Sağlık

Karşı gelme bozukluğu: Çocuk psikolojisinde büyüyen bir sorun

Karşı gelme bozukluğu, tıbbi adıyla "Patolojik İnatlaşma", çocukluk döneminde kendini gösteren, sürekli olumsuz davranışlar ve otorite figürlerine karşı koyma şeklinde ortaya çıkan bir davranış bozukluğudur.

Abone Ol

Nihat Nasır – Diriliş Postası

Uzmanlara göre, erken dönemde müdahale edilmezse, ergenlik döneminde daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bu durum, okul reddi, saldırganlık ve hatta suç davranışlarıyla sonuçlanabilir.

Karşı gelme bozukluğu nedir?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Leyla Arslan, çocuklarda inatlaşmanın belirli bir ölçüde normal olduğunu belirtirken, bunun patolojik inatlaşma ile karıştırılmaması gerektiğini vurguluyor. Patolojik inatlaşma, çocuğun sürekli olarak her şeye karşı çıkması ve otorite figürlerine meydan okuması olarak tanımlanır. Bu durum, psikolojide bir tanı alan bir bozukluktur ve genellikle aile tutumları bu sorunun gelişiminde önemli bir rol oynar.

Karşı gelme bozukluğunun nedenleri

Patolojik inatlaşmanın gelişiminde aile içindeki tutumlar önemli bir etkendir. Leyla Arslan'a göre, yanlış ebeveynlik tutumları, özellikle aşırı ödüllendirme ya da yanlış davranışları pekiştirme, çocukların inatçı ve karşı gelen bir yapıya bürünmesine yol açabilir. Çocuğun sadece belirli davranışlar için ödüllendirilmesi, onun kendiliğinden bir şey yapma isteğini ortadan kaldırabilir ve bu da zamanla karşı gelme davranışlarına zemin hazırlayabilir.

Ayrıca, dikkat eksikliği ya da öğrenme güçlüğü gibi tanı almayan sorunlar da bu bozukluğun gelişmesine katkı sağlar. Bu çocuklar genellikle algılama problemleri yaşadıkları için farklı davranışlar sergilerler ve otoriteye karşı daha dirençli olabilirler.

Belirtiler ve Davranış Kalıpları

Karşı gelme bozukluğu olan çocuklar, sık sık duygusal patlamalar, kurallara uymama, ve saldırganlık gibi davranışlar sergilerler. Leyla Arslan, bu çocukların ergenlik dönemine geldiklerinde, daha ciddi sorunlar yaşayabilecekleri konusunda uyarıyor. Örneğin, okula gitmeyi reddetme, ders çalışmama ya da aile ile ciddi çatışmalar yaşama gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Aile tutumlarının rolü

Patolojik inatlaşma çoğunlukla aile içi yanlış tutumlardan kaynaklanır. Ebeveynlerin, çocuklarının duygularını anlamamaları, yanlış davranışları fark etmemeleri ya da sorunları çözmede yetersiz kalmaları, bu bozukluğun gelişimine katkıda bulunabilir. Arslan, ailelerin çocuklarıyla daha fazla ilgilenmeleri, yanlış davranışları ödüllendirmemeleri ve olumlu davranışları pekiştirmeleri gerektiğini vurguluyor.

Erken müdahale önemli

Uzmanlara göre, erken teşhis ve tedavi ile patolojik inatlaşmanın daha ciddi sorunlara yol açması önlenebilir. Duygusal patlamalar, saldırganlık ya da aşırı ağlama gibi belirtiler gösteren çocuklar, profesyonel bir psikolojik değerlendirmeden geçmeli ve gerekli tedavi süreci başlatılmalıdır.

Karşı gelme bozukluğu, aile tutumlarının düzeltilmesi ve dikkat eksikliği gibi altta yatan sorunların ele alınmasıyla tedavi edilebilir bir durumdur. Ebeveynlerin tutarlı disiplin, empati ve çocuklarıyla olan ilişkilerine dikkat etmeleri, bu sorunun üstesinden gelmekte büyük önem taşır.