Bugüne kadar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’la ilgili şahsi fikirlerimi dile getirdim, gözlemlerimi aktardım. Ancak bazen hiç ummadığım insanlardan bile o kadar feminen yaklaşımlar ve akıllara ziyan yorumlar aldım ki kendimden şüphe ettim ve “Acaba benim göremediğim şeyler mi var?” diye sorguladığım zamanlar oldu.
Bir akşam oturdum başta TÜİK verileri olmak üzere kadın, aile, evlenme, boşanma, kadına şiddet konularında yapılan araştırmaları ve sonuçlarını uzun uzun inceledim.
Maalesef ki karşılaştığım manzara, beklentilerimin ötesinde kötüydü ve eğer ki gerekli tedbirler alınmazsa fazla değil, bundan üç beş yıl sonra çok daha kötü şeyleri konuşuyor olacağız.
Rakamları sevmem, rakamlarla konuşmak bana çok soğuk gelir ama bu defa rakamlar üzerinden konuşacağız.
Türkiye’de son 10 yılda evlenen çiftlerin sayısı azalırken, boşananların oranı ise %30 arttı.
Yani son 10 yılda evlenenlerin sayısında görülen düşüşe karşın, boşanma oranı %30 artıyor. Bu dönemde boşanan çift sayısı 1 milyon 346 bin 869’a ulaştı. (Bu rakamlar 2018’i kapsamıyor.) Durum gerçekten vahim… İnsanlarımız, hem evlenmekten kaçınıyor hem de evlenenler boşanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) derlenen bilgilere göre, son 10 yılda evlenen çift sayısı %9 gerileyerek geçen yıl itibariyle 569 bin 459 oldu. 2008 yılında bu rakam 641 bin 973 olarak kaydedilmişti. 2008’de nüfusumuz 70,59 milyon iken 2018 nüfusumuz 80.810.525… Yani nüfusumuz 10 milyondan fazla artarken evlenen çift sayısı 70 binden fazla azalmış. Normal şartlarda en az yüz bin daha artıp 750 binleri geçmesi gerekirdi. (Kayıp 200 bin)
Söz konusu dönemde boşanan çift sayısında ise %30 artış görülmüş. 2008’de 99 bin 663 olan boşanma sayısı, geçen yılın sonu itibariyle 128 bin 411‘e yükselmiş.
Boşanma sayısı 2009 yılında 114 bin 162, 2010 yılında 118 bin 568, 2011’de 120 bin 117, 2012’de 123 bin 325, 2013’te 125 bin 305, 2014’te 130 bin 913, 2015’te 131 bin 830, 2016’da 126 bin 164, 2017’de 128 bin 411 düzeyindeydi. Böylelikle 10 yılda boşanan toplam çift sayısı 1 milyon 346 bin 869‘a ulaşmış.
Evlenenler hızla azalırken boşananlar hızla artmış. Maalesef ki istemediğimiz bir ters orantı var. Keşke ter orantı şöyle olsaydı: Evlenen sayısı hızla artarken boşanan sayısı hızla azalsaydı.
Kısaca her yıl evlenenlerin dörtte biri yeniden boşanıyor. Kurulan dört aileden biri dağılıyor. Bu ailelerin çocukları ya anadan ya babadan ya da her ikisinden mahrum yetişiyor. Bu çocuklar, ne kadar sağlıklı yetişebilir ya da bu çocukların ne kadarı ileride düzgün bir aile kurabilir?
Yine boşanmaların %38,7’si evliliğin ilk 5 yılında, %20,7’si ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşmiş.
Türkiye’de boşanma nedenlerinde ise ilk sırada geçimsizlik yer alıyor.
Kadına Şiddet ve Kadın Cinayetleri:
2008’de 80 kadın, 2009’da 109 kadın, 2010’da 180 kadın, 2011’de 121 kadın, 2012’de 201 kadın, 2013’te 237 kadın, 2014’te 294 kadın, 2015’te 303 kadın, 2016’da 328 kadın, 2017’de 409 kadın, 2018 yılının ilk 10 ayında en az 203 kadın öldürülmüş.
Son 10 yılda tam 2465 kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiş.
Son 10 yılda şiddet, taciz ve tecavüz suçlarında 15 kat artış ortaya çıkmış. 2018 hariç, son 5 yılda 1571 kadın cinayeti işlenmiş.
6284 Sayılı Kanun çıkmadan önceki yıl Aile içi şiddet dolayısıyla öldürülen kadın sayısı 121, 2017’de ise aynı şekilde öldürülen kadın sayısı 409… Aradan geçen 5 yılda kadın cinayetlerinde yaklaşık %330artış olmuş. Hani bu kanun kadını koruyacaktı, kadın cinayetleri azalacaktı?
Yine Adalet Bakanlığı verilerine göre, kolluk kuvvetlerinin aldığı, mahkemeler tarafından onaylanan karar sayısı 2013’te 60 bin civarındayken 2017’de 100 bine yaklaşmış. Bu durumda son 5 yılda kolluk kuvvetlerinin acil durum kapsamında verdiği koruma kararı sayısında %70’e yakın bir artış olduğunu gösteriyor.
Peki, 6284 Sayılı Kanun çıktıktan sonra evlenen sayısı hızla azalıyorsa, boşanan sayısı hızla artıyorsa, kadın cinayetlerinin oranı %300’leri aşan oranda artıyorsa, kadına şiddet azalmayıp katbekat artmışsa bu kanun kime ve neye hizmet ediyor?
Lütfen, kadını koruyoruz diye erkeği düşman gören, aile kurmaktan kaçınan feminist nesiller yetiştirmeyin. Erkeğin itibarını beş paralık eden uygulamalarla, maddi ve manevi çıkmaza sürükleyen kararlarla erkeklerin evlilik müessesinden soğumasına zemin hazırlamayın.
Bu yasa ne kadına ne aile kurumuna hizmet ediyor!..
Lütfen, ayakta durmamızın, milletçe varlığımızı sürdürmemizin yegâne vesilesi olan aile yapımızın daha fazla yozlaşmasına, bozulmasına, temelden sarsılmasına izin vermeyin!..
Lütfen, kadınlarımızla erkeklerimizi karşı karşıya getiren uygulamalara bir son verin!..
Lütfen, kadınlarımızın ve erkeklerimizin birbirinin rakibi olmadığını, birbirini tamamlayan parçalar olduğunu göz önünde bulundurarak yıkıcı değil yapıcı müdahalelerde bulunun!..
Yarın çok geç olmadan LÜTFEN!..