İşgalde yeni aşama

Abone Ol

Filistin Meselesi nesillere sirayet eden acı bir hikâye olarak bizim jenerasyonun da kucağında bulduğu bir “dava”. Baştan söyleyeyim; biz “bıkmışlardan” değiliz. “Yeter artık yıllardır miting yapıyoruz, hiçbir işe yaramıyor” diyerek aktivizmi değersizleştirenlerden ve var olan sinerjiyi pasifize edenlerden olmayacağız. Mitinglerde olacağız, “Kahrolsun İsrail!” diye haykıracağız, zafere olan inancımıza zerre halal getirmeden siyasette, medyada ve sivil örgütlerde ulusal ve uluslararası arenada neler yapabiliriz? Sorularına cevap arayacağız.

NE OLUYOR?

1-Kudüs’teki yarım asırlık işgal yeni bir boyuta taşındı. İsrail işgalinin tamamlanması için bir yeni adım atıldı.

İsrail Filistin’in yüzde 85’ini kontrol ediyor. Filistinliler yüzde15’e sıkıştırıldı. Bu durum Siyonistleri tatmin etmiyor. Hedefleri; Kudüs ve Mescid-i Aksa dahil Filistin topraklarının tamamıdır. Bununla da yetinmeyip Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail ütopyasının gerçekleştirmek için var güçleriyle ‘çalışıyorlar.’

2-Amerika Birleşik Devletleri büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak artık İsrail sorununda taraf olduğunu ortaya koymuş oldu.

KİM NE YAPIYOR?

Filistin Milleti: Filistinliler çocuğundan kadınına, yaşlısına, engellisine, genç delikanlısına kadar şehadet şerbetine susamış, vatanlarına sevdalı, işgalciye boyun eğmeyen şeref ve izzet sahibi bir Millettir.

Peki “ümmet” ne yapıyor?

Türkiye: Cumhurbaşkanı Erdoğan olayların ardından “İsrail bir terör devletidir” diyerek bir kere daha zulmü tüm dünyaya haykırdı, 3 günlük milli yas ilan etti. Washington ve Tel Aviv büyükelçilikleri geri çağrıldı.

Darbeci Batı kuklası tarafından yönetilen Mısır, ABD uydusu Suudi Arabistan veya körfez ülkelerinden etkili bir yaptırım veya açıklama beklemek yersiz olurdu. Bunun dışındaki Müslüman ülkelerden ABD ve İsrail’i kınayan açıklamalar var ama cılız…

AB ülkeleri, Rusya ve Çin?

Kısacası; İşgal ve ABD’nin hamlesi sonrası dünya üç maymunu oynuyor.

DÜNDEN BU GÜNE BÜYÜK RESİM

Osmanlı’dan koparılan Filistin ve İngiliz işgali,

İngilizlerin Yahudi Siyonistlere bölgeyi terk edişi,

İsrail’in Filistin’de aşama aşama yayılma politikası,

Filistin bölgesinin çevreleyen dairede kaos oluşturulması,

Arap Baharı ve DAEŞ projelerinin hayata geçirilmesi…

Sonuç: Kaosa sürüklenen Müslüman ülkeler, istikrarsız yönetimler, darboğaza giren ekonomiler, yok olan devlet organizmaları ve orduları… Mısır, Libya, Tunus, Suriye, Irak…

Sırada İran ve Türkiye var.

TÜRKİYE NE YAPACAK?

Türkiye oyunu çoktan gördü.

Türk halkı biliyor ki Ortadoğu’da yaşananlar İsrail’in güvenliği için yapılandırılan plan-projelerdir.

O nedenle Türkiye önce güçlü olacak.

Önce kendi güvenliğini tahkim edecek, ekonomik ve siyasi istikrarını pekiştirecek.

“Tam bağımsız bir Türkiye” ideali hem Anadolu için hem de gönül coğrafyamız için en acil ‘ihtiyaç’tır.

ÇÖZÜM NEREDE?

Türkiye’de Kudüs bilincini dini bir anlayışla toplumsal bir kimliğe büründüren Prof. Necmettin Erbakan yıllar yılı biriktirdiği siyasi, toplumsal ve diplomasi birikimiyle “İsrail laftan anlamaz, güçten anlar” demişti.

Bu toprakları elimizden güç kullanarak aldılar.

Bizim de güç kullanabilir hale gelmemiz gerekiyor.

İslam Birliği şarttır.

İslam Ordusu şarttır.

Savunma ve saldırıda silah sanayiinde tam başarı ve bağımsızlık olmazsa olmazdır.

İsrail’in işgal ettiği toprakların tamamı Filistin’dir. Mevcut durumu tanımıyoruz. İsrail’e bir karış toprak dahi vermeyiz.

Filistin’in esaretten kurtulması için akademide, medyada, sivil toplumda diyaloglar geliştirilmeli, detay başlıklar çalışılmalı, sadece İslam ülkeleri ile değil bir ‘adalet ve özgürlük meselesi’ olarak asgari müştereklerde tüm dünya ile örgütlü hale gelebilecek potansiyeli yakalayabilmemiz gereklidir.

Ekonomik, fikri, kültürel ve siyasi derinlik oluşturulmalı, askeri birikimle donanmalıyız.

KURTULUŞ

Filistin ve Aksa kurtulur mu?

Öncelikle şunu netleştirelim;

Mescid-i Aksa önünde sonunda esaretten kurtulacaktır. Bu nettir!

Kritik öneme haiz olan şey; bu süreçte sen hangi taraftasın ve pozisyonunun gereğini yapıyor musun?

Bu bir iman meselesiyse şöyle dua edelim. Madem kurutuluş muhakkak! Rabbimiz bizi Aksa’nın kurtuluşuna memur kılsın. Amin.