Başbakan Netanyahu, Gazze'deki operasyonda Hamas'ı dize getirmeyi ve rehineleri kurtarmayı amaçlarken, artan iç muhalefet ve aşırı sağcı koalisyon ortakları ile çelişkilerle boğuşuyor.
7 Ekim saldırılarının ardından başlayan operasyon 4. ayına girerken, Netanyahu Gazze'de güvenlik kontrolünü tamamlamak ve Hamas'ı etkisizleştirmek istiyor. Hedefleri arasında rehinelerin geri döndürülmesi, Gazze'nin bir tehdit olmaktan çıkarılması da yer alıyor. Bu amaçla Gazze'deki İsrail askeri varlığının devam etmesi öngörülüyor.
Ancak savaşın ilk günlerindeki ulusal uzlaşı ve desteğin yerini sorgulamalar aldı. Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs'te Netanyahu karşıtı gösteriler düzenleniyor. Protestocular erken seçim çağrısı yapıyor ve Netanyahu'nun istifasını istiyor.
Eleştirilerin temel nedenleri arasında rehinelerin kurtarılamaması, İsrail ordusunun kayıpları ve Gazze'deki insani kriz yer alıyor. 7 Ekim'de yaşanan güvenlik zafiyeti konusunda da sorumluluk üstlenen bir siyasi irade oluşmadı.
Netanyahu, koalisyonunu ayakta tutmak için aşırı sağcı ortaklarını tatmin etmeye çalışıyor. Bu durum ise Netanyahu karşıtı sesleri yükseltiyor. Aşırı sağcı bakanlar Ben-Gvir ve Smotrich, Gazze'ye dönüş ve yerleşim taleplerini dile getiriyor. Netanyahu bu fikre karşı çıksa da, Likud partili vekillerin de katıldığı "Gazze'ye Dönüş" etkinliği çelişkileri gözler önüne seriyor.
Netanyahu, rehineleri kurtarıp Hamas'ı dize getirerek lider imajı çizmeye çalışıyor. Fakat bu iki hedefin çeliştiği de açık. Gazze'de Netanyahu'nun çelişen hedeflerinin ne ölçüde bir araya getirilebileceği belirsizliğini koruyor.
Netanyahu'nun Gazze'deki askeri varlığını sürdürme isteği, iç muhalefet ve UAD'nin tepkisiyle karşı karşıya. Bu durum Netanyahu'nun önündeki en büyük engellerden biri olarak görünüyor.
Köşe yazısı, Netanyahu'nun Gazze politikasının çelişkilerini ve İsrail'deki siyasi atmosferi analiz ediyor. Aşırı sağcı koalisyon ortaklarının artan etkisi ve iç muhalefetin yükselişi Netanyahu'nun geleceği için belirleyici olabilir.