Gazze konusu, 7 Ekim’de gündemimize girmedi hiçbirimizin. Bizler bin 500 yıldır bu toprakların sahipleri olarak İslam dinine müntesip olduğumuz günden beri Kudüs ve Filistin konusunda çaba içindeyiz.
Erbakan Hoca döneminde daha yüksek sesle gündeme gelmişse de son yirmi yıldır, Filistin ve Gazze her konuda Türkiye tarafından desteklenmiştir. Sağcısı solcusu demeden gerek alanlarda gerek sosyal medyada, yardımda; kısacası her yerde, herkeste bir Filistin, Gazze sevdası vardır. Her evde bir Türkiye bir de Filistin bayrağı bulunur. Filistin atkısı olmayan bir genç yok gibidir.
60 günü geçti saldırıyorlar. Küçücük bir alanı ele geçirmek ve oraya kendi kanlı bayraklarını asmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyorlar. Onları ABD, İngiltere, Fransa donanmaları destekliyor. Yüzlerce uçak yığdılar, yüzlerce helikopter, binlerce asker. Bir avuç cesur yürekli, imanı tam insanı yenip yeryüzünde işgal edilemeyen tek toprağı işgal etmeye çalışıyorlar.
Her gün zulmün yeni bir levelini görmemizi istiyorlar. Bizi korkutuyorlar. “Siz de boyun eğmezseniz size de aynı tarifeyi uygulayacağız.” diyorlar. Hedef aslında tüm İslam âlemi hatta insanlık. Ve insanlık küçücük bir alanda insanlığın izzetini korumaya çalışıyor.
Dünyadan birçok bölgeden ses çıkıyor. İsrail ve iş birlikçileri süreyi uzatıp insanlığın tepkisini kanıksama noktasına indirmeye çalışıyorlar. İnsanlık susmalı mı, susacak mı? Susmak insan eylemi olabilir mı? İnsanlar bu zulme eyvallah diyecek mi, Orta Doğu’nun kalbine hançer gibi saplanıp ileri karakol noktası olarak tutulan; aslında farklı bir esaret türü yaşatılan İsrail’in halkına, bu rüşvet diye sunulmak istenen kanlı topraklar için savaşması istenmeye devam edilecek mi? Kendisiyle bağı olmayan ama senin diye yutturulup kutsal kılıflar icat edilen topraklar için Amerikan garnizonu olmayı kabul etmeye devam edecekler mi?
“Ve Allah’ın, Rabb’in sana teslim edeceği bütün halkları bitireceksin ve gözlerin onlara acımayacak… O şehrin ahalisini mutlaka kılıçtan geçireceksin, onu ve onda olan her şeyi ve hayvanlarını tamamen yok edeceksin.” (Tesniye 7/16; 13/15)
“Bak bugün milletler üzerine ve ülkeler üzerine kökünden sökmek, yıkmak için helak etmek ve yok etmek için seni koydum.” (Yarenya Bab 10 Ayet 10 sayfa 724)
"Bir şehre girdiğinizde kadın, erkek, çocuk, yaşlı veya nefes alan her şeyi öldürün."
İşte bunlar tahrif edilmiş Tevrat’tan emirler ve İsrail bunlarla kendini ve halkını kandırıp insanlığın son kalesini yıkmayı hedefliyor. Desteğinde de diğer zalim devletler var. İlahi hesap günü illa gelir.
Şimdi bazı insanlar “Artık yeter, protesto ederek ne olur? Hadi gidelim!” diyorlar da kimse ilk yola çıkayım demiyor. Sadece sokağa çıkanları da engelleyip İsrail’e hizmet ediyorlar. Siz kininizi ve öfkenizi diri tutun. Sizi kandırmak isteyenlere prim vermeyin ve Allah’ın dinine ve mazlumlara yardımcı olmak için çaba sarf etmeye devam edin. İlla Allah bir yol açacaktır.
Kim Allah için bu alçak ve kötü İsrail ve fiillerine buğz dahi etse Allah kendilerine yardım edecektir. İlla hesap günü gelecek ve zalimler hesap verecektir. Kim bu kadarıyla dahi o insanlara yardım etmezse Allah’a hesap veremez.
Üzüntü ve kederden yazılan her şey yarım kalıyorsa da kim sessiz kaldı, kim alanda, kim yardım faaliyetinde bulundu; illa ortaya dökülür. Rabb’im hepimizi doğru yolda, doğru hizmette ve Allah için mücadelede birleştirsin. Vesselam…