Avrupa’yı görmüş olanların dikkatini çekmiştir, havaalanlarında, süpermarketlerde, AVM’lerde ve okullarda temizlik işlerini genelde başörtülü Türk bayanlar yapar… Sanki temizlikçinin işe alımında bir iş kabul kriteridir başörtüsü.
Üç kıtada at oynatan milleti necibenin torunları, çok değil sadece bir yüzyılda üç kıtada tuvalet temizleyen bir millete dönüştü…
İzzetimizi deviren devrimler, bizi kimliğimizden, milli benliğimizden ve vakarımızdan etti…
Yaşasın Cumhuriyet!
Deizm…
Yeni bir trend, özellikle liselerde hızla yayılıyor. Ateist olmayı göze alamayanlar bu yeni akıma kaptırıyor kendini. Prensipte Allah’ın varlığını inkâr etmiyorlar, yani “mutlak bir yaratıcı var ama din yok” deizm anlayışına göre. Yani abi bizi birisi yaratmış ama sonrasında boş vermiş, biz de böyle kendi kendimize takılıyoruz anlayışındalar. Geçtiğimiz günlerde 7-8 lisede Kudüs konulu konferanslarım oldu, bazı deist gençlerle konuşma fırsatım oldu. Genelde Güneydoğu kökenli gençlerde yaygın deizm.
Karşımdaki genç, “DAEŞ Müslüman’sa ben değilim” dediği anda, o ana kadar kafamda fır dönen “Bu coğrafyada deizmin ne işi var?” sorusu cevabını buldu…
Siyonist planın deşifresiydi bu cevap, üst aklın DAEŞ sayesinde bir değil onlarca kuşu bir taşla vurduğunun göstergesiydi. DAEŞ’i kur, yönlendir, İslam namına olmadık vahşetlere imza attır, özellikle senin Arzı Mevud olarak gördüğün ve üzerinde gözün bulunan topraklarda yaşayan Kürtlerin üzerine musallat et ve onları İslam’dan soğut. İslam’dan soğut ki, Türkler, Kürtler ve Araplar arasındaki yegâne bağ olan İslam’dan kurtularak onların arasına fitne tohumlarını daha rahat ekebilesin…
Çok uyanıksın Mişon…
Rodeo…
Zat-ı şahanelerini bir konuda gerçekten tebrik etmek gerekir…
CHP gibi, kongrelerinde fikirlerin değil sandalyelerin uçuştuğu bir fight club’ı bayağı ustaca yönetiyor. Kavgasız kongre yok adeta, neredeyse kimsenin dövülmediği bir kongre geçersiz sayılacak. Üstelik kendisinden en dar çevresindekiler haricinde kimsenin memnun olmamasına rağmen, üstelik 8 yıldır genel başkanlığında girilen her seçim ve referandumdan hezimetle çıkmasına rağmen.
Üstelik kariyeri olmamasına ülkeye hizmet babında hiçbir referansı olmamasına rağmen, üstelik genel başkanlığa gelişi bir porno kaseti sayesinde olmasına rağmen… Kemal Kılıçdaroğlu bir rodeo edasıyla yapışmış o makama, evet her yanı eksik ama koltuğa yapışmayı iyi beceren bir rodeo…
Bir yanı ile de Türkiye’nin bir imkânları ülkesi olduğunun göstergesi bu…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet lideri olabildiği bir ülkede, herkes her şey olabilir…