Başlıktaki sorunun cevabını çok kısa ve öz olarak vereceğim…
Fazla cümlelerin arasında kaybetmeyeceğim yani…
Kılıçdaroğlu adaylık çıkışıyla çok büyük bir risk aldı, hem kendisi hem de malum masa açısından…
Bu çıkışın siyaseten varacağı iki liman var…
Birinci liman, eğer Kılıçdaroğlu aday olamaz ise kendi sonunu hazırladığı yer…
Zira lider olarak teşkilatları tarafından bile kendisine güvenilmediğinin kanıtı olacak…
“Benimle misiz?” çıkışıyla ifşa ettiği endişesiyle de yüzleşerek…
İkinci liman ise aday olması hâlinde masanın dağılacağı yer…
Bunun çok büyük bir rahatsızlık sebebi olduğunu diğer partilerin serzenişlerinden ve “şimdilik ihtiyatlı” açıklamalarından anlayabiliyoruz…
Üçüncü bir liman ise yok; üçüncü hâlin imkânsızlığı yasasına mahkûm olarak…
Kılıçdaroğlu’nu buna zorlayan neydi bilemem ama çıkışı karşılık bulmaz ise iki ihtimalin dışındaki bütün ihtimallere yolların kapandığını acı bir tecrübe ile öğreneceği kesin…
Ben hâlâ hataların sebebini, “yalan çarpması”nın sebep olduğu “etme-bulma dünyası”nın gerçeklerinde arıyorum; tevekkül eden yanımla…
Hesapların üstündeki hasep, gelince batılı zail eden hakikat var ya işte o, en büyük güvencemiz çünkü…
Yaşayıp göreceğiz…