Suriye uyruklu baba Saleh El Ceddu ile anne Nadima Al Jadou çifti, 28 Nisan 2020'de dünyaya gelen çocuklarına Tamer adını verdi. 6 aylıkken hastaneye kaldırılan Tamer'e, akut karaciğer yetmezliği tanısı koyuldu. Bursa Uludağ Üniversitesi'nde (BUÜ) tedavisine başlanan Tamer'in, karaciğer nakli olmasına karar verildi. Annesiyle kan grubu uyuşmazlığı yaşayan Tamer'e babası da obez olduğu için karaciğerinin bir parçasını veremedi. Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre kadavradan Türk vatandaşı olmayan kişiye organ nakli yapılamadığı için Tamer'in ailesi, nakil için yakın akrabalarını araştırdı. Ailenin son olarak aklına gelen ve Tamer'in Suriye'de yaşayan üvey annesi Hmameh Elhalef'in, Bursa'ya gelmesinin zaman alacağı belirtildi ve testlerine Suriye'de yapılmasına karar verildi. Tetkikler sonucu Elhalef'in karaciğerinin uygun olduğu belirlendi.
6 ÇOCUĞUYLA TÜRKİYE'YE GELDİ
Sonuçların ardından BUÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi görevlileri, üvey annenin Suriye'den Türkiye'ye getirilmesi için Bursa Göç İdaresi Müdürlüğü ile iletişime geçti. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Kilis Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü'nün de girişimleriyle üvey annenin 3 çocuğuyla Türkiye'ye gelmesi için izin alındı. Sınır ötesinde görevli Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı ekip, Halep'teki Hmameh Elhalef ve çocuklarını Türkiye sınırına getirdi. 3'ü üvey 6 çocuğu ile Türkiye sınırına gelen Hmameh Elhalef, diğer 3 çocuğunun da Bursa'ya gelmesini istedi ve şartının kabul edilmemesi halinde organını vermeyeceğini söyledi. Yetkililer, uzun uğraştan sonra diğer 3 çocuk için de Türkiye'ye giriş izni aldı. Türkiye'ye gelen Hmameh Elhalef ve 6 çocuğu, Gaziantep'e getirildi. Maddi durumu iyi olmayan ailenin otobüs biletleri de göç idaresindeki yetkililer ve polis memurları tarafından alındı.
İTFAİYE ERLERİ VE POLİSLER KAN VERDİ
Bursa'ya gelen Hmameh Elhalef'in organ verebilmesi için İl Sağlık Müdürlüğü Başkanlığı'nda Etik Kurulu acil toplantı yaptı. Etik Kurulu'nun onayının ardından Hmameh Elhalef, Bursa Uludağ Üniversitesi'ne yatırıldı. Ameliyata alınan Hmameh Elhalef için operasyon sırasında 20 ünite kana ihtiyaç duyuldu. Kan ihtiyacı ise Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, polisler ve hastane personeli tarafından karşılandı. Geçen yıl 28 Nisan'da üvey anneden alınan karaciğer, 1'inci yaş gününde Tamer'e nakledildi. Naklin ardından Tamer, sağlığına kavuştu.
İKİNCİ HAYATINI DOKTORLARIYLA KUTLADI
Karaciğer naklinin 3'üncü yılında sağlık kontrolüne gelen 4 yaşındaki Tamer'i, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesi personeli, sürprizle karşıladı. Tamer için hastanede, ameliyatı yapan doktorlar ve sağlık personeli tarafından, sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı. Tamer, ameliyatı gerçekleştiren doktor ve sağlık personeli ile üzerinde, 'İkinci hayatında yeni yaşını kutluyoruz' yazılı doğum günü pastasını kesti.
Karaciğer naklinin ardında büyük bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan, BUÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Münevver Başarır Özkan, "Ekibimle gece gündüz demeden, Tamer'in buraya transferinden nakil sürecine kadar geçen dönemi, hep birlikte izledik, takip ve tedavi ettik. Bu dönemde mevcut karaciğer yetmezliği nedeniyle oluşan böbreklerle ilgili etkilenmeler, akciğerde havalanma ile ilgili problemler, hepsi 4 ay süresince ekibimin başarısıyla tedavi edildi. Bunun ardından da Türkiye'de ilk köprü tedavisi dediğimiz, karaciğer nakline kadar olan süreçte, karaciğerin yapması gereken görevi yapan yardımcı bir asiste sistem plazmaferez ile çocuğun yaşatılmasını mümkün kıldık. Bu anlamda Tamer'e yaklaşık 40 plazmaferez yapıldı, plazmaferezlerin enfekte olmadan yapılması da başarıdır. Bundan sonrasında da çocuğu nakle vermemiz mümkün oldu. Bu aradaki kritik süreçler, Gaziantep'ten Bursa'ya getirildikten sonra ailesinin getirilmesi için gösterilen çabadır. Bu sürecin başarılı olmasında Sağlık Bakanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Uludağ Üniversitesi Hastanesi Koordinasyon Birimi ile birlikte gösterilen çabadır, bizim plazmaferez çabamızdır" dedi.
'HEKİMLİĞİMİZİN ARMAĞANI BU ÇOCUKLARI SAĞLIKLI GÖRMEK'
Tamer'i sağlıklı görmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Prof. Dr. Özkan, "Hem Türkiye'deki hem de dünyadaki çocukların sağlığı ve hayatlarının idamesinden kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bu anlamda bütün savaşların bitmesini ve çocukların bundan zarar görmemesini diliyoruz. 4'üncü yaş gününde ekibimle birlikte, Tamer'e uzun sağlıklı bir ömür diliyorum. Diğer çocuklar gibi Türkiye'de olmuş olmanın nimetlerinden yararlanmasını ve iyi bir eğitim görmesini diliyorum. Bizim hekimliğimizin en önemli armağanı bu çocukları sağlıklı olarak görmektir. Hepimiz çok mutluyuz ve böylece manevi tatmin oluyoruz" ifadelerini kullandı.
Oğluna ikinci hayatını veren Uludağ Üniversitesi Hastanesi doktorlarına teşekkür eden anne Nadima Al Jadou ise "Çok mutluyum, oğlumun iyileşmesi için çalışan doktorlara çok teşekkür ediyorum" dedi.