Avcılar’da çok sayıda sanayi kuruluşu bulunmaktadır. Avcılar’ın E-5 Karayolu üzerinde bulunması, Ambarlı’nın batısında yer alan yakıt dolum tesisleri, elektrik üreten termik santrali ve büyük bir alana yayılan İstanbul Üniversitesi ilçeye büyük hareket kazandırmış ve Avcılar’ın kültürel ve ekonomik açıdan gelişmesini sağlamıştır. Avcılar ilçesinin 10 mahallesi bulunmaktadır. Bu 10 mahalleye sahip İstanbul’un Avcılar ilçesinde yemek yenilecek yerler de vardır. Bunların arasında en iyi olanlar da işini iyi yapan ustalar sayesinde. İşte Avcılar’ın en leziz 5 mekânı…
1. Memnun İskender
İstanbul’da iyi İskender yapma iddiasında olmak oldukça zordur. Hele Bursa gibi İskender’in dev markalarının ve ilk üretici olan ailenin İstanbul’daki temsilcileri varken. İşte bence İskender kebap konusunda kalitesini ispat etmiş bir mekândan yani Memnun İskender ‘den size bahsetmek istiyorum.
İstanbul’un nezih semtlerinden biri olan Avcıların en gözde olan mekânlarından biri olan Memnun İskender’e bir gazeteci arkadaşımla beraber gittik. Burası Avcılar’dan Beylikdüzü istikametine giderken sol tarafta, E5 üzerinde, hemen metrobüs durağının yanında 5 katlı bir binada hizmet vermektedir.
Giriş katında tüm ürünlerini kendilerinin imal ettiği bir pastane ve sol tarafında ise pandemi şartlarına uygun olarak yapılmış bir bahçesi bulunmaktadır. Memnun İskender’in olduğu bu çok katlı bina her türlü nişan davet ve organizasyonlar için bence çok elverişlidir. Böyle bir program düşünenler için Memnun İskender’in 500 araçlık otoparkı ve ulaşım açısından ideal bir noktada olması mekânı çok avantajlı hale getiriyor.
Memnun İskender Restoranın ortaklarından Yunus bostancı bey mekân ziyaretimizde bizi çok güzel karşıladı. Konumu ve hizmet kalitesi ile göz dolduran ‘Memnun İskender’de önce tereyağlı ve soslu nefis bir mercimek çorbası içtim. Süzme mercimek çorbasını bu şekilde her yer iyi yapamaz. Masaya servis ettikleri çiğköfte yine kendi ustalarının el yapımı ve hakikaten çok lezzetliydi. Ardından Urfa usulü içli köfte ve elbette Kıyma dönerden yapılan İskender kebap servis edildi.
İskender’in tadı, sunumu ve etin kalitesi samimi olarak söylemeliyim ki çok iyiydi. Yani Bursa’nın İskender kebabı ile yarışıyordu diyebilirim. Yemeğin sonunda tatlı olarak yine kendi yapımları olan künefeyi yemek de epey keyifliydi.
Memnun İskender’in hikâyesi
Memnun İskender’in bağlı olduğu Çiftçi Restaurant İşletmeleri 1988 yılında aile reisi Sn. Fevzi Çiftçi önderliğinde zincirin ilk restoranı olan ‘Dürüm Et Lokantası’nı İstanbul Büyükçekmece ilçesinde açılması ile sektöre ilk adımını atmıştır.
Her daim kaliteli ürün, hızlı servis ve uygun fiyat politikası ile koşulsuz müşteri memnuniyetini kendine prensip edinen Çiftçi ailesi süreç içerisinde ikinci ve üçüncü kuşak aile fertlerinin de işin mutfağından yetişerek işletme bünyesine katılmasıyla birlikte büyüyen bir yapıya kavuşmuştur.
Çiftçi Restaurant İşletmeleri üç farklı marka altında dört restoranı ve 180 çalışanı ile sektördeki faaliyetlerini sürekli yenilikçi yaklaşımı ile geliştirerek sürdürmeye devam etmektedir.
