“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni CHP kazandı” manşeti teoride doğru ama pratik olarak tartışılır. Tartışılır çünkü; HDP’ye göre kazanan onlar, Meral Akşener’e göre kazanan İP, hatta Saadet bile kazanan… Bütün bunların üzerine CHP’nin adayı kampanya boyunca hiç CHP’li gibi davranmadı; CHP’yi yanından uzaklaştırıp muhafazakâr bir adayı taklit etti. Hadi bakalım, kim kazandı aslında?.. Üstelik paydaşları ne isteyecek? İşte bu karışıklık içinde CHP adayının korunup önünün açılması gerekiyor. O halde İBB’deki bütün daire başkanları, iştiraklerin başındaki genel müdürler, müdürler, genel sekreterler ve yardımcıları istifa etsin. Ekrem Bey’in elini rahatlatmak adına bunu yapmaları gerekiyor. CHP’nin kendi ekibini getirip rahat çalışması lazım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip olan CHP’nin mutlaka ekibi, planı, projeleri vardır!.. Var mıdır? Vardır…
İstifalarla rahatlatmanın yanında Ekrem İmamoğlu’nun yetkileri de artırılsın öyle ki İstanbul Valisi’nde olan bazı yetkiler alınsın, Ekrem İmamoğlu’na devredilsin; mesela bunun adı da “Belediyelerde Demokratikleşme Paketi” olsun.
AK Partili meclis üyelerinin, Ekrem İmamoğlu’nu CHP’li üyelerden bile daha sıkı desteklemeleri gerekiyor. Doğalgaz, su, ulaşım gibi hizmet ücretlerine dair ne varsa her şeyde indirimlerin hepsi kabul edilsin. Kabul edilmesi yetmez, mecliste her indirim açık artırma havasında tam da Ekrem İmamoğlu’nun vaadinde olduğu gibi gülerek, eğlence içinde kabul edilsin. Burada ana fikir, her konuda ücretleri indir, vatandaşa ödenecek yardımları artır, kucaklaş, öpüş, dağıl…
Mesela sürekli “israf, şaşa” diye sözünü ettiği araçların hepsinin kiralanması sonlandırılsın. Doğru söylüyor; ne gerek var? Belediyede ne kadar araç varsa hepsi geri verilsin. Bunun gibi çok önemli vaatleri vardı CHP’nin; hepsini bir liste yapsın meclis ve sırayla oylayıp kabul ettikten sonra uygulamaya geçilsin…
Tüm bunlar olurken AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’na çok önemli denetim ve takip görevi düşüyor. Bu konuya özel bir yayın mecrası kurmalı il başkanlığı. Halkın adına bütün vaatleri takip etmeli ve denetim yapmalı…
Olacak olan şudur: “Avucunun içini göstere göstere konuş” diye öğretmişler, sürekli eli yüzünde konuşan bu adamlar, her şeyi eline yüzüne bulaştıracaklar. Burada ana fikir, AK Parti’nin kenara çekilmesi ortaya çıkacak kötü yönetimin sorumlusu olmaktan kaçınmasıdır. CHP her aksaklıkta AK Parti’yi suçlayacak. O halde yapılması gereken şey; bütün İstanbul el ele verip CHP’nin önünün açılmasına çalışmak olmalıdır. İstanbul’u seviyoruz, Ekrem İmamoğlu’nun her konuda önünün açılmasını destekliyoruz…