Buna göre, FETÖ’nün “mağdurlar ordusu” palavrasını Bayar’ın iftiralarıyla desteklediği, aynı şekilde “FETÖ’cülerin KHK gereğince öldürülebileceği” yalanına zemin hazırladığı ortaya çıktı. Aynı şekilde FETÖ’nün suikastlarla halkı korkuya sevk etme planları deşifre oldu.
Sabri İşbilen/Özel Haber
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 4 akademisyeni katleden Volkan Bayar’ın FETÖ bağlantısıyla ilgili şoke eden gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Bu bağlamda, 2006 yılında girdiği Yabancı Dil Sınavı’ndan 21 puan alan, ALES’te ise FETÖ’nün yardımıyla derece yapan katil Bayar, 2009 yılında FETÖ’nün en güçlü olduğu yerlerin başında gelen Denver Üniversitesi’ne şaibeli şekilde MEB bursuyla girdi. Söz konusu üniversitede yüksek lisansını tamamlayan Bayar, daha sonra başladığı doktora eğitiminde başarısız oldu. Yönetmeliklere göre, bu şartlarda Türkiye’de eğitim görevlisi ya da doktora öğrencisi olmaması gereken Bayar, önce Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne yerleştirildi, oradan da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne nakledildi.
Rektör korudu mu?
Bayar, iftiraları ve davranışlarıyla defalarca okuldan gönderilmek istendi. Ancak üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, sürekli katil zanlısı Bayar’ı korudu. 15 Temmuz sonrası FETÖ’ye yönelik operasyonları fırsat bilen Bayar, üniversitede çalışan 45 akademisyen 25’ini şikâyet etti. İftira dolu dilekçelerle bazı akademisyenler açığa alındı, bazıları ihraç edildi, bazıları ise hapis bile yattı. Bayar, şikâyet dilekçelerindeki hiçbir iddiasını ispatlayamadı, olan 4 cana oldu.
Kaos istiyorlar
FETÖ, kiralık katili Volkan Bayar’a yaptırdığı katliamla kaos çıkarmanın hazırlığında olduğunu ortaya koydu. FETÖ’nün 2019 seçimlerinden önce, Bayar gibi kripto hainleriyle kritik yerlere ve isimlere saldırı düzenleyip, Cumhur İttifakı’nın iktidarını engellemeye çalışacağı şimdiden ispatlandı.
Kılıfına uydurulmuş doktora
Burslu şekilde yurtdışına gidip başarısız olduktan sonra, devleti uğrattıkları zararı ödemeden yeni bir akademik çalışmaya başlanamayacağı yönetmeliklerde aleni şekilde ortadayken, katil zanlısı Bayar, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne araştırma görevlisi olarak yerleştirildi. Bayar, daha sonra ise doktora için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne nakledildi. Bayar, görgü tanıklarına göre sorunlu bir kişiliğe sahipti. Öyle ki hiçbir akademisyen Bayar’ın doktora danışmanlığını yapmak istemiyordu. Bayar için kırılma noktası FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişimi öncesindeki doktora yeterlilik sınavı oldu. Sınavların ilkine girmeyen Bayar, ikincisinde ise sorulan sorulara cevap veremedi. Başarısız olan Bayar, başta Prof. Dr. Ahmet Aypay olmak üzere bu sefer hocalarına “Sen FETÖ’cüsün” iftirası atmaya başladı.
Gönderilmesini istemediler
Ardından Bayar’ın, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne geri gönderilmesi için 2 defa girişimde bulunuldu. Tokat GOP Üniversitesi bu talebi reddetti. Devreye alınan diğer seçenekle, Bayar ile aynı durumdaki öğrencilerin üniversitelerine geri gönderilmesi ilgili uygulama başlatıldı. ESOGÜ senatosu nedeni belirsiz şekilde bu talebi reddetti.