2. Et Yiyelim Avcılar
Bir tarafında ‘Marmara Denizi’, diğer tarafında ‘Küçükçekmece Gölü’ ve tam bunların kesişme noktasında, Avcılar Aksaray istikametinde sol tarafta, E5 üzerinde harika bir Et mekânı. Muhteşem görüntüsüyle 2013 yılında Köfte-Kebap-Steak grubunda müşterilerine hizmet vermeye başlayan Et Yiyelim, Keban Entegre Et’in 4 markasından biridir. Diğer markaları ‘Burger Yiyelim’, ‘Keban Kasap’ ve ‘Keban ET’tir.
Et konusunda inanılmaz tatların bulunduğu ‘Et Yiyelim’ restoranında fiyat ve performans açısından üst düzey lezzetler sunulmaktadır. Peki, neden uygun fiyat? Çünkü ‘Et Yiyelim’ kasap kökenli bir firmanın kuruluşudur. Dolayısıyla tüm lezzetler Keban Entegre Et tesislerinde hazırlanmakta olduğundan kaliteli etler ama düşük maliyetler fiyatları ucuzlamaktadır.
Çok kısa sürede İstanbul’da çok sevilen bir restoran haline gelen Et Yiyelim, 2017 yılında Avcılar’da E-5 kenarında bulunan yaklaşık 750 m2 kapalı alana sahip 2. şubesinin açılışını yapmıştır. ‘Et Yiyelim’ in bu kadar kısa sürede sevilmesinin sebebi, çok köklü bir marka olan ‘Et Ustası’ Keban Entegre ET’in bir bu markanın arkasında durmasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum.
Keban Entegre Et kuruluşu
1970’lerde ‘Sütlüce Mezbahası’nda Celal Dolu ile başlayan ve ‘Et Sevdamız’ olarak tarif ettikleri Keban Entegre Et, yeni kuşak olan Veysel Dolu’ya ‘En Güzelini Satacağız’ sözü ile emanet edilmiştir. Keban Entegre Et, şimdilerde geçmişten gelen bilgi ve tecrübesi ve ilk günkü heyecanı ile, yüksek teknoloji ile donatılmış 2000m² entegre et tesislerinde kendi oluşturdukları markalar ile birlikte günümüzün birçok seçkin marka ve kurumun tedarikçiliğiyle her gün binlerce kişiye lezzet taşıyarak hizmet vermeye devam etmektedir.
2013 yılında bilgi, birikim ve tecrübelerini restoran sektörüne aktarmaya karar veren Keban Et, Et Yiyelim’in kuruluşuna bu vesileyle imza atmıştır. Üst düzey hijyenik ve TSE Helal belgesi olan Keban Entegre Et tesislerinde tüm lezzetler tamamen helal koşullarda üretilip Et Yiyelim restoranlarında konuklarla buluşmaktadır.
Ürünlerinde lezzet arttırıcı katkı maddeleri kesinlikle kullanılmamaktadır. Tüm et ve et ürünleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanmış şeklinde imal ve tedarik edilmektedir. Keban Entegre Et tesislerinde Köfte, Kebap ve Steak halini alan ürünler Et Yiyelim markası adı altında müşterilerine ulaşmaktadır.
3. Fıstıkçıoğlu Sini Baklava Avcılar
Geçen gün İstanbul Avcılar’da değerli dostum olan Ömer Faruk Bozarslan’ın daveti üzerine bir tatlı mekânına gittim. 37 yıllık köklü bir marka olan, geleneklerinden asla taviz vermeden ve maharetli ellerle Gaziantep’in o enfes baklavalarını yapan “Fıstıkçıoğlu&Sini Baklava”sının İstanbul Avrupa yakasındaki yegâne temsilcisiydi bu tatlı dükkânı. Burayı son zamanlarda İstanbul’da keşfettiğim en süper tatlı yerlerinden biri olabilir diye düşünüyorum.
