İsrail’in Hıttin korkusu

Abone Ol

Yıl 1187, yer Filistin’in Tebariye şehri. Bir yanda Selahaddin Eyyubi, diğer yanda ise işgale gelen Ehi Salib (Haçlılar).  Cennet vaat eden (Haşa) Papa’nın emriyle yorganlarına kadar toparlanıp gelmişler, hedefleri Kudüs’ü almak. Çöl sıcağında Tebariye gölüne doğru yürüyorlar, Selahaddin’in şehitliğe talip ordusunu bozguna uğratmak için lakin mataralarındaki suları bile tüketmeden İslam sancaktarları 15 bin Haçlıyı yere serdi. Haçlılar Kudüs’e ulaşmak bir yana dursun, Papa’nın vaad ettiği cenneti bile göremedi. Selahaddin ve askerleri Kudüs’ün Müslümanlara ait olduğunu bir kez daha tescilledi.  Eyyubiler, Memlüklüler ve 3 kıtaya Hz. Ömer’in adalati ile hükmeden Osmanlı Kudüs’ü asırlarca layıkıyla korudu. Daha sonra sırasıyla başlattıkları Rönesans, reform hareketleri ve altını 3 bin yıl önceki Kabala’ya dayandırdıkları ideolojilerle Fransız ihtilalini körüklediler. İşçi isyanı kısa sürede ırkçılığa dönüştü ve hedef bünyesinde onlarca milleti barındıran Osmanlıydı. Devletlerin gölgesini arkasına alan bankerler Sırpı, Ermeniyi ayaklandırdı.

3 bin yıllık hayal

Alber Pike’ın mektubunda belirttiği gibi imparatorluklar yıkılmalıydı ve 1. dünya savaşından sonra Osmanlı, Avusturya-Macaristan imparatorlukları yıkıldı. Yeni dünyanın temelleri atıldı.  Yahudiler başkenti Kudüs olan Arz-ı Mev’ud için daha gerçekçi hayalleri kuruyorlardı o günler de. Bir anda Lord Arthur Balfour harekete geçti ve şu menfur Balfour deklarasyonuyla Yahudilerin, Filistin de kurmayı planladığı İsrail’i destekleyeceklerini duyurdu. 2. Dünya savaşına kadar Siyonist Yahudiler, medya kuruluşları ile insanlığı mazlum ve mahzun olduklarına ikna etmeye çalıştı. İş öyle bir noktaya geldi ki, Hristiyanlar, Hz. İsa’nın katili (Haşa) olarak gördükleri Yahudilerin ayakçısı oldu. 2.dünya savaşında işler daha da yolunda gitti, mazlumlukları, Hitler’in Holucoust katliamı ile belgelendi. ABD ve İngiltere’nin desteğiyle Filistin yarıya bölündü ve 1948’de İsrail’ kuruldu. Karardan saatler sonra Arap-İsrail savaşı patladı. Kazanan İsrail oldu ve Kudüs’ün batısını ele geçirdi, 1967 savaşlarında ise tamamını.

Böl-parçala-yut

O gün Siyonistler için tarihlerinin en büyük zafer günü olarak bilinse de aslında korkunun başladığı milattı. Binlerce kişi ile gelen süper güçlü Haçlılar bile bu topraklarda barınamazken, İsrail nefes bile alamazdı ve bu yüzden stratejilerini böl-parçala-yut modeli üzerine kurdular.  İslam alemine mezhepçilik fitnesini, iktidar savaşlarını ve terör belasını musallat ettiler. Müslüman coğrafyanın her bir diyarında sadece acı, mücadele etmesi gereken terör ve çözüm aradığı ekonomik kriz var. Suriye’de tarihin en büyük soykırımı yaşanıyor, Irak’ta ha keza, Yemen ateş altında, PKK-DAEŞ Türkiye’ye saldırıyor, biz buna Yahudi aklı diyoruz. Biz daha akıllıyız, Siyonizmin kanla korumaya çalıştığı toprakların açan gülü, kudretli eliydik asırlarca. Artık aklımızı başımıza alıp, Müslümanca düşünmeliyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi kendi göbeğimizin bağını kendimi kesmeliyiz. Bu tarihi bir çağrıydı, 1 asırdır söylenemeyen. Erdoğan, Eyyubi gibi ümmeti Kudüs’ü kurtarmaya çağırdı, dünyayı karşısına alarak. Karar bizim ya 2. Hıttin zaferi ya da köle düzenin esirliği….