Ortaya bir iddia atılıyor.
Hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına rakip olarak çıkması muhtemel herkes var.
Deniyor ki; Erdoğan CHP’li biriyle Külliye’de görüştü.
Neden?
“Cumhurbaşkanı muhalefeti dizayn etmek istiyor da ondan(!)”
Aradan iki gün geçiyor… Yaşananlar şaka gibi.
Bu iddia önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kesinlikle reddediliyor.
Kılıçdaroğlu’nun rakibi Muharrem İnce de reddediyor. “Kesinlikle görüşmedim” diyor.
İddiayı ortaya atan gazeteci Rahmi Turan susuyor, isim vermiyor.
Kılıçdaroğlu iddiayı sahipleniyor, doğru olduğunu söylüyor fakat isim vermiyor.
Bu mesele burada kalmadı, kalamadı.
Kılıçdaroğlu için burada kalsa iyiydi. Kurgu, amacına oluşmuş oluyordu fakat toplum, meraklı ve gerçeği araştırıyor. Bu nedenle gazeteciye ve CHP’ye ciddi baskı yapıldı.
KİM YALAN SÖYLÜYOR?
Kim kurgu, manipülasyon ve algı operasyonu peşinde?
Rahmi Turan, toplumsal baskıya direnemedi ve hata yaptığını itiraf etti.
Şimdi bu noktadan sonra gazetecilik adı altında yapılan “şey”i sorgulamak lazım.
Duyumlar üzerinden, siyaset kurumunun en tepe makamına ve ismine iftira etmek… Kulaktan dolma şeylerle ana muhalefet partisinde genel başkan adaylığına niyetlenen isimlere, operasyon çekmek…
CHP’yi dizayn etme rolüne soyunmuş kişiler ki bunun içinde hem sözde gazeteciler hem de CHP’li siyasetçiler var; bunlar yalan, suçlama ve iftiraya batmış bir şekilde alnı açık olarak yollarına devam edebilecekler mi?
CHP’de koltuğunu korumak isteyenler, Külliye’yi adres göstererek Cumhurbaşkanlığı makamını kendi iç kavgalarına alet etmek istediler. Böyle bir dedikoduyu ortaya atmak bu kadar kolay mı? Yalan söylemeye alışmış olabilirsiniz ama kendi alışkanlıklarınızı lütfen Türkiye siyasetine bulaştırmayın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde güvenlik konuları başta olmak üzere çok ciddi konular varken Cumhurbaşkanı’nın bu gibi yalanlara cevap vermek durumunda kalması bulunduğu makamın en talihsiz sonucu olsa gerek. Fakat yapacak bir şey yok. Cumhurbaşkanı olarak kalibreniz ne kadar yüksek olursa olsun, muhalefetin seviyesine göre cevap vermek de siyasetin doğasında olan bir gerçeklik.
Gelelim CHP’nin içine… Partide kazanlar kaynıyor. Kılıçdaroğlu Kurultay öncesi rakiplerini saf dışı bırakıp, koltuğu sağlama almaya dönük bir hamle yaptı fakat bunu da eline yüzüne bulaştırdı. CHP’de söz sahibi olan siyasetçilerin ve tabanın çok kızgın olduğunu düşünüyorum. Günlerdir saçma bir kurgu üzerinden kamuoyu meşgul ediliyor. Canım ülkeme seviyeli bir muhalefet diliyorum.