'İnsanlık merhamet üzerine kuruludur'

Abone Ol

Yazılarımı takip edenler bilir. Her hafta perşembe günü bu köşede Türkiye’nin rutin siyasi gündemini değerlendiren yazılar yazıyorum…

Okuyucularım başlığı görünce şimdi nereden çıktı bu “insanlık” ve “merhamet” demiştir. Haksız da sayılmazlar…

Siyaset, insanlık ve merhametin birbirleriyle ne ilgisi var? Aslında olması gerekiyor da siyaset ıskalıyor bu değerleri.

Türkiye’nin rutin siyasi gündeminde “insanlık” ve “merhamet” adına bir iz var mı acaba? Yoksa bu “ilahi” değerlerin siyasi hayatımızda bir kıymeti yok mu?

Siyasetçiler için “insanlık” ve “merhamet” bir değer değil mi? Yoksa günümüz siyasetçileri insanlıklarını “merhamet” üzerine değil de “zulüm” üzerine mi kuruyorlar?

Ankara’da TBMM’ye ya da parti genel merkezlerine giden yolların üzerinde bu değerlere rastlıyor musunuz?

Yoksa…

Biz, bu karanlık ve çamurlu yollara bulaşmadan siyaset dünyasının değil, manevi dünyamızın mihenk taşı olacak “insanlık merhamet üzerine kuruludur” sözüne geri dönelim.

Geçen hafta Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca Bey’i makamında ziyaret ettim. Bakan Koca, Türkiye Yüzyılı hedefiyle oluşturulan kabinede görevine devam eden iki Bakandan biri…

“MERHAMETİNİ KAYBEDEN İNSANLIĞINI KAYBEDER”

Tüm ziyaretçilerine yaptığı gibi bana da “İnsanlık merhamet üzerine kuruludur” yazılı bir tablo hediye etti. Bu söz merhum İslam düşünürü Nurettin Topçu’ya aitmiş.

Bakan Bey ile kısa sürmesini beklediğimiz “hayırlı olsun” ziyareti uzun ve güzel bir sohbete evrildi.

Bakan Bey’i üniversite öğrenciliğim döneminden tanıyorum. Ciddi duruşlu ama gülümseyen yüzü bugün de aynı. Bakan olması ciddiyetini de o gülümseyen yüzünü de değiştirmemiş. Yapılan anketlerde “kabinenin en sevilen bakanı” çıkması onu tanıyanlar için sürpriz değil!

Bakan Bey, ziyaretçilerine hediye ettiği tablodaki, “İnsanlık merhamet üzerine kuruludur” sözünü hayatının merkezine yazmış sanki.

İnsanlığını, üzerine kurduğu “merhamet” dünyası; karşısındaki insanları makamına, rengine, diline, dinine, mezhebine ve yaşına bakmadan içine alıveriyor.

Depremden sonra sık sık gittiği Hatay’da “insanlığını” üzerine inşa ettiği “merhametin”, oradaki acılı insanlarla kurduğu diyaloglarda ne kadar anlamlı güzelliklere dönüştüğünü gördük.

Kovid salgını döneminde verdiği “acı” bilgiler bile yüzünde ve sesinde hayat bulan “merhamet” görüntüsüyle 85 milyona umut oluyordu.

Bakan Bey de benim gibi Konya’nın Kulu ilçesinden. Bakanlık olarak Türkiye, Konya, Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde sağlık ve eğitim alanında yaptığı çalışmaları da anlattı.

Kulu ve Cihanbeyli’de gençlerin daha iyi eğitim alarak memleketlerine, Türkiye’ye hizmet etmelerinin ne kadar değerli olduğunu anlatırken duyduğu heyecan anlatılır gibi değil.

Sohbetimizin manevi iklimine tekrar dönersek tablodaki sözün devamı olduğunu da Bakan Bey’den öğrendim; “Merhametini kaybeden insanlığını kaybeder…”

Birileri hükümeti eleştirirken “liyakat” kelimesini dilinden düşürmüyor. Onlara tavsiyem Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’yı ziyaret etsinler…

Karşılarında sadece “liyakatli” değil, aynı zamanda “insanlığını merhamet üzerine kurmuş” bir Bakan bulacaklar!