Karanlıkta kavga olmazmış, hele sen derdini söyle… (2)

Abone Ol

Evet kıymetli dostlar, anlaşılan o ki kendilerince aklımızla alay mı ettiklerini zannediyor bu hergeleler… Lakin bizler orta yerde olup biten her şeyin farkındayız. Irak ve Suriye’de ki kanlı bilançonun baş sorumlusu ABD, bölgede yine kirli ve kanlı bir planların peşine düşmüştür. DAEŞ, PKK ve FETÖ ABD’nin amacına yönelik kullandığı terör örgütleridir. ABD, bölgede daha fazla Müslüman kanı dökülmesi için terör örgütlerini, etnik grupları ve mezhepleri birbirlerine karşı silahlandırarak açıkçası işini iyice kolaylaştırmak istemiştir. Katil ABD şu ana kadar 50 bine yakın YPG’li askeri düzenli bir ordu kurmak için Suriye’de teçhizatlandırmıştır. Esasen Ortadoğu’yu yeniden menfaatlerine göre şekillendirmek isteyen ABD’nin kurmakta olduğu bu ordu DAEŞ’e karşı değil, bilakis son kertede, masada bundan böyle bende varım diyen, kendisine biat etmeyen, verdiği ile yetinmeyen, üstelik Araplar gibi haraç ödemeyen Türkiye’ye karşı kullanılacaktır.

Ezcümle kıymetli dostlar, Körfez ülkelerini tehdit eden Suud’la da 110 Milyar dolarlık silah anlaşmasından sonra veliahtlığa da Muhammed bin Selman’ı getiren, Katar’a da 12 milyar dolar haraç kesen ABD’nin asıl amacı; bir oldubitti ile bölgede “Büyük Kürdistan’ı yani ikinci İsrail’i PKK eli ile kurdurmaktır.” Amerika, yarın İran’ı bahane ederek, İsrail’in de güvenliğini öne çıkartıp, Suriye topraklarının büyük bir kısmını PKK’ya verecek ve bu alçak terör örgütü üzerinden bölgede ikinci İsrail’i oluşturmaya çalışacaktır. Türkiye ise bu duruma asla ve asla müsaade etmeyecektir..!

İsrailli katillere polis, Filistinli mazlumlara militan diyen medya patronlarının da, yırtık dondan çıkar gibi Ramazan günü Adalet yürüyüşüne FETÖ’nün yancısı kımılın da istiklalde yürümeyi planlayan homoseksüellerin de, Ayasofya’da Kadir Gecesi okunan Kur’an ve ezandan rahatsız olan Yunanlarında, Katar’daki askeri üssümüzden rahatsız olan ayaktakımı Körfez ülkelerinin de asıl karın ağrıları Recep Tayyip Erdoğan’dır. Eee ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişirmiş. Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmanın bu ülkeye sahip çıkmak anlamına geldiğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Çınarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız inşallah…

Yekten söyleyeyim ki biz Türkler, İslam düşmanları tarafından köşeye sıkıştırıldıkları her seferinde, zor da olsa Allah’ın izni ile kuşatmayı yarmayı bilen en zor şartlarda bir araya gelen ve topyekûn direnerek küffarın kirli ve kanlı hesaplarını bozan muazzez bir milletiz. Çanakkale ve 15 Temmuz destanları bu duruma en güzel örneklerdir. Türkiye bugün, her zamankinden çok daha güçlü bir lidere, yiğit bir zekâya, ordu ve ekonomiye, milli birlik ve beraberliğe sahiptir. Evel Allah bizler biliyoruz ki evet nefeslerimiz sayılıdır. Ve kadere olan imanımız tamdır. Lakin karanlıkta da kavga da olmazmış… Tedbir bizden takdir Allah’tandır. Allah’ın izni ile sefer bizim, zafer de Allah’ın olacaktır. Rabbim nefsimize celaliyle, kalbimize cemaliyle, hayatımıza hikmetiyle, hatalarımıza rahmetiyle, mahşerde Muhammediyle yardım etsin inşallah. Hayırlı Bayramlarınız olsun kıymetli dostlar…