İş güvenliğinin uzmanı olamaz!

Abone Ol

İş güvenliği diye adlandırdığımız olgunun bünyesinde en az 10 tane disiplin ve bu disiplinlerin en az bir o kadar da alt dalları ve ilgi alanları var. Bu kadar geniş bir alana yayılan bir konuda uzman olunabilir mi? Bütün mesele bir tanımlama yapmak ve mış gibi davranmak ise elbette uzman olunur lakin mesnetsiz temennileri ve altyapısız fikirleri bir kenara bırakıp gerçekler üzerinden bir yargıya varacak isek ne yazık ki böyle bir uzmanlık olamaz! Uzman, dar bir alanda derinlemesine bilgi sahibi olan kişidir. Denklem çok basit aslında; derinlemesine bilgi sahibi olunması için, bilgi sahibi olunan konunun dar bir alanda olması gerekir. Geniş alana yayılmış bir uzmanlık olmaz.

Örneğin; tıp çok büyük bir sahadır, kardiyoloji ise spesifik bir uzmanlık alanıdır. Tıpkı bunun gibi iş güvenliği de çok geniş ve teferruatlı bir sahadır; bu geniş sahada uzman olmak mümkün değildir. Tıp örneğinde olduğu gibi; iş güvenliğinin de ancak belli alanlarında uzmanlık olabilir. Örneğin, yüksekte çalışma uzmanı, yangın güvenliği uzmanı, makine güvenliği uzmanı vesaire.

İş güvenliğinin öznesi insan olduğu için direkt olarak işin içine sosyoloji, psikoloji, iletişim, yönetim ve eğitim bilimleri gibi bilimler dâhil oluyor. Böyle olduğu için birçok faktörün ve enstrümanın yer aldığı büyük bir dünyayı yönetmeniz gerekiyor ki bu kadar geniş bir evrende uzmanlaşma olamaz. Ancak genel konular ile ilgili temel bilgisi olan, planlama yapabilen, eğitim verebilen ve yönetimin temel unsurlarını bilen profesyonel olabilir.  Buna ek olarak da belli alanlar için hususi olarak yetiştirilmiş uzmanlar görevlendirilebilir.

İşin içine uzmanlık kavramı girdiğinde konu çok disiplinlilikten çıkarak dar bir alana hapsolur ki bu sefer de iş güvenliği kavramını kendi mecrasından kopartmış ve rotasından çıkartmış oluruz; hakeza zaten çıkmış durumda… Bu yanlış, algısal olarak iş güvenliği konusunun kendi başına tek bir disiplinmiş gibi dar bir vizyon ile ele alınmasının yolunu açmış ve tüm uygulama sahasını bu şekilde dizayn etmiştir. Böylelikle iş güvenliği uzmanlarının bilmesi ve ilgilenmesi gereken alanlar sınırsız bir duruma gelmiş ve hâliyle hepsi hakkında detaylı bir şekilde bilgi sahibi olunamayacağı için iş, kâğıt üzerinde varlık gösteren bir formaliteye dönüşmüştür.

Bir taraftan da hâlâ çözüme kavuşamamış yargılanma süreçleri vuku bulduğundan ötürü iş güvenliği uzmanları da doğal olarak bu kadar geniş bir alanda hata yapıp yargılanmamak adına, işin temeline inemeden ve şekil üzerinden ilerlemek zorunda kalmışlardır. Bu yanlışlar silsilesinin doğal sonucu ise hâliyle kazalar, kayıplar, uygunsuzluklar ve düzensizliklerdir.

Yani sonuç, bir başarısızlıktır! Bunun önüne geçmek gayet basittir. İş güvenliği disiplininin ilgi alanlarını ciddi şekilde tanımlayarak geneli kapsayan bir iş güvenliği profesyoneli ve yöneticisi, spesifik alanlara yönelik ise uzmanlar yetiştirilip görevlendirilmelidir. Tabii bir de artık şu gereksiz ve mesnetsiz uzman yargılamalarına son vermek lazım…