Ramazan ayında tüketicinin gıdaya talebi artış gösteriyor. Bunu fırsat bilen bulanık hava uzmanları, piyasa fırsatçıları, fiyat simsarları da hemen harekete geçiyor.
Ekmek ve pide fiyatları artıyor… Beyaz et fiyatları fırlıyor… Yumurta fiyatları ipini koparmaya hazır! Süt ürünleri fiyatları evlere şenlik! Pastırmanın yanına yaklaşmak mümkün görünmüyor! Baklava fiyatları dudak uçuklatıyor.
Kırmızı et fiyatları pik yapmış durumda.
Evet! Konumuz kırmızı et fiyatları; rakamlar freni patlamış kamyon gibi hızla ilerliyor. İlerlemesi bir şey değil, hedefinde insan kalabalıkları var. Mutfaklarda yangın çıkarabilecek, canları yakacak potansiyele sahip bir ilerlemeden bahsediyorum.
Üstüne bir de Ramazan çıkageldi.
Tüketici huzursuz!
İftar sofralarının tadı tuzu kalmayacak!
Derken…
Böylesi bir zamanda Et ve Süt Kurumu (ESK) ile yerel market zincirlerinin çatı örgütü olan Perakendeciler Derneği (PERDER) radikal bir karara imza attılar.
PERDER’in İstanbul ve Ankara üyeleri kırmızı et fiyatlarını Ramazan ayı süresince sabitleme kararı aldılar. Tüketicinin yanında olma adına ve ülke ekonomisine can suyu olma anlamında büyük bir adım.
Yaklaşık 100 üye market ve yaklaşık 5 bin şube ile çıkılan yolculuk... Vatandaşın yanında olma macerası, Türkiye ekonomisine omuz verme kararlılığı.
Artık nasıl tarif ederseniz…
İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere kararlı açıklamalar yapıyor.
Yerel perakendeciler olarak Ramazan fırsatçılarına göz açtırmayacaklarını, üye zincir marketlerle Ramazan ayının bereketini sofralara taşımaya kararlı olduklarını, bu eylemin kendileri için bir görev olduğunu hatırlatıyor.
İnşallah dediklerini bihakkın yapabilirler…
Peki et fiyatları nasıl olacak?
ESK yetkilileriyle PERDER yöneticilerinin yaptığı çalışmalar neticesinde ortaya çıkan protokole göre, Ramazan ayı boyunca İstanbul’da dana kıymanın kilogram fiyatı 314 lira, dana kuşbaşının kilogram fiyatı ise 344 liradan satışa sunulacak.
Ankara’da da kıyma ve kuşbaşının kilogram fiyatı Ramazan ayı boyunca 324 liradan satılacak.
Güzeldere’ye göre, ESK ile yapılan protokol sayesinde Ramazan ayında hanelere en uygun, en makul fiyatlarla kırmızı et ulaştırılacak.
İyi niyetli bir açıklama, bundan şüphemiz yok.
Ancak yetersiz…
Birincisi, geçici pansumanlarla bu yarayı tedavi etmek mümkün değil. Kalıcı tedaviler gerekli.
Devlet otoritesini ortaya koyacak; hem üretim hem de denetim disiplini tesis edilecek. Ki böylesi bir durum tekrar etmesin!
İkincisi, ülke geneline etki edebilecek şube sayısı yok! Kampanya dâhilindeki toplam şube sayısı 5 bin. “Üç harfli” olarak ününe ün katan bir süpermarket markasının şube sayısının yarısı kadar mağaza sayısıyla bu mücadeleyi vermeniz çok zor.
Bu gidişle onlar yine bildiğini okur; perakende fiyatına toptan kazıklamaya, büyük olduğu için kazıklamaya, kazık olduğu için büyümeye devam ederler. Sürpriz fiyatlarıyla insanlara şok üstüne şok yaşatırlar.
Tamam!
Ortada bir iyi niyet olabilir; karınca kararlılığı sergilenebilir. Fakat unutulmamalı ki tüketici sonuca bakacaktır. Esas soru şu: Ucuz kırmızı et ne kadar haneye girebilecek?
Her ne kadar iyi niyetle çıkılmış olunsa da bu yolculuğun sonu 2019 yılındaki patates-soğan skandallarına dönüşebilir.
“Bulabilene aşk olsun” dedirtilmemeli, müşterilerin taleplerine eksiksiz cevap verilmeli, o sevimsiz “kalmadı” kelimesi milletin dilinde sakız olmamalı.
İnsanları et kuyruklarında görüntüleyip toplumun önüne atmayı bekleyen kurtlar, merceklerini silmiş hazır bekliyor!
Sosyal medya çukurları kurbanlarına odaklanmış durumda!
Neyse!
Hayırlı Ramazanlar efendim!