Gündem

‘Karanlık ittifakın ne ülkemize, ne de İstanbul’a faydası olacak’

Abone Ol

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İçmeler Meydanı’nda düzenlenen Tuzla mitinginde, sözlerine 24 Haziran seçimlerinde şahsına ve Cumhur İttifakı’na verdiği destekten dolayı Tuzla halkına şükranlarını sunarak başladı.

Erdoğan, Türkiye’yi büyütmeyi, güçlendirmeyi kararlılıkla sürdüreceklerini, İstanbul’un sorunlarını, sıkıntılarını çözmeye devam edeceklerini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“25 yıl öncesine gidelim. Aramızdaki gençler, 25 yıl önce Tuzla ne durumdaydı bilmezler. Çöp, çukur, çamur, bilirler mi? Kim vardı o zaman? CHP vardı. CHP’nin, Tuzla’yı, Pendik’i, Kartal’ı, Maltepe’yi ne hale getirdiğini bilmezler. Biz görevi devraldıktan sonra Tuzla, Pendik, Kartal ne duruma geldi, yeniden biz buraları ihya ettik, inşa ettik. Unutmayın, cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur. Unutmayın, Cumhurbaşkanının yanında olduğu bir büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri onlar da güçlü olur. 4,5 sene bu kardeşiniz, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı mı? Binali kardeşim İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğu, Şadi kardeşim Tuzla’da belediye başkanlığını devam ettirdiği takdirde, üçlü olarak el ele vereceğiz ve Tuzla’yı da, İstanbulumuzu da çok daha ilerilere taşıyacağız.”

“82 milyonun Cumhurbaşkanıyız”

Raylı sistemler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü’nü yaptıklarına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Bizler bunlara daha ilaveler yapmaya devam edeceğiz. Ulaşımda bütün altyapı, eğitimde, sağlıkta her şey… Sizlerle beraber bu yolda, emin adımlarla yürümemiz lazım. Cumhur destek verirse, sahip çıkarsa, Cumhurbaşkanı da milletine, devletine, ülkesine en güzel şekilde hizmet etme imkanını bulur. Biz sadece şahsımıza oy verenlerin değil, unutmayın 82 milyonun Cumhurbaşkanıyız. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Arnavutu, Boşnağı… Bizde ayrım yok.”

“Bizim verdiğimiz mesajları lütfen, ne olur dikkate alın”

Ankara’daki metruk binada çıkan yangına değinen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bugün Ankara’da İskitler’de maalesef bir metruk sayılabilecek binada çıkan yangında, 5 kardeşimiz yanarak öldü. Allah rahmet eylesin. 11 kardeşimiz ağır yaralı denilebilecek şekilde. Onlar da tedavide. Kardeşlerim işte maalesef metruk denilebilecek noktada, çünkü orada bir değişim dönüşüm yapılıyor. Gelip orası boş bina diye oraya yerleşen bu vatandaşlarımız böyle bir durumla karşı karşıya kaldılar. Onun için bizim el ele vermemiz lazım. Onun için bizim verdiğimiz mesajları lütfen, ne olur dikkate alın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“24 Haziran’da işaret ettiğiniz şekilde, Türkiye’nin, Türk milletinin Cumhurbaşkanı olarak büyük bir hassasiyetle yolumuza devam edeceğiz. Kimseyi ayırmayacak, kimseyi dışlamayacak, ebedi kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak, 82 milyonun her bir ferdinin huzuru için gayret göstereceğiz.”

“Trabzonlu hemşehrilerimi mi aldatacaksın?”

Erdoğan, partisince Çamçeşme Mahallesi’nde düzenlenen Pendik mitinginde CHP’nin “çöp, çukur, çamur, çarpık kentleşme” demek olduğunu, bunların hepsini AK Parti’nin tersine çevirdiğini dile getirdi.

Karanlık mahfillerde listeler hazırlandığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kandil’den gelen talimatlar var. Pensilvanya’dan gelen talimatlar var. Bunlarla yönetilen bir süreç var ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Gizli, saklı tarafı kalmadı, hatta işi belediye başkan adaylarını tehdit etmeye kadar götürdüler. Daha seçilmeden belediye başkanlarının tepesine binenlerin, yarın İstanbul’u ve diğer şehirlerimizi bunlara yönettirmeyeceği açıktır. Siz CHP’nin adayına oy verdiğinizi sanacaksınız, ama belediyeyi Kandil’in militanları yönetecek. Çıkmış ne diyor? Trabzonluyum. Ya sen ‘Trabzonluyum’ diyerek benim Trabzonlu hemşehrilerimi mi aldatacaksın? Yani eğer işe oradan bakıyorsan şu anda benim Hazine ve Maliye Bakanım Trabzonlu. İçişleri Bakanım aynen Trabzonlu. Sanayi ve Teknoloji Bakanım Trabzonlu. Aynı şekilde Grup Başkanvekilim Muş, o da Trabzonlu. Yani burada mesele hangi şehirden olup olmadığın değil, adam olup olmadığın önemli. Ne kadar bilgi sahibisin, ne kadar bu ülkeyi yönetme imkanının var.”

