İstanbul ve finans

Abone Ol

Ülkemizin en büyük dünyanın da en büyükleri arasında tarih, medeniyet ve sosyal yönleriyle gelmiş geçmiş tüm devletlerin göz bebeği olan güzel şehir İstanbul.

Öyle ki fethiyle bir çağın kapanıp yeni bir çağın açıldığı iki kıtanın arasındaki harika ve muhteşem şehir İstanbul.

Bu zamana dek birçok övgüye mazhar olan ve yapılan övgülerin de daha fazlasını hak eden, iki büyük kıtayı birbirine bağlayan köprü şehir İstanbul.

Yıllar önce bir seyahatimde tanıştığım uzun yol kaptanı olan bir beyefendiden İstanbul ile ilgili söylediği sözler hâlâ kulağımdadır: Dünyanın en güzel şehirleri genellikle liman şehirleridir. Mesleğim gereği yüzlerce liman şehrine gittim, gezdim ve gördüm. Ama İstanbul gibisi yok dediğinde neden diye sorduğumda aldığım cevap İstanbul un en güzel yönlerinden birisine atıfta bulunuyordu. Diğerleri yapay İstanbul doğal güzel…

Hafta sonu bu şehre Büyükşehir Belediye Başkanı seçeceğiz bizim de yeni başkana finansal anlamda birkaç önerimiz olacak.

Bu önerilerimiz İstanbul’un gelirinin artırılmasıyla birlikte tarihi ve doğal güzelliklerinin korunmasının bir arada yürütülmesi gerekliliği temelinde ortaya konulacaktır.

Konuya bu şekilde yaklaşarak tavsiyelerimizi kısaca belirtelim.

Verilen hizmetlerde yapılacak indirimler şirketlerin gelir gider tabloları göz önüne alınarak yapılmalı ve kesinlikle günlük siyasi çıkar uğruna şirketlerin zararları farklı şirketlerin gelirlerinden tolere edilmemelidir.

Kültür, sanat ve tarihin başkenti olan İstanbul’da bu alanlarda yeni yatırımlar yapılarak gerek yerli gerekse de yabancı turistin daha fazla ilgisi çekilmelidir. Yeni tiyatro binaları, yeni sanat galerileriyle birlikte büyük sanat festivalleri ve müzelerle yol alınmalıdır.

Teknolojiyle birlikte yapay zekânın önemi arttığı düşünüldüğünde verilecek hizmetlerde yapay zeka kullanılmalıdır. Ayrıca yapay zeka konusunda eğitimler verecek olan yeni merkezler belediye tarafından açılarak bu konuda eğitim almak isteyen gençlerin önü açılmalıdır.

KDV’si yüksek ürünlerin üretileceği üretim sahaları, organizeler ve sanayi sitelerinin yapılması için girişimcilerin belediye tarafından teşvik edilmesi gereklidir.

Finans alanında uluslararası sempozyum, kongre ve konferanslara ev sahipliği sayısı artırılmalıdır.

Özellikle gençlerin istedikleri ve eğitimini aldıkları alanlarda iş bulmalarını sağlayacak istihdam merkezlerinin sayısı fazlalaştırılmalıdır. Merkezler gençlerle şirketler arasında güçlü bir köprü olarak hareket etmelidirler.

Belediyenin gelirleri arasında yer alan reklam gelirleriyle ilgili dünya metropollerine uygun bir o kadar da günlük piyasa şartlarına uygun bir fiyat skalası belirlenmelidir.

Sosyal tesislerdeki fiyatlandırmalar tesisin yeri ve konumuna göre düzenlenmelidir. Ayrıca tesislerde hizmetin kalitesi de artırılmalıdır.

Sadece belediyenin vatandaşa sattığı suda değil doğalgazda da cüzide olsa bir indirime gidilmelidir. Çünkü doğalgaz da su gibi bir üründür sonuçta vatandaş için.

İstanbul’da yaşayan ve gezmek için gelen herkese tüm hizmetler gerektiği kadar verilmeli ama israftan hızlı bir şekilde kaçınılmalıdır.

Belediye de çalışan veya görev alan kim varsa herkes kendi cebindeki parasını harcarken gösterdiği ehemmiyeti belediyenin kasasından da harcama yaparken göstermelidir.

Sonuçta harcanan da İstanbul’da yaşayan herkesin hakkı vardır.