Katarlı, Mısırlı, ABD’li ve İsrailli yetkililer işgal ordusunun Gazze Şeridi’ne açtığı savaşı sona erdirecek ateşkes anlaşmasını müzakere için Doha’da bir araya geldi.
Hamas’ın heyet göndermediği müzakerelerin ardından ABD, Katar ve Mısır tarafından yapılan ortak açıklamada, görüşmelerin “ciddi ve yapıcı” olduğu öne sürüldü ve müzakerelerin Kahire’de devam edeceği belirtildi.
ABD Başkanı Joe Biden da müzakerelerden ümitli olduğunu söyleyerekateşkese “hiç olmadığı kadar yakın olduklarını” öne sürdü.
Hamas liderlerinden Sami Ebu Zuhri ise Biden’ın bu iddiasını yalanladı.
Herhangi bir anlaşmanın yakın olmadığını, ortada gerçek anlamda bir müzakere bulunmadığını; bilakis İsrail’in tavrını benimseyen ABD’nin, koşullarını dikte etmeye çalıştığını söyleyen Ebu Zuhri’nin açıklamaları hakikatin ta kendisi.
Hamas heyetinin yokluğunda İsrail, ABD ve arabulucu diğer iki ülke neyin müzakeresini yapabilirler?
Doha’daki görüşmelerden önce Hamas kararını zaten açıklamış, İsrail’in Biden tarafından önerilen, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından onaylanan ve Filistin direnişi tarafından da kabul edilen anlaşmaya uymasının sağlanmasını istemişti.
Hamas’ın o noktadan daha geriye gitmesi ve sürekli yeni şartlar ileri süren İsrail’in taleplerini kabul etmesi mümkün değil.
ABD, Mısır ve Katar “Müzakerelerde ilerleme sağladık”, “Görüşmeler olumlu geçti”, “Anlaşmaya yakınız” vesaire diyerek “hayal satarken” İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde katliama devam ediyor.
İşgal güçleri sadece insanları değil, atları dahi vuruyor.
Müzakerelerde arabulucu rolündeki üç ülkeden ABD’nin tamamen İsrail yanlısı olduğunu söylemeye gerek yok.
Washington âdeta İsrail tarafından rehin alınmış gibi.
ABD Kongresi’ne davet edilip coşkuyla alkışlanmasının ardından Biden yönetiminin Netanyahu’ya Filistin lehine baskı yapacağına/yapabileceğine, yapmaya kalksa bile mevcut hâliyle İsrail hükûmetinin söz konusu baskılara boyun eğeceğine hâlâ inanan var mı?
İsrail ve Hamas arasındaki dolaylı müzakerelerde ABD’nin görevi, Katar ve Mısır’ın Hamas’a baskı yapıp Filistin direnişinin önerilen ateşkes ve esir takası anlaşmasını kabul etmesini sağlamak.
Doha ve Kahire’nin görevi de İsrail’in dayattığı koşullarda bir anlaşmayı imzalamaya Hamas’ı ikna etmek.
Bu arada Refah Kapısı ve Selahaddin (Philadelphia) Koridoru gibi konular da İsrail ve Mısır arasında müzakere ediliyor.
İsrail ve arabulucular savaştan sonra Gazze Şeridi’nin kimler tarafından ve nasıl yönetileceğini de aralarında konuşuyor olabilirler.
Ancak Hamas ve diğer direniş grupları bu konudaki tavırlarını çoktan açıklamış ve bunun Filistinlilerin bir iç meselesi olduğunu, dışarıdan müdahaleyi kabul etmeyeceklerini ilan etmişlerdi.
Mevcut tablo ve açıklamalar Kahire’de müzakeresine devam edilecek ateşkes önerisinin Hamas tarafından kabul edilmeyeceğini gösteriyor.
İsrail medyasımüzakerelere katılan bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Mısır ve Katar’ın Hamas’a çok büyük bir baskı uygulamaya hazırlandığını öne sürüyor.
Doha ve Kahire’nin elinde para yardımı ve Refah Kapısı gibi kartlar var.
Savaş sona erse bile Gazze Şeridi’nin yeniden imarı için yüklü miktarda paraya ve Refah Kapısı’nın açılmasına ihtiyaç duyulacağı kesin.