Erdoğan, kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın, İDO genel müdürü, başbakan olduğu dönemde ulaştırma bakanı olduğunu hatırlatarak, “Daha sonra kendisini daha ileri seviyeye başbakanlığa taşıdık. Ardından TBMM Başkanlığına getirdik. Şimdi de İstanbul’a sıradan birisi olmaz. Ne dedik? ‘Binali Bey gel, İstanbul’a seni büyükşehir belediye başkanı yapacağız. İstanbul’a bu yakışır. At binenin kılıç kuşananın. Rastgele kişilerle bu iş yürütülmez. Burası İstanbul, 15,5 milyon… Burada kalite, vasıf önemli, dünyayı tanımak önemli. Binali Kardeşimizin dünyada elhamdülillah birçok liderlerle münasebeti oldu. Dünyayı tanıyor, biliyor. Bay Ekrem, sen nereyi tanıyorsun ya, dur bakalım. Bu iş öyle kolay değil. Daha iyi olacak.” diye konuştu.

“Türkiye’nin ekonomisini yönetmek bizim işimiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maltepe mitinginde de halka hitap etti.

İstanbul’un en eski belediyelerinden biri olan Maltepe’nin bir dönem Kartal’a bağlanmışsa da daha sonra yeniden bu hakkı elde ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Fatih’in emaneti bu ilçemiz yine tarihi bir kararın arifesindedir. Pazar günü Maltepe hem büyükşehir hem de ilçe belediye başkanlarını seçecek hem de evlatlarımıza nasıl bir Türkiye bırakacağımızın kararını verecek. Bu seçimler elbette mahalli idareler seçimi. Şimdi çıkıyor Bay Kemal ekonomiden bahsediyor. Tamam da yani belediye başkanı ekonomiyi mi yönetecek, önce o kendi kasasını yönetsin, kendi kasasını. Türkiye’nin ekonomisin yönetmek bizim işimiz ve bunların hepsinin defterleri bizde. Ne durumda olduklarını biliyoruz. Ağlanacak halleri var. Onun için nasıl ki yedi düvel saldırdı ekonomimizi çökertemediyse, Allah’ın izniyle bundan sonra da çökertemez. Yani böyle kur, faiz, enflasyon çökertemezler. Biz bu işin başında oldukça bunlara prim vermeyiz.” 

Bu emanetin 1994’te kendisine verildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Siz 94’te bu emaneti bu kardeşinize verdiniz mi? Peki o zaman Maltepe neydi? Çöp, çukur, çamur. Öyle mi? Zaten bu CHP’nin tanımıdır. Çöp, çukur, çamur. CHP’nin bir tanımı daha var. Yolsuzluk, yokluk ve yasaklar. CHP budur, tarihi boyunca bunu yapmıştır. İşte şimdi istiyoruz ki artık bu güzel Maltepe’mizi üçlüye verelim. Cumhurbaşkanı kardeşiniz sizin hizmetkarınız, bu bir. Büyükşehir Belediye Başkanımız sıradan birisi değil, az önce dinlediniz. Üç, yine dinamik, genç ve Maltepe’ye hizmete adanmış olan kardeşimiz. Hep beraber üçlü olarak, Cumhur İttifakı olarak Maltepe’de size hizmetkar olmaya hazırız. Şimdi siz de tabii bu görevi bizlere vereceksiniz. Ben buna inanıyorum. Durmak yok, yola devam.”

