Keriman Halis ve başarısı (!?)

Abone Ol

Bundan 4 yıl öncesine kadar İstanbul sokaklarında bir dünya güzeli arz-ı endam ediyordu. Evet, yanlış duymadınız, bir dünya güzeli, hem de ilk Türkiye Dünya Güzeli Keriman Halis Ece (Tamer).

Kısaca Keriman Halis hanımdan ve başarısından (!?) bahsedelim.

Kurulma ânından itibaren milletin inancına savaş açan Cumhuriyet idaresi, benimsemiş olduğu devlet ahlakını bizlere M. Kemal’in emriyle Cumhuriyet Gazetesi’nde 125 gün boyunca mayolu fotoğrafları ve çıplaklığı teşvik eden neşriyatı yaparak göstermiştir. 7 Mart 1929’da başlayan bu müstehcen yayın, 21 Haziran 1929 tarihinde tamamlandıktan sonra 3 Eylül 1929 günü ilk güzellik yarışması yapıldı ve sabık Balıkhane nâzırlarından Mehmet Tevfik Bey’in torunu Feriha Tevfik Hanim ilk “Türkiye Güzeli ” seçildi. 1930 yılında Mübeccel Namık ve 1931 yılında da Nâside Saffet hanımların kazandıkları yarışmalar takip etti.

1932 yılında dördüncüsü düzenlenen yarışmaya Keriman Halis Hanım katılmıştı. O tarihlerde yapılan yarışmalarda, adayların büyük ekseriyetini iyi ve tanınmış ailelerin kızları teşkil ederdi. 3 Temmuz 1932 günü İstanbul’da yapılan yarışmada, elliyi aşkın aday arasında Keriman Halis Hanım, jürinin kararıyla “Türkiye Güzeli” seçildi. Keriman Halis Hanım, o ayın sonunda Brüksel’de yapılacak Dünya Güzellik Yarışması’nın hazırlıklarına girişti derhal. 1932 yılının “Dünya Güzellik Yarışması”, 31 Temmuz günü Brüksel’de yapıldı. 28 milletin güzellerinin katıldığı bu yarışmada jüri, “Türkiye Güzeli” Keriman Halis’i “Dünya Güzellik Kraliçesi” seçti. Bu tablodan ötürü iftihar eden M. Kemal, Keriman Halis yurda döndükten sonra kendisine “Ece” soy ismini verir. O günden itibaren “İlk Türkiye Dünya Güzeli Keriman Halis Ece” olarak anılmaya başlanmıştır.

Şimdiye kadar anlatılan hikâyenin seyri günümüz “aydın” zihniyetine göre gayet normal gelişti. Lâkin aynı hikâyeyi orada bulunmuş ve her şeyi temaşa etmiş olan Halid Turhan Bey’den dinleyelim.

Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünya güzeli seçilmesini şu şekilde anlatıyor:

1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi.

Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:

“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkâr edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdahale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”