Hep babalar evlatlara miras bırakmaz ki bazen evlatlar da babalara miras bırakır. Bir gurur, onur ve şeref bırakır. Paradan, maldan, mülkten bin kez kıymetli şeyler bırakır. Şehit babası diye bir isim kalır evladından babasına ve onu şerefle, onurla taşır bu toprağın inanmış, mütevekkil insanları.
“Vatan sağ olsun” demek bizler için ne kolay ve ne zordur şehit evladının tabutu başında bunu söyleyebilmek…
…
Daha önce şöyle yazmıştım, hatırlıyorum.
Başkalarının yerine utanmak diye bir tabir var kâri. Ve tuhaf belki ama son zamanlarda başkalarının yaptıklarından, söylediklerinden ve hallerinden çok fazla utanır olduk gibi geliyor bana.
Nereye varacağını, kime dokunacağını, insanlara nasıl hissettireceğini ve hepsinden garip olanı kendini nasıl bir duruma düşüreceğini düşünmeden bir şeyler söyleyen, bir şeyler yapan insanların yerine açıkçası utanmak bir mecburiyet değilse de tuhaf bir alışkanlık oldu bizde. Ama şükretmek lazım ki biz utanabiliyoruz.
…
“Kim bu adam?”
Tam da böyle sormuştu değil mi? Utanmadan, sıkılmadan tam da böyle sormuştu.
Ben söyleyeyim; o adam bu millet için bu vatan için “Kim?” diye kendince hakir görerek soranın bile şu anda rahat rahat yaşaması için canını veren bir evladın babası. O adam Anadolu’nun kendisi ve asıl, esaslı sahibi bu toprakların. Zira bu sahipliğin bedelini yiğit evladını bu toprağa sırlayarak ödedi. Makamında şehit edilen oğlunun ardından “vatan sağ olsun” dedi ve yüzyıllardır toprağa evladını veren ama vatanından, mukaddesatından vazgeçmeyen ecdadın mümessili o işte.
Ve orada, o meclis çatısının altında olmaya “kimdir bu adam?” diye sorandan daha çok hatta bin kez çok hakkı var. Zira onun ödenmiş bir bedeli var, vatan için verdiği bir yiğit evladı var, evladının ardından onun gözlerinin içine bakan yetim kalmış torunları var, onuru var onun, haysiyeti var, şerefi var ve inancı var…
Ama “bu kim?” diye soran adamlarda utanma yok, insanlık yok… O kadar çok fazla şey yok ki…
…
Peki, sen kimsin?
Bu toprakların gerçeğini geleneğini diline dolayacak kadar, sırf başında sarığı, üzerinde cübbesi var ve sakallı diye bir şehit babasını hem de şehit bit kaymakamın babasını, öyle vakur, öyle mütevekkil ve Anadolu ne demektir, inanmış olmak ne demektir, adam olmak ne demektir bunu hepimize gösteren, kendi evladının cenaze namazını kıldıran bir adama dil uzatacak kadar seni kendinden geçiren, kendi aslını ve toprağını inkâr ettiren de nedir? Sen kimsin?