“Gerçek Mehmetçiklerimize biz laf söylettirmeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a ve Maltepe’ye bugüne kadar yaptıklarını ve önlerindeki dönemde yapacaklarını paylaşacağını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu seçim sürecinde öyle ittifaklar kuruldu, öyle karanlık pazarlıklar yapıldı, öyle niyetler ifşa edildi ki pazar günü sandıktan çıkacak sonucun anlamı çok farklı bir yere geldi. Biliyorsunuz biz 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında milletimizin kurduğu ittifakı, Cumhur İttifakı adıyla Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte devam ettiriyoruz. Şimdi belki bilmiyorsunuzdur söyleyeyim, o gece 23.15, Bay Kemal Atatürk Havalimanına geliyor ve FETÖ’cüler tankların arasından Bay Kemal’i kaçırıyor. Nereye? Bakırköy Belediyesine. O orada kahvesini yudumluyor. Saat 01.15, ben de damadım Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey, eşim, kızım, torunlarım, biz de Atatürk Havalimanına iniyoruz. On binler orada. Biz onlarla beraber 16 saat havalimanında devlete karşı yapılan darbeyi yönettik. Hamdolsun sonunda ne oldu bu FETÖ’cüleri derdest ettik, yakaladıklarımızı hapse tıktık. Bay Kemal, hani sen tankların önünde dururdun ya. Ya FETÖ’cüler da olmasa zaten sen de kaçıp gidecektin.”

Şimdi Bayan Meral de ne diyor? ‘Mehmetçikler içeride’ diyor. Eğer senin Mehmetçiklerin onlarsa yanmışız biz. O senin Mehmetçikler dediklerin gerçek Mehmetçiklere tanklarla yürüyenlerdir. Gerçek Mehmetçiklerimize biz laf söylettirmeyiz.”

“Durmak yok, devam edeceğiz”

Mehmetçiğin, “Küçük Muhammed” diye anıldığını, onların sevgililer sevgilisinin izinden gidenler olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Onlar devletine F16’larla bombalar yağdırmaz. Senin o Mehmetçik dediklerin benim Ankara’daki Özel Kuvvetler’de oraları bombaları yağdırdılar. Bunlar mı senin Mehmetçiğin? Ey gidi Bayan Meral, sen istikametini kaybettin. Hani sen milliydin, hani sen yerliydin? Sen kalkıp Tayyip Erdoğan’a, halkına terörist diyecek kadar istikametini kaybettin. Aynen hani tencere kapak meselesi. Çünkü Bay Kemal ile dolaşa dolaşa o da istikametini kaybetti. Değil mi? İşte pazar günü beka meselesi diyoruz ya bunların hesabını soracağız.

Ne diyor Bay Kemal ‘YPG Türkiye’ye niye bir şey yapsın ki?’ Lafa bak. Ya bizim yüzlerce kardeşimizi sınır boylarında şehit edenler bunlar değil mi? İşte bu YPG’ye biz terör koridorundan hesap sormadık mı? Afrin’e niye girdik? Zeytindalı ile Cerablus’a niye girdik? İşte bunun için girdik ama Bay Kemal’in böyle bir derdi yok. Bizim derdimiz var, biz dertliyiz ve biz talimatı ne Kandil’den alıyoruz ne Pensilvanya’dan alıyoruz. Biz talimatı milletimizden alıyoruz. Onunla da işte Cudi’ye, Gabar’a, Tendürek’e, Kandil’e girdik ve inlerinde bunları vurduk, vurmaya devam edeceğiz. Durmak yok, devam edeceğiz.”

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“CHP’nin sürekli gizlemeye, saklamaya çalıştıkları, buna rağmen gerçeğin artık gün gibi ortaya çıktığı bir ortakları daha var. Kandil’in emrinden çıkmayan, milletvekili ve belediye başkan adaylarının bile oradan belirlendiği bu parti CHP’ye olan desteğini her seviyede defalarca ilan etti. Biz kefenlerimizi giyerek yola çıktık. Bunlar gibi değil, bizim önümüzde şehadet diye bir makam var. Biz o şehadeti hedefleyerek yola çıktık. Onun için bunlardan bizim farkımız bu. CHP yönetimine soruyorum; madem bu parti (HDP) ile birlikte olmaktan utanıyorsunuz, niye ittifak içindesiniz? Madem ittifak kurdunuz, bunu hangi pazarlıklar, bedeller karşılığında yapıldığını niçin açıklamıyorsunuz? Belediye başkan adaylarınızın ve belediye meclis üyelerinizin bir kısmının listesi bu parti üzerinden size Kandil’den mi gönderildi? Hadi onu da söyleyin. Siz söylemezseniz de biz zaten çıkarıp ilan edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne olur kırgınlık, dargınlık, şu bu değil. AK Parti tabanına sesleniyorum, burada taviz vermememiz lazım.” ifadelerinde kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ayasofya hakkında önemli açıklamaSiyaset