Elinde ‘adalet’ yazılı pankart ve beyaz gömleğiyle yürüyüşünü televizyondan izlediğimde, yürüyüş stiline bayılmıştım…
Sonradan yürüyüşe kertenkelelerin yanında kerttiren keleler duhul olunca işin rengi de tadı da kaçtı…
Hangi solucanın fikriyse işi sulandırmış oldu.
Düşe kalka giden ‘adalet’ isterük yürüyüşü her şeye rağmen sürüyor.
CHP otobüsünde gece yapılan ani baskınla kerttiren kelelerin enselenmesi de ‘Adalet’ isterük yürüyüşünün rengini pembeleştirdi…
Bu yürüyüşün öngörülemeyen nasıl bitecek nihayeti gündemimizin müşkülpesendi ola-dursun, benim merakıma mucip olan yürüyüşe daha hangi renkli şahsiyetlerin duhul edeceğidir…
Aslında Abdüllatif Şener ile Kemal Kılıçdaroğlu boyu boyuna huyu huyuna uygun ne güzel yürüyüş çifti olmuşlardı. Araya Temel Karamollaoğlu’nu da alarak sürdürseler daha neşeli malzemesi bol bir yürüyüş olurdu.
İşin latifeli kısmı bir tarafa, yürüyüşe, DHKP/C ve HDP’lilerin dâhil olması, hele ki olaya LGBT’nin müdahili yeni bir etekli sakallı küpeli ‘homo Novus’ siyasetçi tipi üretmeye teşnedir…
Allah şu CHP’nin başından Sayın Kılıçdaroğlu’nu eksik etmesin. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu olmasaydı, nice olurdu şu muhalefetin hali diye düşünmeden de edemiyorum…
Böyle geniş mezhepli ve dahi meşrepli bir genel başkanın muhalefetin başında olması aslında, siyasi iktidar için güzel bir avantajdır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun kıymeti bilinmelidir diye düşünmekteyim…
Maazallah Sayın Kılıçdaroğlu olmasaydı, bunca kerttiren kelle ile hangi AK Partili uğraşabilirdi vesselam…