Şair İsmet Özel başkanlığındaki İstiklal Marşı Derneği, on yıl evvel bir panel tertipleyerek adını da “Anayasa’dan İstiklâl Marşı Çıkmaz, İstiklâl Marşı’ndan Anayasa Çıkar” koymuştu.
İsmet Özel’in paneldeki konuşması, muhtemel bir anayasa değişikliğinde, Anayasa’dan İstiklal Marşı’nın çıkartılmak isteneceği yönündeydi.
Anayasa tartışmalarının başlamış olduğu bugünlerde İsmet Özel’in on yıl önce neler söylediğine çok kısa bir özetle bakalım istiyorum;
“Eğer Türkiye’de yapılacak yeni anayasada İstiklâl Marşı zikredilmeyecekse bundan anlayacağımız tek şey globalizm adını verdiğimiz siyasî, iktisadî ve sosyal düzenlemenin dünya ölçüsünde önünde hiçbir mânia kalmadığına dair bir belirlilik doğacak demektir.
Türkiye adı konulmuş olan iki Dünya Savaşı yaşadı. Bunlardan bir tanesi -biz ona Seferberlik dedik- sadece Türk milletinin seferberliğiydi. Tarihten silinmemek üzere Türk milleti seferber oldu.
Başarıya erdi mi? Hayır! Türk milleti seferberliğin sonunda tarihten silinmeme başarısını gösteremedi, tarihten silinmeye namzet olarak savaştan çıktı.
Fakat İstiklâl Marşı’nın yazılması ve akabinde Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanmış olmamız Türk milletini tarihten silmeye kararlı olanların her dediğinin olmayacağını gösterdi dünyaya.
İstiklâl Marşı’nda diyor ki: “Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda, / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.” Günlük dili kullandığımız kafayla bu meseleyi anlamaya çalışırsak, “Böyle saçma bir şey olur mu? Canın olmayacak, sevgilin olmayacak, bütün varın da elinden gidecek. Sen zaten o vatanda olmayacaksın.” Demek ki biz Türkler öyle bir şeye gözümüzü dikmişiz ki onun için veremeyeceğimiz şeyler yok. “Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı” Yani senin ortaya çıkman için birileri öyle şeyler yaptılar ki, sen en azından onların yaptıklarına ihanet etme, en azından. İnsanlar neden şehit olur? Canlarından geçiyorlar, değil mi?
Bunun bir mantığının olması lâzım.
Niye ölüyorsun? İşte Türkiye’nin mevcudiyeti böyle bir şeydir. Dünyada bulunuş sebebine ihanet etmemek için her şeyinden vazgeçiyorsun.
Türk toprakları dârü'l-İslâm haline getirilerek vatanlaşmış topraklardır.
Sadece bugün Türkiye adını verdiğimiz topraklardır ki dârü'l-İslâm olması sebebi ile vatan olma vasfını kazanmıştır.
Onun için, “Bana ne Türkiye’den!” diyen herkes dinden çıkmıştır.
Bunu Arap da diyemez, İranlı da diyemez, Afgan da diyemez, Kürt de diyemez, İrlandalı da diyemez. “İrlandalı nereden çıktı?” diyeceksiniz.
İrlandalılar İngiliz hâkimiyeti ve nüfuzu altında kalmaktan dolayı bir toprağa hasret duymanın hissini millî his haline getirmişlerdir. Onun için bakın, son zamanlarda Türk tarihiyle, Türk edebiyatıyla ilgilenen çok fazla İrlandalı vardır.
İstiklâl Marşı esas alınmaksızın yapılan bütün anayasalar modern kültürün kuyruğuna takılarak yapılmış anayasalar olacaktır.
“O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak” derken doğrudan doğruya gönderme Mekke Kalesi’ne. İstiklâl Marşı yazıldığı sırada Mekke Kalesi’nde Türk bayrağı dalgalanmıyordu.
“Bizim burada bu bayrak hâlâ dalgalanıyor. Mekke’de dalgalandıramadığınız bayrak burada.” demektir.”