Af teklifiyle gerilen AK Parti-MHP ittifakı, Danıştay’ın verdiği ant kararı ile bozulmuş görülüyor. İki parti yerel seçimlere ayrı ayrı gireceklerini açıkladılar. Partiler seçim dönemlerinde ittifak yapabilir, hatta birbirlerine çok uzak partiler ortak hükümet de kurabilirler. Çok partili koalisyon tarihimiz bunun örnekleriyle doludur.
İttifakın bozulduğunun iki liderin canlı yayınlanan grup konuşmaları esnasında ilan edilmesi, bazı kesimlerde büyük bir sevince sebep oldu. Bu kesimler, ittifak devam ederken de bozulsun diye elinden geleni ardına koymayan çevrelerdi. Bazen eleştiri adı altında abartılı haberler yapan/yaptıran, bazen hızını alamayıp doğrudan yalan üreten bu çevreler için fitne çıkartmak hiç de zor değildi. Birleştirmek, inşa etmek, kurmak zordur. Yıkmanın, parçalamanın, enkaza çevirmenin neresi zor ki?
Her yaralı kuşun kanadını saran, kendisi yaralı güzel ülkem, tarih boyunca bu fitnecilerin, muhterislerin, gerçek yüzünü ve niyetini gizleyen kirli pazarlık adamlarının hedefi olmamış mıydı? Fakat her yıkıntıdan doğrulmasını bildi.
Vatanımızı efendileri Batı’ya peşkeş çeken ihanet şebekeleri, bölücüler, ırkıyla üstünlük taslayanlar, din bezirgânları, kurtuluşu gâvurun himayesinde arayan mandacılar, Türk’ün İslam’ın kılıcı olmasını hazmedemeyen ecdat düşmanları kısa bir süre zafer sarhoşluğu yaşayabilir.
Fakat bilmiyorlar ki, bu ittifak kararı seçim meydanlarında alınmadı. İlk harç doğrudan Cumhurbaşkanımızın Davos’taki “one minute”ıyla atılmıştı. 15 Temmuz gecesi ise bu vatanın evlatları kanlarını dökerek, çelikten devleşen bir iradeyle aralarında sözleştiler. Artık bu topraklar üzerinde ayrılığa, bölücülüğe, Batı’nın kölesi olmaya rıza gösterilmeyecekti. İttifak Şehitler Köprüsü’nde kuruldu. Kıtaları birbirine bağlayan bu köprü, milletin yiğit evlatlarının ahitleştikleri bir karargah oldu.
İttifak, iki siyasi partinin seçimlerdeki birlikteliğinden çok daha büyük ve önemli bir ittihadı işaret etmektedir. Bu, iki asırlık ideolojik kavgaları, Batı’nın nifak çıkartmak için içimize saldığı tüm argümanları tarihin çöplüğüne terk etmek anlamına geliyor. İttifak, iki parti arasında kurulmadı ki, seçimlerde birliktelik sağlanamayınca bozulsun. Düşmanlarımızın idrak edemediği şey bu.
Türkiye, İslam dünyasında bin yıldır kesintisiz yaşayan bir merhamet yurdu, tek devlet olarak sadece Müslümanların değil, tüm ezilen, sömürülen halkların ümidi haline gelmiş durumda. Kendi tarihiyle ve devletinin asıllarıyla buluştuğu oranda bu ümidi diri tutacak. Buradan geri dönüş yok.
Burası ciddi, hüzünlü ve vakur insanların yurdu Anadolu. İbn Battuta bu toprakların mayası hakkında şöyle der 7 asır önce: “Allah Teâlâ’nın yarattığı kullar içinde en şefkatli olanlar buranın halkıdır. Bu yüzden şöyle denilir: Bolluk ve bereket Şam diyarında, sevgi ve merhamet ise Anadolu’da.”
Bırakın fitneciler kısa bir süre zafer sarhoşluğunun tadını çıkarsınlar. Yakında hüsrana uğrayacaklar. Hem de çok yakında…