Bu nefis tatlı dükkânının yeri, Avcılardan Beylikdüzü istikametinde E5 üzerinde, Avcılar kavşağından hemen sonra, sağ tarafta İstanbul’un en nezih çiğköfte markası olan ‘Elazığlı çiğköfteci Ahmet Usta’nın yan tarafında bulunmaktadır. Hem Gaziantep usulü baklavası hem de Maraş dondurması gerçekten efsane idi. Bu şubede kutu ve poşetlere kadar tatlı-baklava ürünlerinin tamamı, her gün günlük olarak Gaziantep’ten hızlı kargo ile getirilmektedir.
Gaziantep’teki bir Fıstıkçıoğlu şubesi, imalattan çıkan baklavayı Antep’te nasıl tezgâhına koyuyorsa, İstanbul Avcılar’da da baklavalar aynı zaman ve aynı fiyatla tezgâha konulup müşterilerle buluşmaktadır. Eski bir Gaziantep tatlıcı geleneği olan Tatlı mekânında içilen sulardan ücret alınmama prensibi de bu şubede aynen yaşatılmaktadır. Şubenin normal kapanış saati 02.00 olmasına rağmen, ürünler daha erken saatlerde bittiğinden dolayı tatlıcı erken kapanmaktadır. Onun için çok geç gitmeyin bence.
Üretim Gaziantep
Ülkemizde Fıstıkçıoğlu Sini Baklava’nın bu kadar çok tercih edilmesinin sebebi, üretimde glikoz yerine tamamen doğal şeker kullanılmasından, hakiki sadeyağ ile odun ateşinde pişmiş olmasından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum. Üretimde kullanılan kaliteli ve seçilmiş malzemelerin satın alınmasına, depolanmasına kadar her aşamada her işlem itina ile yapılmaktadır.
Baklavaların imalatı, büyük bir ekibin ve baklava ustalarının sürekli kontrolünden geçmektedir. Aynı titizlik satış aşamasında da devam etmekte, baklavanın paketlenmesinde kullanılan ambalaj kâğıdına ve ıspatulaya kadar baklava ile temas eden her şeye azami özen gösterilerek ürünler sofralara ulaştırılmaktadır.
Tamamen doğal 1.sınıf hammadde kullanılarak üretim yapılmakta ve asla hiç bir üründe katkı veya koruyucu malzeme kullanılmamaktadır. Marka tüm faaliyetlerinde, uluslararası standart ile yasal mevzuat hükümlerine aynen uymakta, çevreye saygılı üretim yapmakta, üretimin her aşamasında gıda güvenliği kurallarını uygun şekilde tatbik ederek müşteri talepleri doğrultusunda müşteri beklentilerinin de üzerine çıkarak hizmet sunmaktadır.
Müşteri memnuniyetini artırmayı temel ilkeleri arasında gören marka, sürekli kurum personelini eğitmeyi, imalatını gerçekleştirdikleri baklava çeşitlerinin üretim kapasitesini artırmayı ve üretim kalitesini daha üst seviyelere çıkartmayı başlıca hedefleri arasında görmektedir.
4. Altın Sini
Daha önce yazmıştım Altın Sini Restoranını ancak Avcıların iyi mekânlarını yazarken böyle iyi bir yeri atlamak olmazdı diyerek yazdığım yazıdan bir bölümü buraya alıntılamak istedim. Altın Sini Restoranına Patlıcan Kebabı yemek için gitmelisiniz. Patlıcan kebabı en iyi şekilde ‘Birecik Patlıcanı’ ile yapılır.
Gaziantep’te ve Şanlıurfa’da bu kebabı yiyebileceğiniz birçok iyi restoran bulursunuz. Fakat İstanbul’da böyle iyi yerleri bulmak nadiren mümkündür. İşte Altın Sini bu nadir mekânlardan biridir. Bana göre, Urfa Birecikli olan Mahmut Usta, patlıcanlı kebabı belki de Urfa’daki restoranlardan çok daha iyi yapabilme maharetine sahiptir.