Dilekçeleri işleme kondu
Bayar’ın korunduğu bu sürede ortaya çıktı. FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişimi sonrası alçak örgüte karşı başlatılan operasyonu fırsat bilen katil zanlısı Bayar, ilk önce isimsiz dilekçelerle akademisyenleri hem rektörlüğe hem Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) şikâyet etmeye başladı. Devletin isimsiz dilekçelere karşı tedbir almasıyla birlikte strateji değiştirip, isimli dilekçelerini ilgili kurumlara gönderdi. Üniversitede çalışan 45 akademisyenden 25’ini şikâyet eden Bayar’ın dilekçeleri işleme konuldu. Bazı akademisyenler açığa alındı, bazıları ihraç edildi, bazıları hapis bile yattı. Lakin Bayar, şikâyet dilekçelerindeki hiçbir iddiasını ispatlayamadı.
Baş ihmalkâr Rektör Hasan Gönen
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen için soru işaretleri burada belirdi. Katil Bayar’ın iftira dolu dilekçelerini işleme alan Gönen, Volkan Bayar’a yöneltilen hiçbir şikâyeti ise kale almadı. Rektör Gönen, adeta Bayar’ın üniversiteyi dizaynına izin verdi. Baskılara dayamayan Gönen, son olarak 3 ay önce Bayar hakkında göstermelik olarak soruşturma başlattı. Yapılan soruşturmadan hiçbir sonuç çıkmazken, öldürülen 4 akademisyene ilişkin en büyük ihmalkâr olarak Gönen ilk sırayı aldı. Gönen’in FETÖ’nün ABD imamı Şerif Ali Tekalan ile ilişkisini koruduğu da iddialar arasında. Perşembe günü toplanacak YÖK Genel Kurulu’nun Gönen ve FETÖ ile mücadele etmediği iddia edilen diğer rektörlere karşı nasıl bir tedbir uygulayacağı merak konusu oldu.
Bilgisayarına format atmış
Diğer yandan Bayar’ın, FETÖ’nün Türkiye’yi işgale kalkıştığı 15 Temmuz gecesi üniversitedeki bilgisayarlarına format attığı ve fakülteye teslim ettiği ortaya çıktı.
Profesyonel katil mi?
Volkan Bayer’in ESOGÜ Eğitim Fakültesi’ne silahla girip, üçüncü katta soğukkanlı şekilde 4 kişiyi öldürmesi bu konuda eğitim alıp, almadığını da gündeme getirdi. Pensilvanya’daki elebaşının da Kosova’daki FETÖ operasyonun ardından yayınlanan videosundaki suikast mesajının zamanıyla Bayar’ın katliamı arasında zamanlamanın paralelliği, elim olaydaki FETÖ ihtimalini daha artırdı.
Eşi neden serbest?
Katil zanlısı Volkan Bayar’ın tutuklanıp, 1 yıl önce boşandığı eşi Saadet Aylin Bayar’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılması da büyük tepkiye neden oldu. Çiftin resmi olarak ayrı olsa da fiili şekilde birlikteliğini sürdürdüğü teyit edilirken, Saadet Bayar’ın katliamdan birkaç gün önce Yasir Armağan’ı ölümle tehdit ettiği belirtildi. Bayar çiftinin saldırı planını beraber yaptığı da vahim iddialar arasında.
FETÖ’nün KHK algısı
FETÖ, Volkan Bayar’ın iftiraları ve yaptığı katliamdan 3 sonuç doğurmaya çalıştı. Bayar’ın gözaltına alınmasının ardından FETÖ’cü trol sosyal medya hesapları, “CHP-HDP-İP’in iç savaş çıkar” yaygarası kopardığı 15 Temmuz kahramanlarına yargı muafiyeti veren 696 Sayılı KHK’nın 121. maddesi üzerinden algı operasyonu yapmaya başladı. Hainler, Bayar’ın bu maddeye dayanarak FETÖ’cüleri öldürdüğü yalanını söyledi, ortaklarını haklı çıkarma çabasına girişti.
Mağdur tiyatrosu
FETÖ, özel olarak yetiştirdiği militanı Volkan Bayar’ın 15 Temmuz sonrası akademisyenlere yönelik iftiraları neticesinde o akademisyenlerin görevlerinden uzaklaştırılmasıyla FETÖ davalarını, operasyonlarını sulandırmaya çalıştı. FETÖ’nün planına göre kripto FETÖ’cüler, mağdurlar ordusu yetiştirecek, bu bağlamda FETÖ ile mücadele zaafa uğratılacak, kamuoyunun bu davaya desteği azaltılacaktı.