Kendini görebilmek ve “Haklısın” diyebilmek çok önemlidir

Abone Ol

İnsan karşısındakine, “Haklısın” diyebilmeli. “Hep benim dediğim doğrudur”, “Ben bilirim”, “Sen ne bilirsin”, gibi ifadeler, ilk başta bu şahsın kendi fikirlerinden başka fikirlere kapalı olduğunu düşündürür ki bu çok tehlikeli bir şeydir.

İnsanlar olarak her türlü olayla ve durumla karşılaşma ihtimalimiz var. Bir olayın içinde bulununca, insanın kör noktaları çok olur çünkü duygular ve ilişkiler devreye girer. Olay geçtikten sonra oturup bir değerlendirme yapılabilmeli ve “Ben ne yaptığım ya da yapmadığım için bu durum yaşandı?” diye sorulmalı, elini vicdanına koyup doğru ve hakkaniyetli bir yaklaşım biçimi ortaya koyabilmeli ve bunu da insan olmanın ve birlikte yaşama hukukunun bir gereği olarak görmeli. Bunun için de, insan dikkatle dinlemeli, dinlediğinde anlamalı ve anladığına göre hareket etmelidir. Fakat her zaman bu böyle olmaz çünkü aynı sözde ve olayda insanların anladığı şeyler farklı olabilir. İnsanın duygu dünyasına etki eden çocukluk döneminde yaşadıkları ve o zamana kadarki tecrübeleri, kişinin algısını, anlayışını ve vereceği tepkiyi farklılaştırır.  Meselâ, özgüvensiz ve değersizlik duyguları içinde olan birisinin bir cümleyi ya da olayı anlama biçimi ile kendini seven, güvenen ve mutlu birisinin anlama biçimi arasında çok fark vardır.

Hangi durumda olursak olalım, insanın bir adalet algısı ve tarafsız bakıp tespitte bulunabilme, hakkaniyetli karar verebilme anlayışı olmalı. “Bu bana uygun gelmedi ama kendisi için doğru olabilir”, “Ben farkında olmadan burada yanlış davranmışım, özür dilerim”. “ Ben gerçekten böyle bir etkisi olabileceğini öngörememiştim, af edersiniz”. “Ben böyle davranmazdım ama sizin pencerenizden bakınca bana da olabilir gibi geliyor” gibi, onlarca örneği verilebilecek ve insanın kendisini anlaşılmış hissetmesine yardımcı olacak ifade biçimleri vardır. Bu ifadelerde meseleye karşısındakinin penceresinden de bakabilmek ve hakkaniyetli yaklaşmak var.

İnsan karşısındakine, “Haklısın” diyebilmeli. “Hep benim dediğim doğrudur”, “Ben bilirim”, “Sen ne bilirsin”, gibi ifadeler, ilk başta bu şahsın kendi fikirlerinden başka fikirlere kapalı olduğunu düşündürür ki bu çok tehlikeli bir şeydir. Allah (c.c) ergen olduktan sonra her kulunu karşısında yetişkin ve çok değerli bir insan olarak görüyor ve ona yetki ile birlikte sorumluluk ta veriyor. Kullarının da biri birlerine mutlaka çok değer vererek yaklaşmalarını istiyor. Peygamber efendimiz (s.a.v), “Çocuklarınıza asil insan muamelesi yapınız” buyurmuştur. Bir atasözümüzde de, “Taç başı akıllandırır” deniyor. Yani, insana verdiğiniz değere göre insanın düşünme ve ifade etme melekeleri gelişiyor, kendini iyi hissediyor ve kapasitesini artıracak atılımlar yapabiliyor. Çocukken böyle muamele edilmesi, sağlam bir yapılanma anlamına gelir ve insan kendisi ile barışık büyür. İşte o zaman, başkaları ile de barışık olacağından, daha hakkaniyetli davranma şansını yakalar.

“Haklısın”, “Özür dilerim”, “Farkında değildim çok üzgünüm, yaptığım hatayı telâfi etmek için ne yapabilirim”, “Seni asla üzmek istemezdim”, gibi sözler, günlük hayatımız içinde gerektiğinde kullanılması gereken çok çok önemli cümlelerdir. Bu aslında, insanca yaşamanın, kendisini ve karşısındakini kendisine, çevresine bu dünyaya yapacağı katkılar için hazır tutacak çok kıymetli bir yaklaşımdır. Yani her birimizin bu adaletli, hakkaniyetli ve insana çok gerekli yaklaşımı edinmemiz gerekir.