“Orada çocuğuyla çırpınırken hiç mi ehl-i İslam yokmuş karşısında?
Bu çekimi yapıyor, eli tutuyor da o çocuk orada çırpınırken nasıl oluyor da onlar seyrediyor da bu çekimi yaparken o çocuğu oradan kurtaramıyorlar?
Hiç mi bir şey alıp da fırlatamadılar kafasına?
Benim dört çocuğum var kanın içinde olsa onlar oraya fırlar girerdi.
Yazıklar olsun onlara.
‘Anane’ diyor ‘Onlar çekim yapıyor’ diyor. ‘Ben bağırıyorum ambulans arayın diyorum’ diyor. Bekir’in telefonu eline geçmiş teyzesini aramış.
Hiç mi Müslüman yokmuş karşısında”?
…
Hatırladınız mı bu cümleleri? Kimin ve neden söylediğini unuttunuz mu yoksa? Daha bundan altı ay evvel kızının gözleri önünde öldürülen Emine Bulut’un annesinin sözleri bunlardı. Ve bize soruyordu: “Hiç mi Müslüman yokmuş karşısında?”
…
Birkaç gün evvel benzer bir olay daha oldu. Konya’da bir genç, Kadir evine dönerken bir adamın bir kadını dövdüğünü gördü ve yardım etmek için müdahale etti. Adam sabıkalı biriydi ve belli ki gözü dönmüştü, Kadir’i de boğmaya çalıştı. O arbedede adam kendi bıçağıyla öldü ve Kadir tutuklandı.
Biri şöyle demiş ve bence doğru söylemiş:
Kadir Şeker…
Fen Lisesi mezunu, üniversite sınavına hazırlanıyordu ve doktor olmak istiyordu.
Dershaneden çıkmış eve giderken parkta bir kişinin bir kadını dövdüğünü gördü. Sırtını dönüp de gitmedi “Bana ne?” demedi. Kadını kurtarmak için müdahale etti.
On dokuz suçtan sabıkalı adam onu da dövüp boğmaya çalıştı. Kadir, kadını da kendini de korumaya çalışırken adam kendi bıçağıyla kazayla öldü.
Kadın ifadesinde “Çocuk beni kurtarmaya çalıştı” dedi.
Kadir şimdi tutuklu. Eğer Kadir’e ceza verirseniz bir daha hiç kimse bir kadın şiddet gördüğünde araya girmeye cesaret etmeyecek…
…
Şimdi soru şu olmalı “Adalet nedir?” Ya da şöyle sormak lazım; “Emine Bulut öldürülürken eline telefonunu alıp da sadece çekim yapanlar suçsuz da başka bir insan ölmesin diye müdahale eden Kadir suçlu mudur?”