"Sana biraz kulis bilgileri vereyim” diyerek söze başladı ve bombayı patlattı;
“Mansur Yavaş’ı karşısına aday olarak Erdoğan çıkartmak istiyor”
Nasıl yani, Reis niye böyle bir şey yapmak istesin ki?
“Bunun iki sebebi var; Birincisi Erdoğan, Kılıçdaroğlu yerine Mansur’un çıkması durumunda kazanabilme ihtimalinin daha fazla olacağını görüyor… İkincisi Mansur çıkar da Erdoğan kaybederse seçim Kılıçdaroğlu’na kaybedilmemiş olacak…”
İki ihtimal de tutarsız geliyor bana… Birincisi, ne Mansur’un ne de Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında hiç şansı yok. Bunu sizin yaptırdığınız anketlerde de görmek pekâlâ mümkün…
İkincisi, Mansur’un aday olmak için herhangi bir isteği, talebi, bir çıkışı, Ekrem gibi turları, gezileri olmadı. Mansur’un çıkışını sizin partinin İstanbul il başkanı, “Mansur Yavaş’ın ismini Erdoğan’dan sonra ikinci olarak görüyoruz…” diyerek net bir şekilde ortaya atmadı mı?
“O çıkış, Altılı Masaya karşı yapılmış bir hamleydi. Buğra Kavuncu’nun Akşener’den bağımsız böyle bir cümle kuramayacağını bilmeni isterim. Nitekim Meral abla Kavuncu’yu ne yalanladı, ne de doğruladı. Ne dedi; “Hüküm cümlesi değil…”
Hatta sana şunu da söyleyeyim; Meral Abla’nın Ekrem İmamoğlu’ndan uzaklaşması ‘Rabb-i yesir’ benzetmesinden sonra başlamıştır. Herkes onu bir övgü cümlesi sanmasına rağmen…”
Yani Ekrem’i yediniz sıra Mansur’da mı?
“Tabi ki hayır, ama bir bakıma da evet… Meral Hanım Cumhurbaşkanı adayı olarak Altılı Masa Liderlerinden birisinin çıkması gerektiğini düşünüyor. Bunu defalarca söyledi. Mansur gibi dışarıdan ihtimallerin kamuoyu nezdinden bir süre tartışıldıktan sonra çözüm olmaktan çıkması bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun da isteği bu yönde…”
Peki, Erdoğan’ın, Mansur Yavaş’ı karşısına çıkartmak istediğine sağlam karineniz var mı?
“Var, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz… Hem Başkan Yavaş’ın sağ kolu ve hem de Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a yakın bir isim… Plan, proje, strateji bu şekilde hayata geçiriliyor…”
Bu görüşmeden sonra Halil İbrahim Yılmaz’ı Ankara’daki dostlarıma sordum, şu ilginç bilgiyi aldım;
Yılmaz ile Yavaş’ın arası uzun süredir iyi değil…
Bu bilgi kirliğiyle ne yapmak isteniyor?
Buğra Kavuncu isminin Akşener’den fazla gündemde kalması engellenmek isteniyor.
Önceki yazımda demiştim ki;
“Üst Akıl için Mansur veyahut Aday X olması hiç önemli değil.
Önemli olan kullanışlı bir cumhurbaşkanının o makama oturtulmuş olmasıdır.
Bu stratejiyi ilmek ilmek işleyen Millet İttifakı’nın Sivil İmamı Buğra Kavuncu ve ona yol gösteren yurt dışındaki FETÖ’cüler…”
Buğra’nın derin bağlantıları aday belirleme sürecinde Millet İttifakı’nı, Altılı Masa’yı ve İYİ Parti’yi derin açmazlara sokabilir…
Buğra Kavuncu’nun dayısı Enver Altaylı’nın, CIA ajanı Papaz Brunson ve Akşener ile 15 Temmuz’dan birkaç gün önce gizlice buluştukları yazılmıştı.
O buluşmada neler konuşuldu?
Bu bilgilerin çok daha fazlasına sahip Ümit Özdağ, kapatılan FETÖ’cü sivil toplum örgütü KATİAD - Kazakistan Türk İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Buğra Kavuncu hakkında;
“KATİAD’ın kurucu yöneticilerinden Fettah Tamince ve Buğra Kavuncu’nun offshore şirketler üzerinden para ilişkileri mevcuttur” demişti.
Panama belgelerinde de Türkiye’den adı geçen 684 kişi arasında Buğra Kavuncu, Fettah Tamince ve Enver Altaylı’nın kardeşi Taha Altaylı’nın da adları geçiyordu.
Kavuncu’nun dayısı Eski MİT'çi Enver Altaylı, FETÖ terör örgütü üyeliğinden 10 yıl, Siyasi ve askeri casusluk suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası aldı.
Dediğim gibi, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun derin bağlantısı, İYİ Parti’ye FETÖ’nün atadığı sivil imam görüntüsü veriyor.O halde sorulması gereken soru şudur;
Kavuncu mu Akşener’den yoksa Akşener mi Kavuncu’dan talimat alıyor?