Seçim 2024

Kent uzlaşısıyla PKK’ya meşruiyet kazandırmak mı isteniliyor? Merve Şebnem Oruç yorumladı…

Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Merve Şebnem Oruç, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerine kısa süre kala CHP ve DEM Parti arasında yapılan kent uzlaşısı hakkında dikkat çeken ifadeler kullandı. Oruç DEM Parti ile ilgili olarak,  “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında kim varsa onunla ittifak etmeye yönelik bir salık vermenin sonucunda hibrit bir tarz seçtiğini düşünüyorum. Kent uzlaşısı da bunun bir göstergesi” dedi.

Abone Ol

Berfin Bitirim-Muhabir

31 Mart Mahalli İdareler seçimine günler kala CHP ile kent uzlaşısı yaptıklarını ilan eden DEM Parti’nin seçimlerde izleyeceği yol merak edilen konulardan biri olarak karşımıza çıkarken, kent uzlaşmasının tam olarak ne olduğu ve bildiğimiz ittifaktan farkı olup olmadığı araştırılıyor.

31 Mart’a doğru DEM Parti’de uygulanan politikaları masaya yatıran Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) programına katılan Merve Şebnem Oruç, kent uzlaşısı ile ilgili önemli ifadeler kullandı.

ESENYURT'TA KENT UZLAŞISI 

CHP ve DEM Parti'nin kent uzlaşısı yapmaya karar verdiği Esenyurt’ya sosyal ve kültürel olarak yaşanabileceklere dikkat çeken Merve Şebnem Oruç şu konulara değindi:

“Esenyurt ayrı bir konu. Hendek terörüne yol açan durumları yeniden gördük gazeteci olarak. Öncelikle son 10-15 yılımızı aslında adeta esir alan Erdoğan gitsin de gerekirse Türkiye yansın düsturundan çıkmamız gerekiyor. Her geçen gün kendi varoluş temellerine dahi kibrit çakacak kadar ileri gitmiş durumda. Bakın İstanbul’u kim almış almamış değil, 3 yıl sonra Esenyurt’ta ne olacak bunu düşünüyorum. Kaosun hakim olması için yapılmaya çalışanların sonucunu sonra birlikte yaşıyoruz. Bugün PKK ittifak hala zorluyor, DEM Parti’yi ittiriyor. Çünkü artık yok olmanın eşiğinde.”

Araştırmacı Yazar İhsan Aktaş, Esenyurt’ta CHP ve DEM Parti’nin yapmış olduğu kent uzlaşısı ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Esenyurt’ta CHP adayının belediye seçimlerini kazanması halinde eninde sonunda istifa ederek DEM Parti’ye geçeceğini ifade ederek, bu ilçenin milli güvenlik sorunu olduğuna parmak bastı.

Aktaş konuya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:

“(CHP’den) Seçilecek ve seçildikten sonra ayrışacak kırka yakın isim var. Bunların bir kısmı belediye başkanı olarak seçilecek. Grup olarak kendi partilerine (DEM Parti) geçecekler. Esenyurt’u milli güvenlik meselesi olarak görüyorum. Sosyolojisi oturmamış, karışık bir sosyolojisi var.

Geleceğe dönük tehlike çıkabilecek bir yer. Yerli yabancı terör örgütlerinin karşılık bulduğu, yuvalanmaya çalıştığı bir yer Esenyurt. Seçim bittikten sonra Esenyurt belediye başkanı istifa edip DEM Parti’ye geçecek. Anlaşma bunun üzerine kurulu.”

SEÇMEN ARTIK İSYAN EDİYORDU

Baki Laleoğlu ise kent uzlaşısını şu sözlerle açıkladı:

"Seçim başarısızlığından sonra DEM Parti, her ne kadar kurumsal değerlendirmesini ve bazı yüzeysel değişimleri gerçekleştirse de ortada artık reddedilemeyecek bir gerçek vardı: DEM Parti siyaseten hapsolduğu çıkmazdan kurtulamıyordu ve seçmeni de bu duruma artık isyan ediyordu. Bu noktada seçmenler, yıllardır üzerine düşeni yerine getirmiş, tüm memnuniyetsizlik ve itirazlarına rağmen partisinin işaret ettiği istikamette hareket etmişti. Ancak parti, sahip olduğu gücü beceriksizce heba ediyor, karşılığında somut bir kazanım elde etmeden, yalnızca vaatler karşılığında sürekli olarak birilerini destekliyordu.

Artık her yerde yalnızca kendi partisine ve adaylarına oy vermek istiyor, elle tutulur bir kazanım ile ikna edilmediği müddetçe başka bir partiye veya isme oy vermeyi kabul etmiyordu. Yerel seçimlere doğru taban ve seçmen nezdinde genel eğilim bu şekildeydi."

CHP VE DEM PARTİ’NİN KENT UZLAŞISI

Merve Şebnem Oruç kent uzlaşısı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu:

“Geçtiğimiz genel seçimde, önceki ismi HDP olan Dem Parti’nin 6’lı masanın hangi ayağı olduğunu bir süre konuşmuştuk. Bu süreç gelirken hem seçimden sonra sessizliğe bürünen DEM Parti’nin yaptığı genel seçim analizini hem de Millet İttifakı’nın kopuşu CHP’nin içindeki kendi genel başkanlarının koltuktan inmesi, değişim söylemleri, süreci okuması ve kendisinin uzun vadeli planı doğrultusunda bir hibrit sisteme gittiğini düşünüyorum.

Açıkçası ilk başta kendilerini seçime yalnız da girse ittifak da yapsa daha aleni görüşmeler kapı arkasında gerçekleşen el sıkışmaların pazarlıkların daha çok kamuoyu önünce olması yönünde bir teşvikini gördük.

KANDİL İTTİFAKLARIN KORUNMASINI İSTEDİ

Ancak özellikle kandilden yapılan bazı çıkışlar ne olursa olsun ittifakların korunması gerektiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında kim varsa onunla ittifak etmeye yönelik, bir salık vermenin sonucunda hibrit bir tarz seçtiğini düşünüyorum. Kent uzlaşıda bunun bir göstergesi.

Bu hibrit sistem, AK Parti’ye kaybettirmek, yerelde yapabildikleri kadar belediye kaybettirmek ama uzun vadeli DEM Parti ya da PKK’ya yakın siyasi çizgidekilere meşruiyet arayışı adına ilerleyen bir süreç.

EN YATKIN PARTİ CHP

Selahattin Demirtaş’ın herkesle görüşmeliyiz çıkışı da bunun göstergesi. Buna en yakın parti CHP. Hem önceki genel başkan (Kemal Kılıçdaroğlu) hem de mevcut başkan yeri geliyor. Atatürk’e tutunuyor, yeni geliyor Türkiye’de vatanseverlik vurgusu yapıyorlar ama kent uzlaşısının dışına da çıkmıyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaderinde, Ekrem İmamoğlu’nun geleceğinde DEM Parti’nin etkisi kayıtsız şartsız olacak. Artısıyla da eksisiyle de beraber. Uzun vadede bu meşrulaştırma çabası DEM Parti’nin işine yarıyor.

Kendilerine yol arkadaşı bularak devam eden bir strateji yürütüyorlar bunun adı da kent uzlaşısı olarak konulmuş. İstanbul gibi kozmopolit kentlerde ve Kürtlerin yoğun olduğu yerlerde herkes oy alır mıyım düşüncesiyle bunun içinde yer alıyor. “