Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in hakkında uluslararası tutuklama kararı çıkarttığı eski Cumhurbaşkanı Munsıf El-Merzuki’yle aynı karede yer aldığı bir fotoğrafı var.
Devrimin başarıya ulaşmasının ardından El-Merzuki’nin Cumhurbaşkanı olduğu günlerde çekilen fotoğrafta anayasa profesörünün bacak bacak üstüne atan dönemin Cumhurbaşkanının önünde gayet edepli bir şekilde oturduğu görülüyor.
Munsıf El-Merzuki’nin söz konusu görüşmede Kays Said’den bazı hukuki konularda bilgi aldığı söyleniyor.
Tunus Cumhurbaşkanı o gün kendisine saygıda kusur etmediği El-Merzuki’yi bugün gerekirse hapse atarak susturmak istiyor.
El-Merzuki’nin suçu, parlamentonun kapısına kilit vurarak yasama, yürütme ve yargı yetkilerini eline alan Kays Said’in demokrasiye ve halk iradesine yaptığı darbeyi dünyaya ve özellikle de Batı’ya anlatmak.
Darbeye karşı sesi en çok çıkan siyasi lider olarak dikkat çeken El-Merzuki, Tunus Cumhurbaşkanı’nın kendisini “ihanet” ile suçlamasına ve hakkında tutuklama kararı çıkartmasına tepki göstererek, asıl hainin yeminine ihanet eden Kays Said olduğunu öne sürüyor.
Tunus Cumhurbaşkanı’nın er ya da geç Kartaca Sarayı’ndan çıkacağını, daha sonra Burgiba gibi ev hapsinde tutulmayacağını veya Zeynelabidin bin Ali gibi ülke dışına kaçamayacağını, yerinin ya cezaevi ya da akıl hastanesi olacağını söylüyor.
İkili arasında kavga şiddetlenirken, demokrasi yanlılarından eski Cumhurbaşkanı’na destek açıklamaları gelmeye devam ediyor.
Raşid El-Gannuşi liderliğindeki En-Nahda Hareketi yayınladığı yazılı açıklamada, darbeye karşı çıktığı için diplomatik pasaportu elinden alınan El-Merzuki hakkındaki tutuklama kararının ülkenin uluslararası itibarı hiçe sayılarak çıkarıldığını ifade etti.
Eski Cumhurbaşkanı ile dayanışma içerisinde olmaya ve yargının bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğini belirtti.
Bu arada, darbeye finansal destek bulmak için Suudi Arabistan’la görüşen Kays Said, beklediğini alamayınca Tunusluların cebine gözünü dikti.
Ülke içinde ve dışında yaşayan Tunuslulara seslenerek, devletin mali ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmalarını istedi.
Kays Said’in bu çağrısı Tunus Cumhurbaşkanı’nın da “Yaşasın Mısır” adıyla fon kurarak halktan yardım toplayan darbeci Abdülfettah Es-Sisi’nin yolundan gittiği yorumlarına yol açtı ve alay konusu oldu.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kays Said’in Raşid El-Gannuşi başkanlığındaki parlamentoyu devre dışı bırakmasından memnun.
Bununla birlikte Tunus halkının tepkisine yol açacağını düşündükleri için darbenin arkasında Riyad ve Abu Dhabi varmış görüntüsü vermek istemiyorlar.
Kays Said’i yönlendiren Mısır’ın ise zaten parası yok.
Ülke içinden ve dışından bir an önce parlamentonun açılması yönünde yapılan çağrılarla bunalan Tunus Cumhurbaşkanı, tüm yetkileri elinde toplamak için 25 Temmuz’da aldığı kararlarla başlayan olağanüstü dönemin kısa sürede sona ereceğini söylüyor.
Fakat henüz her hangi bir tarih vermiş değil ve sürecin nereye evrileceği meçhul.
Tunus cuntası, Munsıf El-Merzuki hakkında uluslararası tutuklama kararı çıkartma gibi adımlarla gündem değiştirmeye ve günü kurtarmaya çalışsa da zaman darbecilerin aleyhine işliyor.