Okuyuculardan gelen mesajlar bir hayli birikmişti. Büyük bir çoğunluğunu okudum; yetişebildiklerime cevap yazmaya çalıştım. Vakit sınırlı, cevap veremediklerim haklarını helal etsinler. Ayrıca yazımıza geçmeden önce mevcut kadromuza göz atmak isterseniz Diriliş Postası künye sayfasından inceleyebilirsiniz…
“Diriliş Postası kimin, siz kimsiniz, siyasi görüşünüz ne, necisiniz, patronlarınız kim, arkanızda hangi sermaye var, sizi kim destekliyor” soruları en çok sorulan sorular.
Diriliş Postası’nın sahibi iki ortak iş adamı Kayserili Ali Yıldız ile Trabzonlu Mehmet Akosman. Yıldız ile Akosman Beyler 30 yıldan fazladır matbaacılık yapıyorlar. 30 yıldır gazete işinin içindeler. Diriliş Postası, ek iş olarak değil tek iş olarak gazetecilik yapıyor. Arkamızda, yanımızda, çaprazımızda hiçbir sermaye, odak, klik, oluşum, yapı vs. yok. Bütün gücümüz patronlarımızın sermayesi…
Siyasi görüşümüz ne?
ABD emperyalizmine,
Rus emperyalizmine,
İngiliz emperyalizmine,
Çin emperyalizmine,
İran-Pers emperyalizmine,
Siyonist emperyalizme,
Avrupa emperyalizmine kategorik olarak karşıyız ve bunların hepsini aynı kefede, aynı cephede, aynı torbada, aynı tarafta kabul ederek aynı mesafede düşman kabul ediyoruz.
Bunlardan birinin ya da birkaçının vicdanına sığınan, “ticari alışveriş” haddini aşarak dostluk münasebetleri kuran Müslüman Körfez ülkelerinin tamamını kimliksiz petrol aşiretleri olarak görüyoruz.
Sömürünün her türlüsüne ve faiz başta olmak üzere sömürgecilik enstrümanlarının tamamına karşıyız.
Acıları satarak istismar edenleri ve insan kanına ekmek banarak güya muhalefet yapanları kategorik olarak mücadele edilmesi gereken toplum zararlıları olarak kabul ediyoruz.
Dünya denilen bu gezegenin ve yarın bu gezegendeki insanların etkisiyle şekillenme ihtimali olan yeni gezegenlerin hepsinde olmuş ve olacak bütün kavgaların temelindeki cephenin iman ve küfür olduğunu kabul ediyor ve kâinata dair bütün yargılarımızı bu merkezden hareketle belirliyoruz.
Ek iş olarak değil tek iş olarak gazetecilik yapıyoruz ve bu mesleğe dair dayatılan bütün kuralları reddedip kendi kurallarımızı yazmak için çabalıyoruz.
İnsan hakları, eşitlik, adalet, hürriyet ve insan tariflerimizin tamamını İki Cihan Sultanı Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’in Veda Hutbesi’nden alıyoruz ve bunun dışında, herhangi bir insanın yazdığı bütün metinleri yok kabul ediyoruz.
Vatan, memleket ve yurt kavramlarının tamamını en geniş dairede kapsayan Türkiye’den başka hiçbir denge, güç ve ideale inanmıyoruz.
Bayrağımıza Ay-Yıldız demiyoruz çünkü Ay’ın değersiz, anlamsız bir taş parçası olduğunun farkındayız. Al bayrağımızdaki sembole “Hilal” diyoruz; çünkü İbrahim Aleyhisselam’dan bugüne devam eden büyük davanın neferi olan büyük bir millet olduğumuzun farkındayız. Selahattin Eyyubi, Sultan Alparslan ve Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri’nin aynı bayrakla savaşarak taşıdığı Nizam-ı Âlem davasının yazıldığı büyük tarihimiz dışındaki diğer aidiyetleri kategorik olarak hamakat, diğer jeopolitik hafıza mühendisliklerini de ihanet varsayıyoruz…