“O ne güzel komutandır” övgüsüyle, İslam eliyle fetholunacağı müjdelenen İstanbul, hâlâ sürmekte olan gaza şuurunun bir nişanesidir. İstanbul’un fethi sadece İstanbullular’ın bayramı değil İslam aleminin gururudur.
İstanbul’un fethini konuşurken kırılan kapılar, karadan giden gemiler ve toplar fethin anlamının yanında rüzgârda savrulan yapraklar gibi kalır. İstanbul’un fethi fetihlerin fethidir. İstanbul’un fethi batılın dünyayı işgaline karşı bir müdafaa hattıdır. Öyle ki, Mekke fethedilmişti, Kudüs fethedilmişti ve sıra Batı’nın kalbinin fethine gelmişti. Ayasofya İslam’a devredilmeliydi artık. Bediüzzaman Said Nursî, şu sözlerle ifade ediyor: “Ayasofya, Hıristiyanlığın İslamiyet’e devir ve tesliminin bir abidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir.”
İstanbul’un fethi hakkın batıla galebesidir. Fetih konuşurken 1453 demeyi bir kenara bırakmalıyız önce. Çünkü o gün 1453 tarihi sırların arkasında bekleyen batılın tarihiydi. Surlara dayanan kahraman ordu için tarih 857’di. Hicretin üzerinden 857 yıl geçmişti yani.
Fetih o gün sadece başladı. Bitmedi! Bugün hâlâ devam ediyor çünkü batıl sadece dizlerinin üzerine çöktü ama düşmedi. Hâlâ intikam almak için aynı Bizans oyunlarını tezgâhlıyor. Hâlâ Roma İmparatorluğu hayali kurabiliyor ve buna çalışabiliyor. Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri, fethi başlattı ve İstanbul’u ümmeti Muhammed’e hediye etti. İşte bu hediye bir şuur emanetidir. Çünkü fetih, kuru bir cihangirlik vakası değil bir şuurdur.
Bu şuur sadece İslam âlemini etkilememiş, Batı’yı da kendi karanlığından kurtarmıştır. Fatih İstanbul’u fethederek, Batı’yı Hıristiyan taassubu ve neticesinde Ortaçağ karanlığından kurtarmıştır.
Fetih sürüyor.
Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri’nin 857 yılında açtığı kapının, o kapıdan geçen yolun ve o yolun ucunda bekleyen menzilin farkında olmak için dua ediyoruz. Fatih’in başlattığı fetih bugünün komutanlarıyla devam ediyor. Allah ümmetin izzetinin hizmetçisi Türkiye’ye, fethi anlayan ve devam ettiren Payitahtın gururu evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin. (Amin!)