Avcılarda “Altın Sini” adıyla bilinen sahile yakın Deniz Köşkler Mahallesi’ndeki restoranında, 30 yıldır o muhteşem patlıcanlı kebabını yapmakta ve deyim yerindeyse müşterilerine kendi elleriyle yedirmektedir. Bunu yazmamım nedeni ise ziyaretim esnasında, “Birçok kişi bu kebabı yemesini bilmez” diyerek kebabın ilk dürümünü kendisi hazırlamıştır. “Patlıcanlı kebabın zırhla çekilmiş et ve kuyruk yağından yapılması lazım” diyor Usta ve kebabın tarihini anlatıyor.
Pişen patlıcan kebabını ise hemen müşterinin önüne koymuyor. Nedeni ise ocak başında biraz demlenmesi gerekiyormuş. Müşterileri ile sanki ahbap olmuş. Tabii kolay değil, 30 yıla yakındır aynı mekânda hizmet veriyor. Müşterilerinin ne istediğini çok iyi biliyor, çünkü tanıyor onları. Neredeyse yerinde hiç oturmuyor. Yeri geldiğinde kebap servisini bile kendi yapıyor. Bu nedenden olsa gerek, franchise verme ve şubeleşmeye karşı Mahmut Usta. Çünkü hizmet sektörü ancak iyi hizmetle mükemmelleşiyor diye de ekliyor.
5. Avcılar Dürümce
Geçen haftalarda Avcılar ‘da çok merkezi, araçların yol güzergâhı Çiğdem caddesi üzerinde olan, şahane bir mekâna gittim. Yeme-içme sektöründe 20 yılı aşkın oldukça deneyimli bir geçmişe sahip Ahmet Çalboğa, bu Avcılar Dürümce mekanını ve yan tarafındaki künefe dükkânını bölgedeki lezzet severlere güzel hizmet vermek için açmış.
Yapmış olduğu kebaplarıyla ünlü Avcılar Dürümce’nin sahibi Ahmet Bey aynı zamanda kendisi de iyi bir usta olduğundan, gerektiğinde ocağın başına geçiyor ve misafirlerine kebaplar, ciğerler pişiriyor. Civar halk, komşu esnaflar ve müşteriler Ahmet Ustayı çok sevmiş, burada 4-5 sene gibi kısa bir süre esnaflık yapmasına rağmen halkın teveccühünü kazanmayı başarmış bir işletmeci olarak gördüm kendisini. Çünkü biz masaya birlikte oturduğumuzda gelen geçen herkes ona selam vermeyi ihmal etmiyordu.
Avcılar Dürümce’nin karışık kebabı
Biz mekana ziyarete gittiğimizde sağ olsun Ahmet Usta yine zamanki esnaflığı ve babacan tavrı ile karşıladı bizi. Hafif yere yakın sandalyeler, otantik döşemeler, pirinç levhaya kazınmış kebapçı yazan tabela ve alev alev yanan ocakbaşı sanki kendimi Anadolu’da kebap yemeye gitmişim gibi hissediyorum.
Masaya muhteşem bir sunumla gelen karışık kebap çeşitli lezzetlerden oluşmaktaydı. Adana kebap, ciğer kebap, Tavuk şiş, kanat ızgara ve kuzu şiş ‘den oluşan kebapların tadı gerçekten çok yerinde idi. Mezeler ücretsiz ama önem verilerek hazırlanmış oldukları her hallerinden belliydi. Fiyatlar bölgeye göre çok uygun bir skalada olduğundan sayıca çok fazla müşterisi var mekânın.
Ahmet Usta etleri hemen yan tarafında bulunan bir kasaptan seçerek alıyor. Güvenilir mi diye sordum Ahmet Ustaya, “Kendim yemediğim kebabı başkasına yedirmem ve yıllardır burada kasapla yan yana çalışıyoruz, bana kötü et vermesi mümkün değil, etlerin içinde en iyi olanlarını seçerek alıyorum” diyerek et konusunda güvenilebileceğinin de işaretlerini verdi.
Lezzet noktalarıÖzetle, İstanbul Avcılar’daki bu mekânların hepsine gittim, yerinde test ettim ve lezzetlerini de onayladım. Siz de bu lezzet noktalarına gitmek isterseniz memnun kalacağınızdan hiç şüphem bulunmamaktadır.