyar bunlar yüzünden eve girmiyordu. Bilmem kimin oyunu deyip inanmıyorlardı. Diyelim ki öyle olsun, dediğiniz her şey gerçek olsun. Ee? Ne yapalım? Adresini vereceksiniz, biz de gidip saldıracak mıyız o dünya güçlerine? Virüs var, her gün insanlar ölüyor, acı çekiyor, sokakta geziyor bu virüs. Doktorlar, hemşireler ailelerinden feragat edip, canları pahasına uğraşıyorlar. Devlet seferber oldu. Derdiniz ne kardeşim? Para kazanmak dertleri, ünlü olmak, dünyanın en zeki insanlarından anılmak. Komplo teorilerini geçelim. Gerçeklere bakalım. Ne gerçekler?
Ekonomik kriz zaten vardı, daha da artacak. İş yerlerinin çoğu doğal olarak kapanacak. İnsanlardan işsiz kalanlar olacak. Üretim yapanlar, çiftçiler kazanacak. Sırf şehirde nefsani birkaç şeyi tatmak için köyden taşınıp asgari ücretle zor bela yaşayan güzel kardeşim köyüne geri dönmek zorunda kalacak. Bütün dünyada, ülkeler kendi kabuğuna çekildi. Avrupa ülkeleri birbirisini arkasından vurmakla meşgul. İthalat, ihracat durdu. Herkes ne ekerse onu biçecek. Kapitalizm ciddi darbe alıyor, çökme evresine girecek böyle giderse, eğer uzun sürerse. Dolayısıyla üreten, memleket sınırları içinde iş yapacak, parasını kazanacak. Memur ve üretici haricindeki mağazalar, işçiler, fabrikalar büyük zarar görecek. Komplo teorileri dinleyip de sizi ilgilendirmeyen Kutsal Kâse şövalyeleriyle ilgilenmeyi bırakın da, geleceğe yönelik, çocuklarınız için iş imkanları düşünün, köyünüzü düşünün, sırt çevirdiğiniz tarlaların kıymetini anlayın. Bu işin maddi yönüydü. Manevi boyutuna geçelim.
Şimdi, tefekkür edeceğiz. Umreden veya yurtdışından geldin, kendi ana babanla sarılamıyorsun, dostunun elini sıkamıyorsun. Mahşer gününü düşüneceksin. Faizle iş yeri açtın, gidemiyorsun. Araba aldın, binemiyorsun. Komplo teorilerini bir yana bırak, Allah kimin yönettiğini hatırlatıyor. Hiçbir istediğini yapamıyorsun. Ölüm korkusuyla evine tıkıldın kaldın. Günah bile işleyemiyorsun, durumun vahametini sen düşün. Düşün yediğin herzeleri. Gözle görülmeyen bir mikrop ağlata ağlata öldürebilir seni. Düşün.
Allah tez zamanda kurtulmayı nasip etsin. Hastalara şifa, ailelerine sabır versin. İyileşenleri gazi, vefat edenleri şehit kabul etsin. Sağlık çalışanlarını gazi kabul etsin inşallah.
Bütün dünya değişiyor. Bu işler bittiğinde, bütün dünyanın Ashab-ı Kehf’i olma umuduyla inşallah…